İzmir Ege Medya Platformu Başkanı, Egelobisi Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Kaplan Çorum’da iş dünyası başta olmak üzere kentin nabzını tutarken şehrin önde gelen gazetecileri ile görüştü.

54 yılı aşkın süredir Çorum’da gazetecilik yapan Çorum Haber İmtiyaz Sahibi duayen gazeteci Mehmet Yolyapar, “kentin ekonomisine ve tarihine ilişkin çarpıcı bilgiler verirken üvey evlat muamelesi görüyoruz. Adalet istiyoruz” diyerek ilgisizliğe isyan etti.

Devletin illerin sanayileşmesini desteklemesi anlamında adil davranmadığını dile getiren Yolyapar, Devlet, artık Çorum’a üvey evlat muamelesi yapmasın istiyoruz. 54 yıldır bu meslekteyim. Ömrümü bu şehre adayan bir gazeteciyim. Allah ömür verirse sağlığım el verirse bu mücadeleye de devam edeceğim. Yılmak, geri adım atmakta yok. Çorum’un 100 yıllık hayali tren buraya gelecek ve havaalanı da yapılacak. Bu mücadele burada bitmeyecek. Çünkü Çorum’un en büyük eksiği ulaşım altyapısıdır” diye konuştu.

SANAYİLEŞME HAMLESİNİ BAŞLATAN ŞEHİR

Çorum’un 1970’lerden itibaren sanayileşme hamlesini başlatan bir şehir olduğunu kaydeden Mehmet Yolyapar, Çorum’un bu bölgede sanayileşmeyi başlatan ilk şehir olduğunu dile getirerek kentin ekonomisi ve tarihine dair çarpıcı açıklamalarına şöyle devam etti:

KALKINMADA ÇORUM MODELİ OLUŞTU

“Liman şehri olması nedeniyle Samsun bölgenin ticaret merkezi olarak bilinir. Ancak Çorum sanayileşme de Samsun’dan çok önde oldu. 1980’li yıllarda ekonomistler kalkınmada ‘Çorum Modeli’ ve KOBİ başkenti ayrıca ‘Anadolu Kaplanı’ olarak tanımlamışlardır. 1980’li yıllarda Çorum çok ciddi bir sanayileşme atağı başlattı. Türkiye’nin sanayileşmiş şehirleri olarak öne çıkan Gaziantep, Kayseri, Denizli gibi illerin hemen arkasından geliyordu. Ancak 90’lı yıllarda bir yavaşlama yaşandı. Çünkü o dönemde OHAL teşvikleri adı altında o kadar saçma işler yapıldı ki Çorum’da Toprak Sanayi kapasitesi var burada atıl kapasite dururken, mesela Yozgat gibi komşu ilimize Toprak Sanayi Teşvikleri verildi. Ben o zamanlar yazdım. Çorum’da atıl bir kapasite varken Yozgat ürettiği malı aya mı satacak. Bu durumlar Çorum’un gelişmesini biraz aksattı.

AHLATÇI’NIN BAŞLATTIĞI YATIRIM HAMLESİ İLE

ÇORUM YENİDEN İVME KAZANDI

Herşeye rağmen Çorum özellikle son yıllarda Ahmet Ahlatçı’nın başlattığı yatırım hamlesi ve büyümesi ile olağanüstü bir ivme yakaladı. İhracatta milyar dolar seviyesini geçen ender illerden birisi oldu. Şunu da ifade etmeliyim ki Ahmet Ahlatçı bütün ihracatını Çorum’dan yapsa bu kentin ihracatı 5 milyar doları geçer. İhracatın bir kısmını İstanbul’dan yaptığı için Çorum şu anda 1,6 milyar dolar ihracat yapan bir kent olarak öne çıkmaktadır. Şu anda ihracatta Çorum birçok büyükşehirden bile öndedir.

SAVUNMA SANAYİ’NDE ÇORUM

İKİNCİ KIRIKKALE OLMA YOLUNDA

Sungurlu ilçemize savunma sanayi yatırımları yapılıyor. Şu anda Sungurlu Belediye Başkanı olan Muhsin Dere’nin Milli Savunma Bakan yardımcılığı döneminde Sungurlu’nun yakaladığı bir şans. Ahmet Ahlatçı tarafından burada barut fabrikası yapılıyor. Başka firmaların yaptığı yine Kapsül ve fişek fabrikaları var. Savunma Sanayisinde Çorum Türkiye’nin ikinci Kırıkkale’si olma yolunda ilerliyor.

İNANILMAZ BİR GİRİŞİMCİ RUHA SAHİP ŞEHİR

Çorum’da Makine imalat ve döküm sanayi alanında inanılmaz boyutlarda gelişme kaydetti. Potansiyeli yüksek bir altyapımız var. İnanılmaz bir girişimci ruhu var. Çorum Makine imalat sektöründe Türkiye’de Gaziantep ile birlikte en önde gelen illerden birisi. Çorum; insan kaynağı, yatırım altyapısı olarak bölgesel kalkınmanın lokomotifi olabilecek güce sahip. Yeter ki devlet bir ucundan tutsun. Çorum bu ivmeyi yakalamışken ne yazık ki özellikle ulaşım altyapısında ihmal edildi. Biz sadece devletimizden ulaşım altyapısı ile bu olumlu gelişmeye destek vermesini istiyoruz.

MERZİFON İKİ ADIM DEYİP GEÇİŞTİRİLİYORUZ

Bütün bu olumlu gelişmelere karşın ben şunu düşünüyorum kendi havaalanı olmayan yerden sanayi şehri olmaz. Ben bunu yıllardır savunuyorum ama ikna edemedik. Herkes Çorum havaalanı deyince Merzifon iki adım diyerek geçiştiriyor. Oysa Merzifon’un yakınlığı önemli değil. Çorum sanayi şehri olacaksa kendi havaalanına sahip olmak zorundadır. Türkiye’nin en büyük ihracatçı kentlerinden biri oluyorsunuz ama havaalanınız yok. Bunu bir türlü anlatamıyoruz. 90’lı yıllarda temeli atılan ve yüzde 24’ü aşan gerçekleşme oranında kalmış çok ciddi paralar harcanmış havaalanımız öyle duruyor. Bu yarım kalmış yatırımı ayağa kaldıralım diyoruz ama derdimizi duyuramıyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz.

KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKTIK

Merzifon Amasya’nın haberi yokken biz ilk defa hemşehrimiz zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı olan Ahmet Çörekçi Paşa ile buluşmamızda bu konuyu biz gündeme getirdik. Çorum havaalanı geriye kaldı. Geçici olarak Merzifon Askeri Havaalanı sivil uçuşlara açılsın istedik. İlk ön izni biz kendisinden aldık. Ama biz kendi ayağımıza kurşun sıkmış konumuna düşürüldük. Çünkü orayı göstererek size yok dediler. Yani Çorum yıllardır üvey evlat muamelesi görüyor. Bunu aşamadık. Bunda Çorumluların birlik beraberlik içinde olmayışının da büyük payı var. Ankara’da güçlü bir lobimiz yok. Ben kendimi feda ettim. Çorum Lobisini Ankara’da oluşturmak için milletvekilliğine aday oldum ama bizi aday göstermediler.

ÇORUM’UN 100 YILLIK ÖZLEMİ

Mesela Tren, Çorum’un 100 yıllık özlemidir.1980’li yıllarda ulaştırma bakanı müsteşarı daha sonra ulaştırma bakanı olarakta görev yapan İhsan Peker ile birlikte çalıştık. O zaman Çankırı, Çorum, Amasya, Samsun’u merkez alan ve taşımacılığı hedefleyen projeyi yatırım programına da aldırmıştık. Bunun etüt projeleri dahi tamamlanmıştı. Ama genel ödenek yetersizliğinden o zaman başlanamadı. Daha sonra proje revize edildi ve şimdilerde Delice, Çorum, Samsun hızlı tren hattı olarak gündeme alındı. Bu proje artık yatırım programına da girdi. İlk aşama da Çorum-Delice etabı faaliyete geçecek. Ama bu yıl ki ödeneğin sadece 2 bin TL olduğunu öğrendik. Tabi ki fasıllar arasında aktarma imkanı var. Bu yıl içinde ihalesi yapılacağı açıklandı. Ama biz Demiryolu ile ilgili o kadar çok hikaye dinledik ki inanasımız gelmiyor. Ama umut ediyorum bu sefer gerçekleşir.

SADECE ADALET İSTİYORUZ

Biz elimizde ki ekmeğimizi kaptırıyoruz. Adalet istiyoruz. Devletin illerin sanayileşmesini desteklemesi anlamında adil davranmadığını açıkça görüyoruz. Devlet artık Çorum’a üvey evlat muamelesi yapmasın istiyoruz. Çünkü Çorum’un en büyük eksiği ulaşım altyapısıdır.”

DÜNYA’NIN EN ZENGİN

MİRASLARINDAN BİRİNE SAHİBİZ

Kentin tarihi ve kültürel zenginliğine de dikkat çeken duayen gazeteci Mehmet Yolyapar, Biz kültürel bakımdan dünyanın en zengin miraslarından birine sahibiz. Bunun üzerinde oturuyoruz ama ne yazık ki kıymetini bilmiyoruz. Çünkü biz bunun önemini önce Çorumlulara anlatamadık. Çorum kendi inanmayınca dışarıdan insanlar nasıl inansın” şeklinde konuştu.

Dünya uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir şehirden bahsediyoruz diyerek sözlerini sürdüren Yolyapar, Çorum’un günümüzden 3500 yıl önce yaşamış Anadolu’ya hakim olmuş olan Hitit uygarlığına başkentlik yaptığına vurgu yaparak şöyle devam ediyor:

ÇORUM 3 İNSANLIK DEĞERİNİN ANAVATANIDIR

“Burada 3 önemli unsur var. Birincisi insanlık tarihinin ilk yazılı Kadeş barış antlaşmasıdır. Bunun tarafı Hititlerdir. Mısır’da firavun Ramses ile Hitit Kralı Hattuşili arasında yapılıyor. Anlaşma da bu topraklar barışın anavatanı diyor.

İkincisi bu anlaşmada kraliçe Puduhepa’nında imzası vardır. Ülkede yargının başı da Puduhepa’dır. Hititlerde kraliçe aynen biz Türkler de olduğu gibi anaerkil bir yapıya sahiptir. Bu kraliçe aynı zamanda dünyanın ilk yazılı barış antlaşmasına mührünü de basmıştır. Bu bize şunu gösteriyor. Bu topraklar aynı zamanda kadın- erkek eşitliğinin anavatanıdır.

Üçüncüsü ise Hititler ele geçirdikleri şehirlerin totemlerini, tanrılarını maskları almışlar dileyen dilediği tanrıya tapınsın diye büyük mabetlere koymuşlardır. Bunu şöyle değerlendirmek gerekir ki bu topraklar aynı zamanda inançlara saygının da anavatanıdır. Yani barış, kadın-erkek eşitliği ve inançlara saygının anavatanıdır. İşte biz bu uygarlığın sahibiyiz.

KENDİMİZİ ANLATAMIYORUZ

Bunu biz ne ülkemize ne dünya ya anlatabildik. Hatta Almanlar, Japonlar bu konulara bizden daha fazla ilgililer. Ama henüz daha Çorum’un yüzde 90’nı bile Hattuşa’yı görmemiştir.

Nihayet ilimize kurulan Üniversitenin adını Hitit Üniversitesi koydurmak için çok mücadele ettik ve bunda başarılı olduk. Aynı şekilde valiliğimizin karşısındaki alanın ‘Kadeş Barış Meydanı’ olarak yer alması için çalıştık ve mevcut belediye başkanımız da uygun gördüler bu ismi verdiler. O meydan Çorum’un bütün yükünü aldı. Miting, konser ve tören alanı olarakta önemli bir ihtiyacı görüyor. Çorum meydansız bir şehirdi. Mücadelemizle o alanı da kentimize kazandırmış olduk.”