Bugun...



Uluslararası Göç Konferansı Sonuç Deklarasyonu Yayınlandı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından düzenlenen açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği ‘Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi’ başlıklı uluslararası konferans tamamlandı.

facebook-paylas
Tarih: 04-03-2021 09:42

Uluslararası Göç Konferansı Sonuç Deklarasyonu Yayınlandı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından düzenlenen açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği ‘Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi’ başlıklı uluslararası konferans tamamlandı.

 

‘Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi’ başlıklı uluslararası konferans, 244 başvurunun üç kör hakem değerlendirmesinden sonra, 35 ülkeden 140’a yakın bilim insanının katıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını gerçekleştirdiği, ‘Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın projeksiyonu ve Ötesi’ konulu Uluslararası Konferansı tamamlandı.  22-23-24 Şubat 2021 tarihlerinde 32 panel oturumuyla gerçekleştirilen konferansta hakem değerlendirmesi sonucunda seçilen tebliğlerin bir kısmı Cambridge Scholars’ta edite edilmiş bir kitap olarak yayınlanacak ve bir kısmı Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ‘Özel Göç’ sayısı olarak yayınlanacak. Özet kitapçığı ise https://interdisipliner.deu.edu.tr/en/registration/ adresinde erişime açıldı.

Konferansta sunulan tebliğler neticesinde alandaki problemler ve çözüm önerileri dile getirildi ve genel olarak aşağıdaki sonuçlara ulaşıldı:

1-Göç ile ilgili genel tanımların yanında AB'nin insan haklarına ilişkin temel değerlerinin, göçmenler konusunda gündeme getirilmediği belirtildi.

2-Akademisyenlerin verdiği sunumlarda, bazı hükümetlerin zorla göç ettirme politikasına yöneldiği ve bu hususun Uluslararası Ceza Mahkemesi Sözleşmesi’nin 7. maddesine aykırılık teşkil ettiği ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanma gerekçesi olduğu, göç konusunun, ülkeler arasında politikadan ari bir şekilde çözüme kavuşturulması gerektiği, 1951 Cenevre Sözleşmesinin şu anda yeterli olmadığı, gelişen dünyada göçmenlere çözüm olmadığı gibi, ülkelerde yaşanan çatışmalar ve diğer sıkıntılara,  sığınmacıların/mültecilerin yaşadığı problemlere de çözüm olmadığı belirtildi.

3-Dünya üzerinde süren çatışmaların sona erdirilebilmesi için Uluslararası Hukukun mekanizmalarının yeterince işletilmediğine değinildi. Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi dünya barışı ve güvenliğini bozduğunu düşündüğü devlete karşı kuvvet kullanılması kararı alabilir. BM Şartı’nın 41. ve 42. maddelerinde belirtildiği üzere güvenliğin ve barışın sağlanması için Güvenlik Konseyi kararlar almak durumundadır.  İnsan Hakları ihlalleri ve çatışmanın olduğu bölgeden kitlesel göç çıkışını önlemek için BM ‘in müdahale yetkisini kullanmaması bu mülteci krizini önlemede yeterince etkin olmaması ve uluslararası hukukun mekanizmalarını çalıştıramaması gündeme getirildi. Uluslararası hukukun müeyyide gücü ve sistemin eksiklikleri bu anlamda eleştirildi.

4-Mülteciler/sığınmacılar konusunda Avrupa tarafından yükü paylaşmak konusunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiği gündeme getirildi.

5-Dünya üzerinde genel olarak mülteci ve sığınmacı sorununun Orta Asya, Uzak Doğu, Afrika, Orta Doğu gibi bölgelerde birçok ülkenin sorunu olduğu ancak 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne bu bölgelerdeki devletlerin imzacı taraf olmadığı, dolayısıyla koruma konusunda bir paralellik olmadığı gündeme getirildi. Malezya, Lübnan, Cezayir, Libya gibi ülkelerden katılımlarda uluslararası koruma konusunda yasal mevzuata ilişkin eksiklikler ve içtihat bozukluğuna değinildi. Bu sebeple Uluslararası alanda İnsan Hakları temelli bir evrensellik amaçlanıyorsa birçok devletin bu sözleşmeye taraf olması ya da en azından başvurular konusunda eşit bir koruma mekanizmasını yasal mevzuatında oluşturmasının çözüm olacağına ilişkin görüşler paylaşıldı.

6-1951 Cenevre Sözleşmesi Soğuk Savaş zamanında yapılan bir düzenlemedir. Bugün için sığınma sebepleri ve yaşanan sorunlar çok değişmiştir. Örneğin İklim mültecileri bugün Sözleşme kapsamında tanımı karşılamasa da BM İnsan Hakları Komitesi’nin de verdiği bir kararla korunması gerekli olan kişiler olarak kabul edilmiştir.  Sözleşme günümüz koşullarına uygun bir yasal mevzuat olmaktan uzaktır ve dolayısıyla güncellenmesi gerekmektedir.

7-İltica başvurularında mülteci statüsünün belirlenmesinde farklı ülkelerin mahkeme kararlarında içtihat bozukluğu ile karşılaşıldığına işaret edildi. Uluslararası korumanın her ülkede insan hakları temelli sağlanabilmesi için ülkeler arasında işbirliği yapılması gerektiği ve bu konuda devletlerin birlikte daha çok ortak projelerde bir araya gelmelerinin önemine vurgu yapıldı.

8-Entegrasyon, insanların bir toplumla bütünleşmesini, o topluma uyumunu anlatma, bütünleşme ve bulunduğu toplum içerisinde uyum için kullanılan bir terminoloji olup bu konuda temel paradigmalar olan din, dil konusunda devletlerin çaba göstermelerine işaret edildi.

9-Göç aynı zamanda devletler açsından kimi zaman güvenlik sorunu olabilmektedir, bu konuda devletlerin işbirliği içerisinde olması konusunda görüşler belirtildi.

10-Göç ile birlikte insan kaçakçılığı, insanların suç örgütlerinin eline düşmesi ve Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda kölelik olarak addedilen suç/istismar konusunda kullanılması ve aynı zamanda kadınların bu kaçakçılık kapsamında sömürüye uğramasına ilişkin bazı saha çalışmaları paylaşıldı. Bunun için devletlerin hem hukuki hem de güvenlik işbirliğinin gerekliliği konusunda görüşler belirtildi.

11-Tarihsel perpektifte yaşanan göçlere ilişkin çalışmalar sunuldu, Ahıska Türkleri, Uygur Türkleri gibi zorla göç edilmeye ilişkin durum analizleri yapıldı ve bu incelemeler literatüre insan hakları ihlalleri olarak not düşüldü.

12-Mimarlık disiplininden sunumlarda, göçmenlere ait konutların yapıları ele alındı. Yine bu sistemlerin kullanılmasında malzemeler konusunda betimlemeler yapıldı.

13-Bulaşıcı hastalıklar konusunda göçmen toplumun yaşadıkları ve alınması gereken önlemlere işaret edildi.

14-Entegrasyonun en önemli paradigmalarından bir tanesi de toplumsal kabuldür. Basının dilinin toplumsal kabul konusunda çok önemli olduğuna vurgu yapıldı. Göçmen toplumun etiketlenmeye (steorotayp) maruz kalmaması, bazı suç tipleri ya da davranış şekilleri konusunda etiketlenmemesi hususunda basının daha dikkatli bir dil kullanması gerektiğine işaret edildi. 

15-Göçmen toplumun kimlik problemleri yaşayabileceği, bulunduğu toplumda çoğunluğa ait hissetmek konusunda entegrasyona ilişkin devlet politikalarının doğru seçilmesi gerektiğine işaret edildi. Kültürel entegrasyonda dil ve din önemli bir paradigma olmakla beraber ekonomik katılım da değerli bir sütundur, devletin bu konudaki yaklaşımının önemli olduğuna vurgu yapıldı.

16-Göçte kadının rolünün önemine değinildi, yaşanan problemlerde evini eşini kaybeden kadının, göç dinamiklerinde önemli bir yere sahip olduğu belirtildi. Göç ettiği toplum içerisinde eşit muamele görmesinin beklenmesi gerektiği vurgulandı.

17-Göç olgusu ile karşı karşıya kalan Cezayir, Ürdün, Mısır, Lübnan, Libya, Malezya gibi ülkelerden katılımcılar, bu konuda politika belirleme noktasındaki eksikliklerinin hem kendi hem de çevre ülkelerde yarattığı sıkıntılara değindiler.  Göç konusunda Sözleşmeye taraf olmanın ve ülke mevzuatında yasal politikalar belirlemenin bölgesel güvenlik ve uluslararası hukukun uygulanabilmesi için gerekli olduğu kabul edildi, bu sorunu yaşayan ülkelerin kendi ülke durumlarını analizi ile bu sonuca varıldı.

18-Türkiye’de özel hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yöntemleri açısından yabancı uyruklu kişilere yapılacak tebligat, adli yardım, teminat, avukatla temsil ve dava ehliyeti konularında yaşanan sorunlara değinildi ve kanuni düzenlemelerde iyileştirmeler yapılması gerektiği vurgulandı.

19-Özellikle Türkiye ile ilgili varılabilecek sonuçlar bakımından; Türkiye gönüllü dönüşler açısından uluslararası örgütler, STK’lar ve AB ile işbirliğini geliştirerek devam ettirmeli. Gönüllü geri dönüş politikası oluşturmalı ve bu politika sahadan toplanan verilere dayanmalı. Geri dönüşler sırasında ve sonrasında Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) rehber ilkeleriyle uyumlu hareket edilmeli. Bir taraftan da Türkiye’deki Suriyelilerin sosyal uyumu için şimdiye kadar mevcut hukuki düzenlemeler çerçevesinde uygulanan ve başarılı olarak değerlendirilen politikalar sürdürülmeli sonuçlarına ulaşıldı.

 

20-AB mali yardım programlarının yöntem ve politikaları analiz edildi. Bu konuda Türkiye’nin yükünün paylaşılmadığı, mülteci krizinde AB’nin üzerine düşeni yapmadığı vurgulandı.

21-Avrupa’da yürütülen kimlik siyaseti değerlendirildi. Avrupa’nın bugün çok kültürlülük ve çeşitlilik politikalarında karar kıldığına ilişkin kronolojik değerlendirme yapıldı. Göçmenlerin bulundukları topluma uyumu için dinin rolüne vurgu yapıldı. Kültürel entegrasyonun iki paradigması olan dil ve din konusunda literatüre ilişkin çalışmalar sunuldu, farklı dinlerden olan kişilerin bu uyumda, kültürel uyumda zorlandıklarına vurgu yapıldı.

22-Libya’nın konumu özellikle Akdeniz göçmen kaçakçılığı bakımından ele alındı. Libya’nın bölünmüş yapısı, merkezi bir devlet yönetiminin olmayışı, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve sözleşmelere taraf olması bakımından sorun yaratan bir durum olarak değerlendirildi. Bu istikrarsızlığın ululuslararası hukukun uygulanmasında sorun teşkil ettiği anlatıldı.

23-Ahıska Türklerinin göç hikayeleri tarihsel perspektifle anlatıldı, İzmir’deki göçmenlerin yaşamları hakkında değerlendirmeler İzmir özelinde aktarıldı. Aynı zamanda Azerbaycan ülkesinde var olmuş göç anlatıldı.

24-Göçmen toplumda poligami ve ataerkil yapının olduğu vakaların mevcut olduğu aktarıldı, bu aile yapıları içerisinde kadınların bu yönde şiddet görse bile sessiz kaldıklarına ilişkin saha çalışmaları aktarıldı. Bu konuda farkındalığın yaratılması gerekliliğine vurgu yapıldı.

25-Türkiye’nin mevcut göç politikası temelinde çok kültürlülük modelinin benimsenmesi mümkün müdür, çok kültürlülük modelinde engeller ve fırsatlar nelerdir? Bu sorulara cevap arandı ve çözüm yolları önerildi. Buna göre;  Türkiye henüz çok kültürlülük modeli için hazır değildir. Ana dilde eğitim, çifte vatandaşlık, göçmenlere yönelik sosyo-ekonomik eşitliğin sağlanması gibi koşulların yerine getirilmemesi bu modelin başarısızlığa uğramasına ve dolayısıyla işsizlik, sosyal izolasyon gibi problemlerin ortaya çıkmasına sebep olacaktır, şeklinde bir sonuca ulaşıldı.

26-Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Aracı'nın (FRIT) toplumsal cinsiyet boyutu analiz edildi. Yol gösterici politika belgelerinin varlığına rağmen FRIT kapsamında hayata geçirilen projelerde, toplumsal cinsiyet boyutunun beklenilen düzeyde olmadığı; ancak münferit projelerle toplumsal cinsiyet eşitliğinin, çeşitli açılardan desteklendiği tespiti yapıldı. FRIT kapsamında her iki dilim için de bütçenin tamamı taahhüt edilip sözleşmeye bağlanmış olduğundan göçmenlere yönelik olarak gelecekte hayata geçirilecek mali yardım programlarının, göçmen kadınların ve kız çocukların sosyal, ekonomik ve kültürel olarak farklı risklerle karşı karşıya olduğu fikrinden hareketle,  toplumsal cinsiyet eşitliğini önceliklendirmesinin, insani ve ekonomik açıdan bir gereklilik olduğu ifade edildi.

27-Avrupa’da yaşayan işçi/göçmenlerin artık diasporaya dönüştüğünden hareketle, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde herhangi bir etki kapasitesi/kabiliyeti olup olmadığı sorusu kapsamında çalışmalar sunuldu. Bu kapsamda kavramsal ve tarihi arka plan açıklanarak Türk Diasporasının bugünkü koşulları ortaya konuldu. Bu koşullar altında diasporanın siyasi, ekonomik, toplumsal-kültürel seviyelerde Türkiye-AB ilişkilerini etkileme gücüne sahip olduğu tespiti yapılmıştır. Konuyla ilgili olarak diasporaların bulunduğu ev sahibi ülkelerin ve Türkiye’nin uygulayacağı politikaların önemine dikkat çekilmiştir. Diasporadaki Türklerin bulundukları yerlerde bir vatandaşın yararlandığı tüm haklardan fırsat eşitliği içinde yararlanması için özellikle anadile ve bulunulan ülke diline hâkimiyetin ve eğitim seviyesinin yükseltilmesinin önemi vurgulanmıştır.

28-Devletler özellikle 21. yüzyılda sınır yönetimi adı altında sınırlarına tel örgüler ve duvarlar inşa etmektedir. Duvarların inşasında ise çoğunlukla göçü gerekçe göstermektedirler. Göçün güvenlikleştirildiği bu uygulamalar nedeniyle göçmenler güzergâhlarını değiştirmek zorunda kalmış ve bu durum da sınırlarda yaşanan göçmen ölümlerini beraberinde getirmiştir. Devletler göç politikalarında sınır güvenliğinden öte sınır yönetimi uygulamaları geliştirmelidir sonucuna varıldı. Sınırın sosyolojik ve insani yönü göz ardı edilmemelidir. Sınırın ve aynı zamanda göçün güvenlikleştirilmesinden vazgeçilmeli, sınırların birer ölüm hattı olması engellenmelidir şeklinde vurgu yapıldı.

29-Göçün ekonomik boyutunun en az sosyolojik sebepleri kadar önemli olduğu, özellikle beyin göçünde bu durumun ortaya çıktığı belirtildi. Beyin göçünün temel sebeplerinden ve en önemlisi ekonomik karakterlidir tespiti yapılıp, emeğinin karşılığını alamayan kimselerin daha elverişli koşullar için göç etmekte olduğu vurgulandı. İstihdamın beyin göçünü engelleyecek bir güç olduğu vurgulanmış olup devletlerin beyin göçünü engellemek için özellikle ekonomik iyileştirme politikaları üzerinde durmaları tavsiye edildi.

30-En çok vurgu yapılan konu olarak; istikrarsız yönetimlerden doğan göç olgusunun, ilgili ülke insanlarının başına neler getirdiği ve Türkiye gibi ülkeler olmasa, göçmenlerin çok daha sıkıntılı yaşam sürdürmek zorunda kalacağı söylenerek, örnek göçmen politikası nedeniyle Türkiye'ye teşekkür edildi.

31-Türkiye’nin Suriye’den ve diğer ülkelerden gelen geçici hukuki koruma ve şartlı mülteci statüsüne tabi kişilerle ilgili katlandığı ağır insani ve mali sorumluluğun sonuç alınıncaya kadar ısrarla ve düzenli olarak dünya kamuoyunda çeşitli platformlarda gündeme getirilmesinin gerektiğine vurgu yapıldı. 

32-Ülkemizin Suriyeli sığınmacılarla ilgili yapmış olduğu fedakârlık ve harcamaların tam olarak tazmin ve telafi edilmesi hususunda Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin gerekli mali yardımları tam olarak karşılamasının bir lütuf değil, mevzuattan kaynaklanan bir sorumluluk olduğu hususunun tekraren ve defaten gündeme getirilmesi ve takip edilmesi gerektiği söylendi.

33-Ülkemizin Suriyeli sığınmacılar ve şartlı mültecilerle ilgili karşı karşıya kaldığı sorunun yargısal çözümünde;

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde yaşam hakkı ihlal edilen, onur kırıcı muameleye tabi tutulan, özel hayat ve aile hayatı parçalanan kişilerin AİHM’e bu hakları ihlal eden başta Yunanistan olmak üzere AB ülkelerine karşı açılacak davalarda davacıların desteklenmesi hususunda çalışma yapılması ve ilgililerin bilgilendirilmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde milyonlarca insanın yerinden yurdundan edilmesinin müsebbibi olan kişiler ile ilgili prosedürün işletilmesi için gerekli stratejilerin üretilmesi gerektiği belirtildi.

Türkiye’nin dünya kamuoyuna kendini anlatabilmesi için, sınırların olmadığı internet ve sosyal medya ortamında dünya kamuoyunu lehimize etkileyecek yayınların ve açıklamaların yapılması, insanların bilincinde olumlu iz bırakılması başta olmak üzere konu ile ilgili müzik, sanat çalışmaları ve etkili sinema filmlerinin oluşturulması yönünde sonuç alıcı uygulamalar yapılması hususunda gereğinin yapılması gerektiği dile getirildi. Yine bu alanda daha çok uluslararası kongrenin desteklenmesinin sesimizi duyurmak için bir vesile olacağı dile getirildi.







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EGE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 36 32 1 3 89 24 99 +65
2 Fenerbahçe 36 29 1 6 92 31 93 +61
3 Trabzonspor 36 19 13 4 64 48 61 +16
4 Başakşehir FK 36 17 12 7 51 40 58 +11
5 Beşiktaş 36 16 13 7 49 43 55 +6
6 Kasımpaşa 36 15 14 7 60 64 52 -4
7 Alanyaspor 36 12 10 14 51 48 50 +3
8 Çaykur Rizespor 36 14 15 7 48 56 49 -8
9 Sivasspor 36 12 12 12 42 52 48 -10
10 Antalyaspor 36 11 13 12 41 47 45 -6
11 Adana Demirspor 36 10 12 14 51 53 44 -2
12 Samsunspor 36 11 16 9 40 48 42 -8
13 Kayserispor 36 11 14 11 41 53 41 -12
14 Konyaspor 36 9 14 13 37 48 40 -11
15 MKE Ankaragücü 36 8 13 15 44 48 39 -4
16 Gaziantep FK 36 10 18 8 46 56 38 -10
17 Fatih Karagümrük 36 9 17 10 45 48 37 -3
18 Hatayspor 36 8 15 13 41 50 37 -9
19 Pendikspor 36 9 18 9 42 72 36 -30
20 İstanbulspor 36 4 25 7 26 71 16 -45
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
18 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 17/05/2024 İstanbulspor vs Sivasspor
 17/05/2024 Antalyaspor vs Adana Demirspor
 18/05/2024 Başakşehir FK vs Trabzonspor
 18/05/2024 Beşiktaş vs Hatayspor
 18/05/2024 Çaykur Rizespor vs Kasımpaşa
 18/05/2024 Gaziantep FK vs Fatih Karagümrük
 18/05/2024 Kayserispor vs Konyaspor
 18/05/2024 MKE Ankaragücü vs Pendikspor
 18/05/2024 Samsunspor vs Alanyaspor
 19/05/2024 Galatasaray vs Fenerbahçe
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI YUKARI