Beni satın alacak paralar daha basılmadı…

Televizyon programlarına ve Temizeller Gazetesinde köşe yazılarıma bir süre ara vermemin sebebi bazı namlı şanlı kişilerin usulsüz uygulamalarını  konuşup yazdığımız için olsa fazla takmam ama sadece özel hayatin gizliliğini ihlal nedeniyle hakkımızda açılan ve başkalarına da açtırdığı davaların sürecini beklediğim içindir. Zati muhterem sorumluluğundaki hastanenin ameliyathanelerinin tamir ve tadilatı, asansör bakımı, çatı tadilat ve tamiri, büfeler ve özelliklede adrese teslim otopark ihaleleri konusunda iddia edilen usulsüzlükleri göz ardı ederek hakkında her tür entrika nedeniyle onlarca dava açılan bir kişiyle sosyal medyada vücut bulan telefon konuşması ile ilgili yaptığımız yorma takılmış.

Açtığı ve açtırdığı davalar normal seyrinde gitmesi için burada yazmaya ve programlara ara verince bu süreçte kimileri bu adamı susturturdular kimileri de bunları satın aldılar dedikodular yaydılar, halbuki diğer üç ayrı kurumda ara vermeden yazmaya devam ediyorum, konuşanlar dava açan Rektörün üniversitesinde  ve  birçok kişiden de duydum…

Dedikoduları çıkaran ve yayan ucuz kahramanlara diyorum ki beni tanıyın tanımadığınız  anlaşılıyor, beni satın alacak para daha basılmadı, beni kimse de satın alamaz, Allahtan başkada kimse susturamaz!

Tahsin Güzel  ülke genelinde sektöründe ilk onun içinde üretim ve ihracat yapan, 500 kişiye de istihdam sağlayan bir sanayici, siyasetin içinde olduğum gibi ticaretle de iştigal ettiğim için kamu nitelikli esnaf teşkilatlarında idarecilik yanında yıllarca buralarda başkanlık yaptım…18 sene gerek federasyon ve gerekse oda başkanlığımda makam arabasına binmedim, 216 ay görevim süresince kurumun bazı ihtiyaçlarını karşılamak adına 8 adet  maaş bordorosuna imza atma dışında bir kuruş maaş almadıgım gibi sevk ve idare ettiğim kurumların bir çayını dahi içmedim Halep oradaysa arşın burada ….

Hizmeti ibadet sayanları tenzih ediyorum, ben bu kurumları ikballeri için kullanan çok kartondan kabadayıları taşıdıkları sıfat ve işgal ettiği makam sayesinde karnesini düzelten ne başkanlar ne de üst düzey bürokratlar gördüm, bu tablo karşısında 40 yıla yakındırda yazan konuşan bir kişi oldum. Hala bir mensubu olmaktan  guru duydugum iktidar olan Ak Partinin bazı kadroları ve atadığı bürokratlar kılı kırk yararak ülkeye hizmet için canla başla çalışan parti mensup ve partiyi zan altında bırakmayacaklar.

Benim ihtisas alanım siyaset kurumları  bunun yanında  5362 ve 1163 sayılı yasayla sevk ve idare edilen  kamu nitelikli Esnaf teşkilatları ve Esnaf Kefalet Kredi kooperatifleridir çünkü  siyaset de Anap ve Ak partinin kurucuları arasında yer aldım uzun süre başkanlık divanlarında görev  yaptım, ayrıca Esnaf teşkilatlarında 18 sene başkanlık yaptım. Bu kurumlarda kamu nitelikli kurumlardır, bu kurumlar üzerinde yapılan yolsuzluk usulsüzlük ve keyfi uygulamalar beni gazeteci yapmıştır… Bu nefesi alıp verdiğim sürece de kamu adına yazmaya devam edeceğim…

Mesele kamuyu ilgilendiren konular olunca hacı hacıyı Mekke’de, hoca hocayı tekkede görürmüş misali, benim gibi gözünü budaktan sözünü dudaktan esirgemeyen her gazetecinin yanında olacagım gibi her gazetede de yazacagım, kamuoyunu bilgilendirip adli kurumlara destek olacağım. Temizeller adlı televizyon Programını marka yapan, yanlış yapanların korkulu rüyası haline gelen değerli  kardeşim gazeteci Ahmet Tubcel’in Belediyeler, Milli eğitim ve Bilim yuvası olan Üniversiteler yanında  kamuyu ilgilendiren bir çok  kurum ve bu kuruluşlarda at oynatanlarla ilgili yaptığı programlardan  bırakın kaçmayı sonuna kadar yanında olurum  çünkü fikrimiz bir zikrimiz bir… İzmir halkı yanında esnaf ve sanatkarları da iyi bilir ki Esnafın şirketi olan BESAŞ’ı kuşa çeviren idarecileri Star gazetesinde tarihin en büyük teknik yolsuzluğu diye manşet yapan o günün Bölge Temsilcisi olan dürüst gazeteci değerli kardeşim  Ahmet Kaplan'la benim hakkımda davalar açmışlardı.

Hakkımızda dava açan beyleri merak edenler olabilir. 1-2 dava ile yetinmeyip çevrelerine de dava açtıranların başında Ege Üniversitesi Rektörü beyefendi ve yönlendirdiği kişilerle, sözde esnaf sevdalısı olan eski İEOB Başkanı ve eski CHP  Milletvekili M. Ali Susam beyefendidir, Susam beyefendinin onun üstünde açtığı dava vardı. Rektör beyefendi de kendi yetinememiş bir de sözleşmeli personelken akademisyen kadrosuna terfi eden kişi ve eşidir, bu zatlara tavsiyem on yetmez yüz dava açmalarıdır. M. Susam da Esnafın  alın teri ve gelecegi olan BESAŞ Şirketi üzerinde  yaptığı yolsuzluk ve usulsüzlükleri yazdığım halde hakaret, iftira ve istinattan  davalar açmıştı. En son adalet tecelli etti (Beş) yıl hapis cezası alarak iftira ve istinat olmadığı mahkemece tescil edildi.

Ege Üniversitesi Rektörü muhteremin adrese teslim otopark ihalesi, ameliyathanelerin  yenilenmesi, park bahçe düzenlenmesi ve benzeri dile getirdiğimiz kural dışı uygulamalarıyla ilgili her konu YÖK müfettişlerince de tespit edilmiştir…Rektör beyefendinin ne özel hayatı nede kişiliği bizim konumuz değildir. Bizim konunumuz kamu zararları ve kural dışı uygulamalardır. Ayrıca beyefendinin hakkımızda açtığı davaları da kazanmışızdır. “Aldılar büfeleri sustular” diyen bey zadeler, Ahmet Tübcel ve bana tahsis edilen büfelerin yerlerini gösterirlerse bırakın kiralık büfeleri ben onlara mülklerini satın alıp hediye edeceğim. Haramın harmanı olmaz! Allaha çok şükür bu ülkede namusuyla çalışanlarda zengin olabiliyor…

Bilim adamlarımızı ve kurumlarımızı tenzih ediyorum, ama maalesef bazı bilim yuvaları olmuş film yuvaları!

Rektörlükler ‘sektörlük’ olmuş derken bu benzetmemi yanlış yapanlara tepki için kullandığım bir terimdir. Rektör beye soruyorum, milyonlar harcanıp yapılan ameliyathaneler neden kullanılmadan tekrar yenilendi. Asansörler, çatı bakım ve onarımlar kamu ihalesine uygun mu yoksa ahbap çavuş ilişkisiyle mi verildi?  Hak edişler! Ödemeler!, Ayda bir milyonun üstünde geliri olan ve üniversitenin vakfının işlettiği ve geliri üniversiteye kalan otoparklar neden ayda sadece seksen beş bin liraya adrese teslim başkasına kiraya verildi? Her taraf otopark, hastaneye giden hasta sahipleri soyuluyor, gir otuz, çık otuz lira, her taraf, oto park, büfe, kafe…

Bu maç burada bitmez bay Rektör!

Yapanın yaptığı yanına kalmaz bay Rektör!

Tahsin Güzeli satın alacak parada henüz basılmadı bay Rektör!