İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Karabağlar Halk Eğitim Merkezi'nde dün 15 Temmuz Demokrasi Zaferi Ve Şehitleri Anma Töreni düzenledi. Törende Buse Altay isimli öğrenci 15 Temmuz şehitleri sayısı kadar 248 gülden hazırlanmış Türk bayrağını İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'ye hediye etti. 

 

Törende konuşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, "15 Temmuz 2016 tarihinde bir grup terörist tarafından Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik haince bir girişimde bulunulmaya çalışıldığı ve bu süreçte aziz Türk milletinin kahramanca direnişiyle darbeyi bertaraf ettiği günün birinci anma yıldönümündeyiz. Bizler Türk Milletinin 15 Temmuz 2016 gecesi verdiği ateşle imtihanın hafızalardan silinmesine asla izin vermeyeceğiz. O gece varoluşumuzun can damarlarını kesmek için saldıranlar en ağır karşılığı milletimizden aldılar. 15 Temmuz kolluk kuvvetlerimizin eşsiz kahramanlığının yanı sıra Türk milletinin tek yürek olup yumruğunu şer odaklarının başına cesaretle indirdiği şanlı gündür" dedi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi ''Onların tankları topları uçakları varsa, ben buna inanıyordum: Sokaklardaki o milyonlarca vatandaşımın imanı vardı.'' Ve öyle de oldu. ''Damarlarımızdaki asil kan'' o gece bir kez daha kabararak Türk milletinin kim olduğunu dosta düşmana gösterdi" dedi. 
 

15 TEMMUZ'DA 248 ŞEHİT 
Darbe girişiminin olduğu gece 248 kişinin şehit olduğunu anlatan Yahşi, "Şehitlerimiz ve gazilerimiz, 15 Temmuz gecesi, cesaretleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar. Hiç kuşkusuz, şehitlerimiz, yüreklerimizdeki kutsal yerlerini daima muhafaza edeceklerdir. Artık her yıl, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nde kendilerini gönülden yâd edecek, hatıralarını gelecek nesillere aktaracağız. Malazgirt'ten Söğüt'e Mohaç'tan Çanakkale'ye kadar tarihi kahramanlıklarla dolu bir milletin tüm fertleri; ruhunu, aklını ve iradesini kiraya vermiş bir avuç darbeciye yenilmeyeceği ve bin yıldır vatanı olan toprakları içteki ve dıştaki şer güçlerine teslim etmeyeceği kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım 'ın "15 Temmuz ülkemizin karanlık bir girdaptan milletimizin cesareti, feraseti ve basiretiyle kurtulduğu gündür'' sözü milletçe ne kadar büyük bir tehlikenin eşiğinden döndüğümüzün göstergesidir" dedi. 
 

BİR AVUÇ HAİNİ ORDUMUZLA BİR TUTMUYORUZ
Yahşi konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle dış mihrakların tesiriyle kirli amaçlarını gerçekleştirmek için devleti ve ülkeyi teslim alabileceklerini düşünerek bütün güçleriyle saldıranlar milletimizin çelikleşmiş iradesiyle hayal kırıklığına uğramıştır. Bu gözü dönmüş sürü o çelikleşmiş iradenin sembolü olan Meclisimize, vatanı canı pahası korumayı kendine şiar edinen güvenlik güçlerimize ve korumakla yükümlü oldukları kendi vatandaşlarına saldırmaktan çekinmemiştir. Darbe girişimi Türkiye Cumhuriyetinin aydınlık yarınlarına, güçlenen demokrasisine ve peygamber ocağı sayılan şanlı Türk ordusuna yapılmıştır. Bizler bu bir avuç haini asla ordumuzla bir tutmuyoruz. Dünyanın en eski ve köklü askeri kuvvetlerinden olan şanlı Türk ordusu ve vatanı için canı pahasına mücadele eden Mehmetçik daima bizim gözbebeğimiz olacaktır."
 

BU RUH OLDUĞU SÜRECE KİMSE BİZE ZARAR VEREMEZ
Şu anda ülkemizin dışta ve içte büyük mücadeleler verdiğini hatırlatan Yahşi, "Yaşadığımız bu süreçte ve karşı karşıya olduğumuz zorlukları aşmada ihtiyacımız olan tek şey milli birlik ve beraberlik ruhunu muhafaza etmemizdir. Bu ruh var olduğu sürece hiçbir güç bize zarar veremez. Türk Milli Eğitiminin yılmaz neferleri olarak atalarımızdan aldığımız tam bağımsızlık meşalesini yılmadan, yılgınlığa kapılmadan, yorulmadan ve ne olursa olsun umudumuzu kaybetmeden gelecek nesillere kararlılıkla taşıyacağız. 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Gününde aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ülkesi ve milleti için mücadele eden vatanın bütün fertlerini saygıyla selamlıyor, birlik ve beraberlikle daha güçlü yarınlar temenni ediyoruz" dedi. 

15 YAŞINDA BİR GENÇ YANIMDA ŞEHİT OLDU
15 Temmuz gazisi Gökhan İşcan o gece yaşadıklarını kürsüye çıkıp anlattı. İşcan, "O gece her yer kan gölüne döndü. Her yer öbek öbek kan vardı. 15-16 yaşındaki bir genç yanı başımda şehit oluyordu. Hiçbir şey yapamıyordum. Türk askeri üniformalı askerler mevzilenmişler bize ateş ediyorlardı. Konuşmak için yanlarına gitmeye çalıştıkça bize ateş ediyorlardı. Etrafımızda yaralananlar oldu. Ambulans yoktu. Avrupa'dan Anadolu yakası geçişi açıktı. Arabalardan insanlar yaralıları hastanelere götürdüler" dedi.