Para piyasalarında 15 Temmuz darbe girişimi ile başlayan olumsuz dalga yerini pozitif gelişmelere bırakıyor. Hem dışarıda, hem de içeride bir ay gibi bir sürede ‘güçlü Türkiye’ algısının büyük bir vurgu ile altı çiziliyor.Komşu ülkelerle uzlaşmacı adımların atılması ticari anlamda gelişmelerin de kapılarını aralayacak. Darbe girişiminin gelişmekte olan ülkelere fon akışının yaşandığı bir döneme denk gelmesi, aynı zamanda toparlanmanın da hızlı şekilde gerçekleşmesine imkan tanıdı. Bu dipten yaşanan dalganın bir trende dönüşebilmesiyse hem ekonominin çarklarının, hem de hukuk sisteminin tam işlemesinden geçiyor. Neticede yatırımcılar önlerini görebildikleri ve güvenli hareket edebildikleri ortamda yatırım yapar. Getiri vaadi ne kadar yüksek olursa olsun güvenli görülmeyen limanlar hemen terk edilmeye hazır alanlar olarak görülür. Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler içerisinde öne çıkması çok daha ucuz maliyetlerle kredi bulmasını sağlarken ülkeye yeni para girişi kaynak yaratılmasına da imkan sağlayacaktır.Borsa 70 binli seviyelerden başladığı çıkış ile en yüksek 79.366’lı seviyelere yükseldi. Endeks son bir haftada yüzde 2.84 değer kazanarak 78.228 seviyesinden kapattı. Ancak BİST 100 Endeksi hâlâ 15 Temmuz kapanışı olan 82.825 seviyesinin altında bulunuyor.

Borsa yükselişte

Moody’s’in Türkiye’nin notunu koruması ve 19 Ağustos’ta Fitch’in de not indirimi yapmaması gelişmekte olan ülkeler içerisinde zaten iskontolu olan Borsa İstanbul’da çıkışın devamına imkân sağlayacaktır. Gelişmiş ülkelerde mevcut konjonktür düşük ve negatif faiz sürdükçe hem Türk hisse senetleri piyasasına, hem de Türk tahvillerine ilginin yükselmesi için gerekli zemin de varlığını koruyacak. Getiri avantajını kullanmak isteyen yatırımcılar yeni çıkışların yaşanmasına neden olabilir. Kısa vadede güçlü direnç seviyesi 79.500’lerden satışların geldiği görülüyor. Kâr satışları sürerse endeks orta vadeli ortalamaların bulunduğu 77.000’lere geri çekilebilir. Ancak geri çekilme alım fırsatı verecektir. 80.000 direnci aşılabilirse BİST 100 Endeksi 15 Temmuz öncesinde test ettiği 82.825 seviyesinin üzerini deneyebilir.Gelişmekte olan piyasalara para akışı sürüyorGelişmiş ülkelerin arka plana düşmesi ve bol likiditeyle başlayan gelişmekte olan ülkelere para akışı devam ediyor. Brexit sonrası artan kaygılar AB ülkelerine yönelik beklentileri kırarken ABD seçimlerini görmek isteyenler alternatif piyasalara yöneliyor. Gelişmiş ülkelerdeki negatif faizler, yüksek getiri arayan fonların önünde büyük engel oluşturuyor. Gelişmekte olan ülkelerin tahvil ve bonoları ise büyük fırsat sunuyor. Gelişmiş ülkelerde yüzde 1 civarında olan faizler, Türkiye gibi yüzde 9’ları bulan ülkeleri yıldız haline getirebiliyor.Yılın ilk yarısında 13 bankadan 13 milyar TL kârBankalar yılın ilk yarısını 13 milyarlık net kârla kapattı. Geçen yılın ilk yarısında 9.4 milyar TL olan 13 bankanın kârı bu yılın ilk yarısında yüzde 39 artarak 13 milyar TL’ye çıktı.Borsada işlem gören bankaların solo bilançoları ağustosun ilk haftasında tamamlandı. Banka hisselerinin BIST 100 Endeksi üzerindeki ağırlığının yüksek olması bu bilançoların ilgiyle beklenmesine neden oldu. 27 Temmuz’da Akbank’ın açıklamasıyla başlayan banka bilanço sezonunda ağırlıklı olarak ağustosun ilk haftasında bilançolar açıklandı. 9 Ağustos günü Vakıfbank’ın mali tablolarını açıklamasıyla da tamamlandı. Genel görüntüye bakıldığında bankaların, toplamda piyasa beklentisi doğrultusunda kâr açıkladığı gözlenmekte. Mevcut bilançolara göre 13 banka 13 milyar 174 milyon TL’lik net kâr açıkladı. Sadece iki bankanın kârı düşerken 11 banka kârını yükseltti. Albaraka Türk’ün kârı yüzde 8, Şekerbank’ın ise yüzde 66 oranında azaldı. En çok kârı artan banka Denizbank ile Yapı ve Kredi Bankası oldu. Denizbank yılın ilk yarısında yüzde 92.22 oranında kâr artışı gerçekleştirirken Yapı ve Kredi Bankası’ndaki artış yüzde 70.97 oranında oldu. Beklentilerin üzerinde artış sağlayan Akbank’ın kârı yüzde 65 artarak 2.3 milyar TL’yi geçti.