Aralık ayında bir açıklama yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Eyt meselesinin 2023’te masalarında olmayacağını ve ve bu işi çözeceklerini söyledi. İlerleyen günlerde ise 08.09.1999’dan önceki Eyt mağdurlarına müjdeli haberi verdi. Yaş şartını kaldıracağız dedi. Başta Bakan Bilgin olmak üzere, Ak partili yetkililer, 1999 öncesi hakların aynen verileceğini söylediler.

Peki ne oldu da yarım yamalak, dalga geçer gibi bir Eyt düzenlemesi ortaya çıktı?

Bu herkesin tahmin ettiği gibi seçime yönelik bir hamleydi. İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarının kaybedilmesi Eyt’nin önemini gözler önüne serdi. Başta EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak henımefendi olmak üzere, Eyt konusunda mücadele eden tüm dernek ve federasyonlara ayrı ayrı teşekkür ederim. Birçok laf duydular, hakaret yediler ve iftiralara maruz kaldılar. Ama yılmadılar ve mücadelelerine devam ettiler. En büyük STK olarak, halk hareketini başarıyla yönettiler ve kısmi olarak haklarını aldılar.  EYT sadaka değil, bağış değil, lütuf değil bir “HAK” tır. Bunu anlamak istemeyenlere bir kez daha hatırlatalım.  Eğer buna dil uzatan varsa, önce milletin vekillerinin maaşını sorgulaması ve bunu yüksek sesle haykırması gerekir. Ve milletvekillerinin maaş alan bu kadar danışmanı olması doğru mudur? 1999 ve 2008 kanunun komple gözden geçirilmesi ve iyileştirme yapılması gerekir.

Şimdi gelelim sürecin nasıl iyi yönetil (eme) diğine; Sayın bakan ve bazı Ak partili yetkililer katıldıkları programlarda 1999 öncesi hakların tas tamam verileceğini söylediler. İnsanlar günlerini beş bine güne tamamlamak için umutlandı ve borçla harçla, elindekileri satarak günlerini tamamlamaya başladı. Sonra Bakan Eyt teklifinin teknik yazım sürecinin uzun olabileceğini söyledi. Burası tam komedi oldu, teknik yazım denilen dört madde ortaya çıktı. Bu bile açıklayıcı değildi. Stajyerlere versen daha iyi bir teknik yazım ortaya çıkarırdı.

Bu ülkede liyakat sorunu var. İşin ehli olmayan bürokrat ve idareciler, sadece yandaşlık,hemşerilik, yakınlık  uğruna hak etmedikleri yerlerde duruyor ve haksız yere maaş alıyorlar. Ben Bakan Bilgin’in  ve kamuoyunu yanlış yönlendiren Ak partililerin bir açıklama yapmasını bekledim. Yapmadılar, yapamadılar. Neden? Neden son sözü hep Cumhurbaşkanımız söylüyor? Asgari ücreti o belirliyor, emekliliği yükseltim 5.500 TL’ye diyor. Eyt’ de yaşı kaldırdım diyor. Sizler ne iş yapıyorsunuz? Çıkın anlatın bize. Sizin yüzünüzden Cumhurbaşkanımız diktatörlükle suçlanıyor. Eğer size “Sen burada dur biz ne dersek onu yapın” denildiyse, görevinizi yapıyorsunuz. Buna lafım yok. Ama yok,”Burada toplumun faydasına birşeyler yapın,devletinize katkı sağlayın ve  maaşınızı hakedin” denildiyse, inanın bana sınıfta kaldınız. Ama toplum olarak istifa kültürümüz gelişmediği için yerlerinizde kalmaya devam ediyorsunuz. Üzücü, vahim  ama gerçek...

Bu süreçte bir şey dikkatimi çekti. Hükümete yakın olan sözde sosyal güvenlik uzmanları televizyonlarda saçma sapan şeyler söyledi. Gerçekleri saptırarak birilerine mesaj vermeye ve yaranmaya çalıştılar. Lütfen bırakın gidin. İnsanların umutlarıyla oynamayın.

Dört maddelik yorucu  teknik yazımdan sonra meclise gelecekti. Ama üzücü bir deprem felaketi yaşandı. Meclis tatil edildi. Yasa meclisten gecikmeli geçti. İşin ilginç tarafı tüm vekillerin kabul oyuyla geçti. Dedikleri gibi iki milyonun üzerinde kişi emekliliğe baş vurmadı. Biz böyle yapsak işverenleri karşımıza alırdık diyenler var. Ama unutulan bir şey var. Sizin oy kitlenizi orta seviye dediğimiz kesim oluşturuyor zaten. Siz onları görmezden gelirseniz, onlar da sizi görmez.

Şimdi gelelim seçim yatırımı olan bu yasanın sonuçlarına. Beş bin günü söz verdiniz tutmadınız. (Sayın Bakan ve diğerleri) 3600 günü olanları dikkate almadınız. 9000 gün prim mağduru olan Bağkur’lulara ne Eyt yasasında ne de borçlanma yasasında yer vermediniz. Staj ve çıraklıkla ilgili bir düzenleme yapmadınız. ABO ile ilgili bir düzenleme yapmadınız. Deprem bölgesindeki günü eksik insanları görmezden geldiniz. Bu ülkede 13 milyon üzeri emekli var. 2008’de çıkan ABO kanununun  acilen düzenlenmesi lazım. Emekli maaşı 5.500, asgari ücret 8.500,  milletvekili maaşı 73.379, emekli milletvekili maaşı 51.970 TL. Dört yıl vekillik yap, normal emekliden on kat fazla para al. “Bu ahlakla, vicdanla açıklanacak bir durum değil” dedi bir arkadaşım. Milletvekillerinin maaşını düzenleyen bu yasayı biz geçirmedik meclisten. Bizim seçtiğimiz vekiller geçirdi. Kendi rahatları için.

Seçimi kazanmak isteyen hükümet şapkayı önüne alıp düşünmek zorunda. Etin kilosu oldu 250-300 TL. Ev kiraları en düşük 5.000-6000 TL. Bu insanlar nasıl geçinecek? Sistematik fiyat artışlarına hala bir çözüm getirilemiyor. Çaydırıcı cezalar bir türlü gündeme dahi gelmiyor. Birilerinin, birileriyle bağlantıları, çıkar ilişkileri bu yasaların çıkmasına engel oluyor kanımca.

Hani bir atasözü var. “Ne İsa’ya yaranabildin, ne Musa’ya... “ Bu çıkan yasa size beklediğiniz oyları kazandırmayacak belkide.  Seçime kadar süre var. Emeklilik intibak ve Eyt (5.000 gün-Staj ve çıraklık-3.600 gün, 9.000 gün Bağkur) meselesinde hamle yapan kazanır. Ayrıca seçmen olarak, yandaş değil liyakat sahibi, işinin ehli insanları seçmek istiyoruz artık.

EYT 2023 yılında masada olmaya devam edecek...