Bunlardan Bazıları Şunlardır 

Hilbert’in oteli paradoksu:

Bir otelin sonsuz sayıda odası olduğunu ve hepsinin dolu olduğunu düşünün. Bu durumda yeni bir müşteri gelirse ona yer açabilir misiniz? Evet, açabilirsiniz. Sadece her odadaki müşteriyi bir sonraki odaya taşırsınız. Peki ya sonsuz sayıda yeni müşteri gelirse? O zaman da her odadaki müşteriyi iki katı numaralı odaya taşırsınız. Böylece tek numaralı odalar boşalır ve sonsuz sayıda yeni müşteriye yer açılır.

Zeno’nun paradoksları:

Antik Yunan filozofu Zeno, hareketin imkansız olduğunu göstermek için bir dizi paradoks ortaya atmıştır.

Bunlardan biri şöyledir: Bir okçu bir hedefe ok atmak istiyor. Okun hedefe ulaşması için önce hedefin yarısına kadar gitmesi gerekir.

Sonra yarısının yarısına, sonra onun yarısına ve böylece devam eder. Bu şekilde sonsuz sayıda adım atması gereken ok, asla hedefe ulaşamaz.

Cantor’un teoremi:

Alman matematikçi Georg Cantor, sonsuz kümelerin farklı büyüklüklerde olabileceğini göstermiştir. Örneğin, doğal sayıların oluşturduğu küme ile gerçek sayıların oluşturduğu küme aynı büyüklükte değildir. Gerçek sayılar daha büyük bir sonsuzluğa sahiptir. Cantor’un teoremi ise şunu söyler: Herhangi bir kümenin alt kümelerinin oluşturduğu küme, o kümeden daha büyük bir sonsuzluğa sahiptir.

Matematik ve fizikte sonsuzlukları kullanabilmemizin asıl sebebi bunların genellikle aynı tür sonsuzluklar olmasıdır. ∞ + 1 yine sonsuzdur. ∞ – 1, ve ∞ x 2 de sonsuzdur. Öte yandan 1 / ∞ sıfır eder; çünkü bunun sonucu sonsuz küçüklükte bir sayıya karşılık gelir.

• Fizikte sonsuzluk, zamanın veya uzayın sınırsız uzaması veya kısalması olarak anlaşılır. Örneğin, evrenin sonsuz olduğu veya zamanın sonsuza kadar devam ettiği gibi.

• Felsefede sonsuzluk, varoluşun veya gerçekliğin sınırlarının olmadığı bir durum olarak yorumlanabilir.

Örneğin, Allah’ın sonsuz olduğu gibi.

Kur’an-ı Kerim delili: Bu delil, Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın kelamı olduğunu ve insanların üretemeyeceği bir mucize olduğunu ortaya koyarak Allah’ın varlığını ve birliğini kanıtlar. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın zatının sonsuz olduğuna işaret eden pek çok ayet vardır. Mesela: “Yerin üstünde olan herkes fanidir. Ancak senin azamet ve kerem sahibi Rabbinin Zatı baki kalır.” (Rahman, 55/26-27) mealindeki ayette Allah'ın zat-ı akdesinin ebediliğine/sonsuzluğuna işaret edilmiştir.

Sayısal mucizeler delili: Bu delil, Kur’an-ı Kerim’de geçen bazı sayıların, harflerin veya kelimelerin özel bir anlam veya düzen taşıdığını ve bunların insanların yapabileceği bir iş olmadığını gösterir. Mesela: Kur’an-ı Kerim’de 114 sure vardır ve bu sayı 19’un katıdır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de 19 melekten bahsedilir (Müddessir, 74/30-31). Kur’an-ı Kerim’de “Allah” kelimesi 2698 defa geçer ve bu sayı da 19’un katıdır. Kur’an-ı Kerim’de “gün” kelimesi 365 defa, “ay” kelimesi 12 defa geçer ve bunlar da güneş ve ay takvimlerine işaret eder.

Olasılık hesabı delili: Bu delil, evrenin ve içindekilerin tesadüfen oluşmasının olasılık hesabına göre imkansız olduğunu ortaya koyar. Mesela: Bir protein molekülünün tesadüfen oluşması için gerekli amino asitlerin bir araya gelmesi %10 üzeri -191 ihtimaldir. Bu ihtimal, bir kum tanesinin büyüklüğünde olan atomlardan oluşan dünya üzerinde rastgele seçilen bir atomu bulma ihtimalinden daha azdır.

Altın oran delili: Bu delil, evrende ve canlılarda görülen altın oranın (1.618) Allah’ın yaratışındaki sanat ve hikmetine işaret ettiğini gösterir. Mesela: İnsan vücudunda parmaklardan başa kadar olan uzunluklar altın orana göre dizilmiştir.

Ancak tüm bunlar sadece akıl yürüterek veya bilgi aktararak değil, aynı zamanda yürekten hissederek ve inanarak da anlaşılabilir.