Turizm otelcilik mesleğime ilk adımı barboy olarak Bodrum-Gümbet’te olan Sun Club İngiliz Tatil Köyünde attım ve mesleğindeki ilk yaz sezonu geçirdim. 18 Yaşında bir delikanlı düşünün yolun daha başında bile değil..Bulaşıkl’a başlayan yolculuk başlamıştı.

1989 senesi o yaşıma kadar ne ünlü gördüm ne siyasetten birini…

Otel’de bir hareketlilik var…Otelin sahibi Ahmet Bey özel bir konuğun geleceğini ve bu yönde hizmet servis için talimatlar veriyordu sağa-sola herkese!

Ben o sıra barın içinde bardak siliyor, bulaşık yıkıyor, gelen siparişleri çıkarıyordum ama! Gözüm kulağım onlar’da.

Ve beklenen misafir geldi uzun boylu mavi ceketli karizmatik bir adam... Oturdular sohbet etmeye başladılar masaya kimse girmiyordu herkes heyecanlı! Sipariş verdi Ahmet Bey masaya bakan çocuk heyecan yaptı ve işleri tam berbat edecek iken otelin sahibi beni çağırdı. Erçin sen bak bize dedi! O kadar üst rütbeli çalışan varken Ahmet Bey beni seçti bir anda... Oldum olası çok soğukkanlı bir yapım olmuştur. Masaya girdim ve gelen misafire diğerlerine ne içersiniz diye sordum..

Az önce barın içinde bulaşık yıkayan kola-fanta açan ben kendimi özel bir misafire hizmet ederken buldum. Siparişleri aldım hazırladım ve masaya gayet rahat bir şekilde bıraktım... Bu aslında sonraki yıllarda benim kırılma anım oldu... Hala misafirin kim olduğunu bilmiyordum aslına bakarsanız merak’ta ediyordum. İçtiler, yediler yaklaşık 4 saat masalarına ben baktım..ve finalde misafir gitti… Ahmet Bey bana çok teşekkür etti ve beni aynı gün Barmenliğe terfi ettirdi..Çok mutlu olmuştum..Sonra bir cesaretle Ahmet Bey’e sordum gelen misafir kimdi!

Evlat sen tanımazsın yaşın daha küçük ama madem merak ettin söyleyim senin bugün baktığın isim ‘Abdullah ÇATLI’dedi…

Yaz sezonu bitip de İstanbul’a döndüğümde gazetedeki iş ilanlarının arasında İstanbul Swiss Hotel açılıyor. Her departmana personel aranıyor ilanını görünce hemen ilanın üzerini siyah kalemle çizdim, siyah renk tutkumun bana şans getireceğine inanarak kendimi Dolmabahçe The Swiss Bosphorus Otel’de buldum.

Şöyle bir otele baktım, gülümsedim. Heyecanla, soluk soluğa otelin kapısından içeri girdim..Sene 1990….

İnsan kaynakları bölümüyle görüşmeye girdiğimde mülakat sırasında bana uzun uzun bakıp “sadece bir yaz Bodrum’da Barboy-Barmen olarak çalışmışsın ve tecrüben yok, bu otelin barında çalışabilir misin” diye sordu Tamer Yörükoğlu, genç, tecrübesiz, toy ama bir o kadarda özgüvenli bir sesle  “ben yaparım” dedim

Tamer Bey bar her yerde bar ama benim için en önemli olan şey mesleki tecrübemi doğru yerde geliştirmek, öğrenmek, adım adım en alttan basamakları teker teker çıkarak mesleğimde ilerlemek, onun için buradayım dedim.

Tamer Yörükoğlu; tek kelime bile söylemeden işe alındın dedi.

Artık eşikte değil, Otelcilik dünyasının kapılarının içindeydim!

Sınavlar, eğitimler, zorlu süreçler, 6 ay boyunca yabancı eğitmenlerden alınan dersler, hocaların performans puanları en ince ayrıntısına varana dek geçirilen performans değerlendirmeleri, düşük puan alanlar kadroya alınmadı. Ben ise istekli ve tutkulu öğrenme azmi ile aldığım yüksek puanlarla otelin bar bölümüne  barmen olarak başladım

Otel açıldıktan sonra ilk büyük operasyon Turgut Özal’ın oğlu Efe Özal’ın düğünü oldu..Otelin Les Ambassador barın’da barmen olarak çalışyordum Şef Haluk Togar geldi ve bana bu organizasyondaki görevimi söyledi..Turgut Özal ve Ailesine sen bakacaksın...İçimden dedim ya arkadaş nerde zor iş var bana kakalıyorlar…

Düğün günü geldi çattı.. Rahmetli Özal ve Ailesi Otele giriş yaptılar karşılama ekibinde bende varım... Protokol nedir? vs. bilmem herkes hazır olda.. Ben rahat yine.. Asansörle yukarı odalarına çıkacaklar bende asansörün içine hamle yaptım onlarla gitmek için, korumalar; hop sen dur dediler. Ben ne bileyim şefim sen onlara bakacaksın dedi bende bana ne söylendi ise peşlerindeyim…Turgut Özal gülerek bırakın binsin asansöre dedi ve bende onlara odalarına kadar eşlik ettim..Tam odanın kapısından içeri girerken ismin değişik anlamı ne dedi bende bilmiyorum anlamını dedim güldü..ve içeri girdiler…Korumalar beni uyardı bu kadar rahat hareket etme karşındaki Cumhurbaşkanı evet biliyorum dedim..

Akşam tüm davetlilere Cafe Swiss alanında welcome kokteylleri verildi sonrasında balo salonuna geçti tüm konuklar. Esas operasyon şimdi başlıyordu daha mesleğe başlıyalı 1,5 sene olmadan ismini ilk defa duyduğum protokol mü dersiniz vıp servis mi dersiniz! Tam içinde buldum. Görev dağılımı yapıyor banket şefi Ercan Baysak beni protokol masaya bakacaklar listesine yazmış…

Anam anam masaya bir baktım çok kalabalık masada oturanlar değil! Bu kadar kişiye nasıl bakarım’ın planını yapıyordum... Masada Turgut Özal, Semra Özal, Kenan Evren yok yok…Sahnede Çoşkun Sabah ve başladı içecek yemek servisi… İnanın o kadar rahat baktım ki kasmadan panik yapmadan... Finalde Turgut Özal yanağımı sıkarak teşekkür etti…

Abdullah ÇATLI ile başlayan, Turgut Özal ile devam eden Protokol servislerde beni nelerin beklediğini hayal bile edemiyordum o yıllarda…

İnşaatın temeli sağlam olursa o bina kolay kolay çökmez.. Swiss Otel beni çok iyi eğitmiş yetiştirmişti..

Günümüzde bile bir çoğunun hala bilmediği Protokol servis-Vıp servis-Butler vs. 90 yıllarda ben öğrenmiştim tüm işleyişi…

Eğitim amaçlı iki periyod halinde Royal Caribbean ve Queen Elizabeth yolcu gemilerinde 10 ay çalıştım. Günde tam 16 saat çok yorucu kara yüzü görmeden geçen günlerde büyük bir heyecan ve keyifle çalışarak mesleki açıdan çok şey öğrendim. Her öğrendiğimi geliştirerek tutkuyla işime bağlandım. Merak ettim, kendime özgü tılsımlı formüller buldum! Ve Swiss Otel yıllarım’da otele en iyi Cocktail ve şişe Show yarışmalarında tam üç Türkiye 1.liği ve bir dünya 2.liği kazandırdım. 1993 senesinde İngiltere Londra’da Yorkshare yapılan yarışa dünyaca ünlü Carlsberg birasının sponsorluğun’da Dünya 2.liğini ülkemize getiren isim oldum.

Dönemin ünlü organizatörü Ahmet San ile tanıştım. Sonrasında bakın neler oldu.Dünya Starlarının kulis butler’lığını ve korumalığını yaptım..Bu ismler arasında…

Madonna, Michael Jackson, Metallica, Scorpions, Elton Jhon, Jon Bon Jovi ve daha bir çok dünya starına kulis butler’lığı ve korumalığı yaptım.O zamanlar ismi İnönü stadı olan BJK stadyumundaki nerdeyse tüm konserlerde görev aldım... Sanatçılardan çok Ortaköy’deki evin kirasını nasıl öderim bu işerden alacağım extra ücretleri düşünüyordum.

Yıllar sonra anladım ben kimlere bakmışım anasını satayım diye…  

Askerlik geldi çattı!

Vatanının hizmet eri, Er kişisi olmaktan onur duydum…

Askerliğimi Kıbrıs Girne Orduevi Kolordu Komutanı Necati Özgen Paşanın Postası olarak yaptım. Cennet adanın güzelliklerinde vatani görevimi yaparken mesleğim ile bütünleşen bir görevim vardı ve bana sivilde büyük tecrübeler katan protokol servisleri, protokol yemeklerin sayesinde Protokollerin başarılı askeri ben oldum…

Rauf Denktaş, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, dönemin tüm kuvvet komutanlarına üstün hizmetlerde bulundum.

Yazımın son bölümüde 2 TOP VIP Protokol anılarımdan bahsedeceğim..çok varda sonra çenesi düştü demeyin diye yazmıyorum…

90’lardan günümüze bir çok Protokol servis Operasyonun’da çalıştım yönettim..Hiç bir işi hafife almadım en ince ayrıntısına kadar hesapladım ve planladım ve ekiplerimi’de bu yönde kurdum... 

Allaha çok şükür hepsinin üstesinden geldik...En iyi Protokocülerden yetiştirdiklerim bu isimleri not alın…Böyle yetişmez kolay kolay bir daha Şekip ÇABUK, Ertan Karadağ, Bircan Şen, Ahmet Erkmen, Apo, Savaş Topçu, Serkan Koyuncu ve niceleri….

Tarkan en özel isimdir benim için….

10 Haziran 2012 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan…Yer Antalya! Valilik KonağI

Dönemin Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a 14 kez bakmak nasip oldu bana ve ekibime..Bu anlardan birisini anlatayım sizlere…

IC Green Palace Otelde çalışıyorum Yiyecek İçecek Müdürü olarak başladığım otelde Sağolsun Derya Billur Genel Müdürüm beni yardımcılığına laik gördü ve Genel Müdür yardımcısı oldum.. Otelde çalıştığım yıllarda tüm sanatçı ve bürokrat trafiği bendeydi.. Ajda Pekkan, Murat Boz,İranlıların Pop Starı Arash,Tarkan,Berkay ,Fatih Terim bunlardan sadece bir kaçı… Antalyalılar bilir Terracity açışını Ajda Pekkan’la yapmıştı. Operasyonun başında ben ve ekibim vardı…Gelelim 2 Haziran 2012 senesine Genel Müdürlüğe çağırıldım, bana bundan sonra Başbakan Antalya’ya geldiğinde tüm yiyecek-içecek protokol hizmetine bakacağım tebliğ edildi. Antalya valiliği istemiş..Nerden nereye…Onure oldum..hemen protokol planımı yaparak 25 kişilik bir ekip oluşturdum Valilik konağında yemek verecektik…Tüm detaylarına kadar hesapladım. Planladım en ufak bir aksilik istemiyordum…Valilik konağına giderek hazırlıkları yaptırdım dönemim Valisi Alaaddin Yüksel ve Vali özel kalem Müdüresi Sema abla ile görüştüm yemek öncesi.. Her şey hazırdı... Başbakan Recep Tayyip Erdoğanı bekliyorduk..Herkes heyecanlı!

Ve giriş yaptılar konağa ilgili hazırladığımız odalara geçtiler yemekte Şekip Çabuk’u görevlendirdim. Başbakan ve Ailesine o bakacaktı... Menü sunumlar tabak prezentasyonlar tam istediğim gibiydi.. Gerçi tek aksaklık servisi yapan Şekip’in ayağı takılıp masaya doğru uçmasıydı.. Mutfak Şefi değerli dostum Ufuk Beşir inanılmaz bir menü hazırlatmıştı ekibe.

Finalde 7 Mehmet’ten getirtiğim kabak tatlısını verecektik... Şekip’i yanıma çağırdım.

Şekip yemek bittikten sonra Sayın Başbakanımızdan rica et, ekip olarak toplu fotoraf çektirelim! Bir çok yerde kendisine baktık, Kepez, Alanya, Korkuteli gibi bir anımız olsun dedim…

Yemek bitti Başbakan ayağa kalktı tabi normal olarak herkes ayaklandı Şekip yanaşamadı heyecan yaptı. Ben tam arkasından ittim Şekip’i Başbakanla yüz yüze geldi heyecandan kem küm efendim, başkanım demeye başladı, sonunda kendini toparlayarak fotoraf çektirme talebimizi iletti...

Başbakan sağına soluna baktı beni çağırdı yanına sen bütün ekibini topla çektirelim dedi. Bende önceden makinayı hazırlayıp ekipten birine çekmesi görevini vermiştim...Valilik konağı koridor’da resim için yanaştık Başbakana ama ortada resmi çekecek olan çocuk yok...Zaman akıyor…

Meğerse oda kadraja girmiş.. Kaş ediyorum Göz ediyorum çıkmıyor…

Finalde Sayın Başbakan durumu anladı ve kendi fotorafçısını çağırarak aşağıdaki güzel anı ölümsüzleştirdik…

25 Mayıs 2013 Kemal KILIÇDAROĞLU…Yer Antalya! Ramada Resort Lara Hotel

Kılıçdaroğlu Otelde 10 dakika Salonu Aradı!Basının attığı başlık!

Evet bu olayın içinde yine ben varım başkahraman! Haberi okuyun sonrasında size esas detayı anlatayım…

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Doğu ve Güney Doğu Anadolu il başkanları ile özel toplantı yapmak için geldiği otelde yaklaşık 10 dakika salon aradı.

Kılıçdaroğlu 10 dakşka salonu aradı

GİRİŞ 26.05.2013 11:51GÜNCELLEME 26.05.2013 15:56

Partisini 81 il başkanları toplantısının yanında biz dizi açılış ve ziyaret için Antalya'da bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geceyi Meydankavağı Mahallesi'ndeki kızı Aslı Nadir'in yanında geçirdi. Sabah saat 9.40'ta kızının yanından ayrılan Kılıçcaroğlu, partisinin il başkanları toplantısının yapıldığı Kundu Ramada Otel'e geçti.

Burada Doğu ve Güney Doğu Anadolu illerinin il başkanları ile çözüm süreci hakkında görüşme yapacak olan Kılıçdaroğlu, salon krizi yaşadı. Otel içindeki ilk salonun, Kılıçdaroğlu'nun korumalarına haber verilmeden değiştirilmesi nedeniyle yeni salonun yeri arandı. Otelin arka kapısından çıkarılan Kılıçdaroğlu, yolun karşısındaki otelin diğer salonuna götürüldü. Yaklaşık 10 dakika salon aranmasını ardından Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'e, " Siz bakmadınız mı salona, sizin haberiniz yok mu? diye sordu. Keskin ise, "Bilmiyoruz efendim, sonradan salonun yeri değiştirilmiş" cevabını verdi.Salonun yerinin bulunmasının ardından Kılıçdaroğlu, basına kapalı olarak görüşmelerine başladı.

Efendim olayın aslı basında yazılan gibi değil!Şöyle…

Olay günü sabahı evdeyim eşimle oturmuş kahve içiyoruz içimde bir sıkıntı oldu ben aslında o gün izinliyim..ama içim kurtlandı Otele gitmeye karar verdim,ofise geçtim sakin bir sabahtı Otelde,bizde konaklamakta olan Trabzon CHP İl başkanı Mehmet abi Ersin ve Ben benim ofiste kahve içiyoruz muhabbet ediyoruz.

Güvenlik kapı beni aradı Müdürüm içeri az önce konvoy halinde otobüsler girdi yanlış görmediysem otobüste Kılıçdaroğlu vardı dedi! Nasıl olur dedim onların programı bizim diğer otelimiz olan merkezdeki Ramada’da olmaları lazım dedim Mehmet abi ile göz göze geldik camdan bir baktım Sayın Kılıçdaroğlu el sallıyor otobüsten iniyor…

Bu işte bir yanlışlık var dedim ve fırladım ofisten..Hemen Şekip ve Derya’yı aradım koşun yanlış otele geldiler uyarın diye ama nafile korumlar yanaştırmıyor bizimkileri yanına…

Kılıçdaroğlunu yanlış otele getirmişler olan oldu! Kılıçdaroğlu Kundu’da bulunan Ramada Resort Lara Hotelin havuzlar bölgesine çoktan girmişti bile, Otelde’ki misafir profil Rus, Havuz başında yürürken onları selamlıyor ve ilerliyordu! Kimse cesaret edip yanlış otele geldik efendim diyemiyordu!

Gitti.. gitti ve kör bir noktaya geldi ve etrafındakilere toplantı salonu nerde dedi!

Dönemin Antalya İl başkanı Devrim KÖK yanıma gelerek Erçin lütfen sen söyle yanlış otel olduğunu dedi..Bende yok ya ben mi söyleyeceğim dedim! Neyse olay yine bana kaldı..Yanına yanaştım selamladım efendim dedim sizi yanlış Ramada’ya getirmişler burası tatil köyü olan şubemiz. Sizin gideceğiniz yer Merkez Ramada dedim..Tansiyonu düştü...Saatine baktı dinlebileceğim bir yer varmı dedi.. Kendisini alacarte restoranlarımızdan birine alarak çay ikram ettik sonra bana zamanım kısıtlı burda toplantı yapabileceğim bir yer var mı dedi! Bende efendim bizde toplantı salonu yok. Gamecenter var dedim isterseniz içini boşaltır toplantı düzeni aldırırım dedi. Tamam dedi... Hayda! Tüm ekibi topla… Tüm oyun aletlerini dışarı çıkar ve düzeni kur hallettik... Tabi arkada tüm basın bu olayları anlık çekiyor…40 kişilik ekibi ile toplantı yaptı ayrıldı…

Akşam eve gittim tüm kanalların ana haber bülteninde Biz…bu olay..bekliyorum patron arasın Fikret Karakaş, kulakları çınlasın… Aradı Erçin TV haberleri aç dedi..dedim izliyorum…

Vay be dedi helal olsun reklamın iyisi kötüsü olmaz ne biçim reklamımız oldu dedi teşekkür etti kapattı telefon…Olayın aslı budur efendim kendi ekibi yanlış yönlendirmiştir Sayın Kılıçdaroğlunu. 

Meşhur Şekip bu…Şimdi nerede mi? En son onu KKTC’de Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı Mersinden adaya çekilen içme suyu boru hattı açılış Operasyonun’da bırakmıştım.

Bircan’a sorun şimdi nerde?