TÜRKİYE'NİN DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK

RUHU KIRILMAK İSTENİYOR

Deprem bölgelerinde büyük bir oyun oynanyor. Etnik ve mezhepsel kışkırtma ve ayaklanma çağrıları ABD'nin Türkiye'yi işgal provası yaptığı meşhur “Millenium Challenge-2002” tatbikatını hatırlatıyor. Bu tatbikatta Sivil hükümet depremle mücadele edemez ve kaos durumunda ordu duruma el koyar. Bu süreçte ABD Türkiye çatışması yaşanır ve 96 saatte ABD Türkiyeyi'yi işgal eder" deniliyordu.   

KILIKTAN KILIĞA GİRİP HALKI DEVLETE

KARŞI İSYANA TEŞVİK EDİYORLAR

Provokatörler, gazeteci, yardım ekibi, hatta asker kılığında sızdığı afet bölgesinde etnik zenginliği istismar ederek iç savaş ve isyan çıkarmaya çalışıyor. Siz alevisiniz, siz kürtsünüz devlet onun için size yardım etmiyor gibi çeşitli yalanları yayarak devlete karşı kışrtma yapıyorlar. Özellikle sosyal medya da bu yalanların dolaşıma sokulması büyük tepki çekti.

Depremi, kaos fırsatı olarak gören karanlık odaklar sahaya indi. Devletin tüm güçlerini seferber ettiği yüzyılın felaketi ile ilgili deprem bölgesi dışından gazeteci, STK, sağlıkçı, yardım görevlisi, polis hatta jandarma kılığına giren provokatörler farklı lokasyonlardan kışkırtıcı faaliyette bulunması için başta Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman olmak üzere sıcak bölgelere taşınıyor. Güvenlik güçlerinin üst düzey alarm durumunda olduğu belirtilirken tahriklerin temel motivasyonu ise devlet kurumları aleyhinde halkı galeyana getirmek.

Provokasyon amaçlı sahaya inen unsurların öncelikli hedefi Kürt ve Alevi vatandaşlar ile Suriyeli mülteciler üzerinden karmaşa üretmek. Sahayı karıştırmak isteyen karanlık eller sosyal medya, yaygın basın ve uluslararası medya kuruluşları ile bu süreci karmaşa ve isyan aracına dönüştürmeye çalışıyor. PKK, FETÖ ve illegal örgütlerin paravan olarak kullanıldığı plan çerçevesinde yerel unsurlara da önemli roller dağıtıldı.

ULUSLARARASI MEDYA PROVOKE EDİYOR

Güvenlik güçleri, deprem felaketi ile boğuşan illerde halkı, farklı provokasyon şekilleri ile galeyana getirmek isteyen girişimler olabileceği bilgisini paylaştı. Bu yönde alınan istihbaratlara paralel başta meskûn mahal olmak üzere enkaz noktaları ve şehir merkezlerinde güvenlik tedbirleri artırıldı. Gazetemizin ulaştığı bilgilere göre, sıcak noktalara yönlendirilen provokatörler “göçük altında yakınım var ama kimse ilgilenmiyor, ilaç yok, çadır yok, cenazelerimiz çalınıyor, yaralılar ölüme terk ediliyor, çocuklar organ mafyasına satılıyor” gibi yalanlarla kitleleri kışkırtmaya çalışıyor.

Diğer yandan devam eden artçı sarsıntılara ek olarak su ve elektriğin kesik olması nedeniyle halkın boşalttığı evlere giren çeteler, hırsızlık yanında bina, daire ve ev eşyalarına büyük zarar vermesi de dikkat çekiyor. Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta bu kişilerden bazıları suçüstü yakalandı.

Bölgeye gelen ve sabotaj timleri arasında farklı ülke pasaportu taşıyanlar da bulunuyor. Resmî kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre bu amaçla doğu ve güneydoğu illerinden özel ekipler Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a götürüldü. Saha kışkırtıcılığında en büyük rol ise uluslararası medya tarafından üstlenildi. Deprem bölgesinde ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülke yayın kuruluşları deprem alanlarında yaşananlar yerine arka plan gündemi ile röportajlar yapıyor. Daha çok terör yanlısı kişileri saha partneri olarak seçen bu kuruluşlar Türkiye’nin Kürtlere ve Suriyelilere arama kurtarma, çadır, gıda, giyim gibi konularda çifte standart uyguladığı yönünde kışkırtıyor.