Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından gerçekleştirilen 'Modern İpek Yolu'nda Stratejik Üs: İzmir' konulu, gazeteci Hakan Çelik'in modaratörlüğünü üstlendiği konferans Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım ile SOCAR Türkiye CEO'su Kenan Yavuz'un katılımıyla İnciraltı Wyndham Otel'de gerçekleştirildi. Toplantıda tamamlanan ve yapılacak yatırımlarla 'Modern İpek Yolu'nun yeniden hayata geçmesiyle Türkiye'nin ve İzmir'in bu konudaki eski görkemine kavuşması için atacağı adımlar konuşuldu.


İzmir'den AK Parti milletvekili adayı olan eski Bakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin üç kıtanın birleştiği bir bölgede, 1.5 milyar insanın yaşadığı ve 26 trilyon dolarlık ticaret hacmi olan bir coğrafyanın ortasında olduğunu ancak bu stratejik konumun dünyaya da hissettirmek gerektiğini söyledi.Yıldırım, 1970'li yıllarda dünyanın zenginlik merkezi ABD iken, 1980'li yılların ortasından itibaren bunun Batı Avrupa'ya kaydığını, 2000'li yıllarda ise Doğu Avrupa ile Türkiye arasında bir noktaya geldiğini belirtti. Yıldırım, "Bizim dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'a yapma kararı arkasında 'En büyüğünü biz yapalım' gururu, payesi yok. Dünya gerçeklerini görerek bu kararı aldık. En uygun aktarma merkezi olarak İstanbul gözüküyor. Bunu test de ettik. Biz göreve başladığımızda İstanbul havalimanından transit yolcu sayısı 1 milyonun altındaydı. Şimdi 20 milyona yaklaştık. Büyük İstanbul Havalimanı'ndan sonra bu sayı çok daha artacak" dedi.

Dünyanın zenginlik merkezinin, kalkınmanın çok daha yüksek gerçekleştiği Afrika, Uzakdoğu, Pasifik ve Orta Doğu ülkelerine kaydığına dikkat çeken Yıldırım, "Gelecek doğu ülkelerinin dinamizminde. Küresel ekonomi ve ticari faaliyetler doğu coğfyasında gerçekleşecek. İster Batı'da olsun, ister Doğu'da olsun bizim konumumuz değişmiyor. Türkiye olarak biz hancı herkes yolcu. Bunu bilmemiz lazım. Biz bunu 2002'de gördük ve hemen yatırıma başladık. Biz doğu-batı, kuzey-güney koridorunu geciktirmeden halletmemiz lazım dedik ve bitirdik. Bunu karayolunda yaptık, demiryolunda da yapıyoruz" dedi. Yıldırım, İzmir'in küresel ticaretteki değişimli, ipek yolu ticaretinin batıdan doğuya hareketlenmesiyle mutlaka eski önemli konumuna geleceğini söyledi. Yıldırım" Önemli olan altyapıdır. İstediniz kadar sanayi ürünü yapın, tarım ürünü yetiştirin, otel, tirimz yatırımları gerçekleştirin erişilemez, ulaşılamazsının hiçbir işe yaramaz. Otostop yapacak haliniz yok. Otoyol ve demiryollarını, liman yatırımlarını bu nedenle yaptık, yapıyoruz" dedi.


BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU BİTECEK
Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye arası doğrudan demiryolu ulaşımının da büyük bir ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, bu hattın gerçeklemesinin kolay olmadığını bilerek işe başladıklarını söyledi. Yıldırım, "2004 yılında Heyecanlı bir bakan olarak bu projeye girdiğimizde 'Sen boyundan büyük işlerle uğraşıyorsun', 'Buna büyükler izin vermezler' dediler. Büyüklerin kim olduğunu sordum. Tayyip Erdoğan da İlhan Aliyev de istiyordu. Gerçekten de zordu. Dört sene projeyi görüştük. Gürcistan'da 4-5 bakanla muhatap olduk. Sonunda başladık. İşi yüzdük, yüzdük kuyruğuna getirdik. Bitecek. Artık daha mazereti yok. Önümüzdeki sene oradan trenleri yürüteceğiz. Bu süreçte nelerle uğraştık nelerle! Gürcisten ile Türkiye arasında yapılacak 2 km'si Türkiye 2 km'si Gürcistan'da kalan 4 km tünelin içinden çıkacak toprağın kime ail olduğu dokuz ayı Dış İşleri ve bürokratlar tarafından tartışıldı Sonra çözüm bulundu. Benzer zorlukları geçtik" dedi. 

AZERBAYCAN'I RAHATSIZ EDEN BİZİM DE CANIMIZI SIKAR 
Doğu- batı koridorunun önemini en fazla kavrayan bölge ülkesinin Azerbaycan olduğunu, enerji, ulaşım projelerinin hepsinin bölgenin kaderini değiştirecek adımlar atlıdığına dikkat çeken Yıldırım, Türkiye ve Azerbaycan'ı içinde olduğu projelerin bölgesel, küresel barışa, kardeşliğe katkı sağlayacağını sölyedi. Türkiye ile Azerbaycan'ın kısa vadeli çıkar ilişkileri ile değil uzun vadeli ve bölge barışını hedefleyen bir işbirliği içinde olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bunu yaparken hiçkimse bizden bölgede sömürge heveslileri, işgal heveslilerine müsamaha göstermemizi beklemesin. Biz bu bağlamda Ermenistan'ın yaptıklarını asla ve asla, gerek Türkiye üzerindeki tezviratları, gerekse Azerbaycan-Karabağ bölgesindeki işgallerini kabul etmeyiz. Azerbaycan'ı rahatsız eden her şey bizim canımızı sıkar. Bizim politikamız budur. Sizin için iyi olan neyse bizim için de iyi olan odur" dedi.



İZMİR'İN YARIŞACAĞI TEK İL İSTANBUL 
Yıldırım stratejik ortaklığı lafta bırakmayarak 20 milyar dolara kadar çıkan yatırıma imza atacak SOCAR firmasına da teşekkür etti. İzmir'de yapılan bu yatırımın önemli olduğunu belirten Yıldırım, İzmir'in enerji ve ihracat üssü haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin kalkınmasında İzmir'in yarışacağı tek ilin İstanbul olduğunu, İzmir'in küresel ticarette en az İstanbul kadar önemli etki alanına sahip bulunduğunu belirten Yıldırım, özellikle Nemrut Körfezi ve Çandarlı'daki limanların devreye girmesiyle Türkiye kapasitesinin üstünde bir deniz taşımacılığı kapasitesine ulaşılacağını söyledi. 

SOCAR Türkiye CEO'su Kenan Yavuz ise, tarihi İpek Yolu'nun tekrar canlanmasıyla yükseliş döneminin başladığını, Türkiye büyük bir altyapı devrimi gerçekleştiğini söyledi. Kendilerinin de Türk-Azerbaycan ortaklığı ve kardeşliği ile Türkiye'nin en büyük reel sektör yatırımına imza attıklarını ve rafineriyle entegre bir üretim modelini hayata geçirmek için 10 milyar dolarlık yatırım planladıklarını aktaran Yavuz, 2018'de de TANAP Projesi'nin tamamlanacağını kaydetti. Yavuz İzmir'in yeniden tarihi ipek yolunun üssü olacağını söyledi. 

TRACECA Azerbaycan Ulusal Sekreteri Akif Mustafayev, İpek Yolu'nun modernleşmesinin Avrasya ticaretine olası etkilerini değerlendirerek ulaştırma yatırımları konusunda Binali Yıldırım'a Azerbaycan halkı adına teşekkür etti. Ümitlerinin 2015'te tamamlanması beklenen Bakü-Tiflis-Kars trenine bağladıklarını belirten Mastafayev, Yıldırım'a seçimlerde başarılar diledi. 

HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş ise Avrupa ve Asya arasındaki çift yönlü mal trafiğinden Türkiye'nin de mutlaka pay alması gerektiğini de söyledi. Konferans'ta Binali Yıldırım'ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı dönemiyle ilgili bir kıas film de gösterildi. Filmde Bakanlık döneminin yanısıra İzmir'de yapılacak stadlar ve hastanelere de yer verilmesi dikkat çekti.