Türkiye’de iyice sıkışan ve daralan PKK son süreçte Irak’ta hareketlenmeye başladı... Bu yönde yazdığım her köşe yazımdan sonra tam da çizdiğim harita üzerinden gelişti olaylar... Irak’ta terör olayları azalmayacak artacak yönündeki ön görümü bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Irak’ta çoğu zaman görmezden gelinen ve kararlı bir tepki görmeyen PKK komşu ülkelere yıllarca yaşattığı acıyı, ölümü ve gözyaşını şimdi de mesken tuttuğu ülke olan Irak’a yaşatıyor! Ki büyük ihtimalle bu şiddet grafiği giderek yükselecek!

‘PKK’nın önü kesilmezse ilerleyen süreçte Irak genelinde iç savaş kaçınılmaz olur’ diyorum! Çünkü ayrışmaya müsait mevcut halk dokusu, kapı arkası irili ufaklı menfaat planları, sokaktaki vatandaşın stresi, güç kaybeden Şii dengelerin öfkesi Irak’ı iç savaşa götürmeye çok uygun!

Haftalar önce şunu yazmıştım; “Diyarbakır Anneleri Şengal’deki terör mağduru annelere de ilham oldu ve evlatları örgüt tarafından kaçırılan Şengalli anneler terör örgütüne karşı sesini yükseltmeye başladı. Türkiye’ye ‘sesimizi duyun bize yardım edin’ diyerek destek isteyen anneler de o topraklarda bir milat tıpkı Diyarbakır Anneleri gibi!
Evet Diyarbakır’da bir anneyle başlayan ‘evladını terör örgütünden kurtarma mücadelesi’ zamanla diğer illere ve hatta yurt dışına taşmıştı kimseler fark etmeden! Ve ciddi rakamlarda örgütten kaçarak ana sıcaklığına dönenler olmuştu, olmaya da devam ediyor...

Evet önemli notum şu; PKK terörü Irak genelinde giderek yükselecek çünkü Irak Yönetimi bu konuda yapması gerekenleri ya yapmak istemiyor ya da yapamıyor bu kadar net! Çünkü çözüm aslında çok basit. Irak’ta neredeyse alfabenin tüm harflerinde örgütler kurulup kurulup duruyor... O örgütler kendi içinde ‘menfaat odaklı’ parça pinçik olana kadar ayrışıp çeşitli isimler alsa da bizim için hiçbir önemi yok çünkü biz hepsine ‘terör örgütü’ diyoruz! Tek gerçekte bu zaten! Dünya teröre karşı birleşmeli diyeceğim de bunun temenniden öteye gitmeyeceğini hepimiz biliyoruz! Terörün iyisi kötüsü olmaz, keyfe bağlı terör listesine alıp çıkarmakta olmaz! Bu sebepten kökten ve komple bir mücadele vermesi gerekiyor Irak Yönetimi’nin.
Ve bu mücadelede samimi olmak gerekiyor tıpkı İran’dan doğup bölge için tehdit unsuru olan Halkın Mücahitleri Örgütü’nün Irak’tan sürüldüğü gibi! Bir o yana bir bu yana dönüp dolaşan, bazen İran bazen Fransa bazen Saddam bazen de ABD diyen, emperyalist ülkelerin masalarda yaptığı pazarlıklara malzeme olan örgüt bazı ülkelerin ısrarla karşı çıkmasına rağmen Irak Hükümetinin KARARLI tavrıyla Irak’tan çıkarıldı! Demek ki oluyormuş!

Mustafa el-Kadhimi ile yeni bir sürecin kapılarını aralayan Irak Yönetimi modern, gelişen, güçlenen bir Irak’ı hedefliyor. Çünkü hükümeti kurma görevi verildiğinden bu yana ilerleme adına ne büyük zorlukları sessiz sakin aştığını biliyorum... Şimdi Kadhimi’den beklenen şu; PKK ve bilumum harflerdeki komple terörü besleyen tüm kanalları imha etmek! Bu süreçte Irak yönetimi bu mücadeleyi tek başına yürütebilir mi? Sanmıyorum! Irak’ın bu konuda tek paydaşı Türkiye! Çünkü terör acısıyla büyük bedeller ödemiş komşu iki ülke Türkiye ve Irak’ın sorunu aynı ise çözüme de birlikte hareket ederek ulaşılır. Bu konuda acilen masaya oturulması gerekiyor zira ‘bir anneyle başlayan ve devamını güçlü bir şekilde getiren diğer anneler ile büyüyen teröre başkaldırı bu kadar kısa zamanda sonuca gittiyse bu mücadeleyi Irak Hükümeti neden yapamıyor’ demezler mi?