Geçtiğimiz aylarda kurulan Manisa Arabulucular Derneği, arabuluculuk kavramının tanıtımı için ziyaret turlarına başladı. İlk olarak Asliye Hukuk Hakimlerinin kapısını çalan dernek üyeleri Hüseyin Kovan, Hasan Çetinkaya ve Şener Yıldırım ile görüştü. Manisa’da arabuluculukla ilgili farkındalık çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade eden Asliye Hukuk Hakimi Hüseyin Kovan, “Bu anlamda da siz hem basın yoluyla hem de çalışmalarınızla bu yöntemin tanıtılmasını sağlayabilirsiniz. Biz yargı ve mahkeme hakimleri olarak her zaman iş birliğine hazırız. Bunu bilmenizi isterim. Elimizden ne geliyorsa yapalım” diyerek konuşmasını sürdürdü.

DAVALARIN 3’TE 2’SİNDE UZLAŞMA

Yurtdışında gittiği bir seminerle ilgili anısını anlatan Hakim Kovan, “Seminerin konusu bilirkişiyle ilgiliydi. Davaların o ülkede 3’te 2’sinin uzlaşmayla sonuçlandığı bize söylendi. Bu çok önemli bir rakam. Bizim ülkemizde ise maalesef böyle bir durum yok. Hakim taraflara diyor ki ‘yargılama yaparsak senin şu kadar masrafın olacak. Dava sonunda ise senin alacağın şu kadar miktar’. Biz de bu durum mümkün değil. Batı ülkelerinde ise durum daha uzlaşmaya açık. Yani Türkiye’de en küçük şeyler hemen yargıya taşınıyor. Oysa yargının daha ciddi işleri var. Bu durumun ortadan kalkması için ise sizin gibi kurumların çalışmalarına ihtiyaç var” diyerek sözlerini noktaladı. Ziyarette Manisa Arabuluculuk Derneği üyeleri ise hakimlerden, davalarda uzlaşma formülünü daha çok dile getirmelerini istedi.

DOSTÇA VE BARIŞÇIL BİR ZEMİN

Manisa Arabulucular Derneği Başkanı Av. Mehmet Başoğlu ise Asliye Hukuk Hakimlerine dernek hakkında bilgiler verdi. Başoğlu; “Bilindiği gibi Arabuluculuk, Özel Hukuk uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yoludur. Biz buna " Dostane Çözüm Yöntemi " diyoruz. 

Bu sistemde sorunları bulunan iki tarafı bir araya getirerek çözüm arıyoruz. Gizlilik içerisinde yapılan bu görüşmelerde hiçbir şekilde kavga ve gürültü olmuyor. Aksine dostça ve barışçıl bir zeminde sorunlar tartışılıyor. Ve çok yüksek verim alıyoruz. 3-4 yıl süren davaları 1 haftada sonuca bağlıyoruz. Taraflarda anlaştığı için dava sonrasında da herhangi bir sorun yaşanmıyor.” dedi.

"HUSUMETLERİ BİTİRMEK İSTİYORUZ"

“Taraflar kendi çözümlerini kendileri üretmekte ve sonuçtan her iki taraf da memnun ayrılmaktadır.” diyerek konuşmalarını sürdüren Başoğlu, “Örneğin, İngiltere'de arabuluculuk sistemi oturmuştur. Ve yüksek verim alınmaktadır. Hâkim, bir boşanma davasında iki tarafı da arabulucuya yönlendirir, velayet, nafaka ve diğer konularda kendilerinin anlaşmaya varmasını sonra mahkemeye gelmesini ister. Böylece hukuk sistemi hızlı bir şekilde işler. Boşanma davasından sonra taraflar ve aileleri birbirine düşman olmaz.” ifadelerine yer verdi.

GİZLİLÎK TEMEL PRENSİPTİR

Arabuluculukta başından sonuna kadar gizliliğin esas olduğunu vurgulayan Başoğlu şöyle devam etti; “Taraflar arasında görüşülen her konu orada kalır. Ailevi, ticari ve şirketin sırları, gizli bilgiler başka yere verilmediği için kimse hakkında kötü reklam yapılamaz. Gizlilik ticari şirketlere de avantaj sağlar. Ticari şirketlerde uyuşmazlık bu şekilde dostane şekilde çözümlendiği için ticari ilişkiler de devam eder. Yıllar süren tüketici davaları, tazminat ve sigorta davaları. 1 haftada çözüme kavuşabilir. Netice olarak. Arabuluculuk yöntemiyle hukuki uyuşmazlıklar, Daha çabuk çözüme kavuşur Maliyet ve masraflar azalır Gizlilik muhafaza edilir Her iki tarafın da kazandığı ve sonuçtan memnun olduğu ‘Kazan-Kazan’ ilkesi geçerlidir Davanın değil anlaşmanın tarafı olursunuz.”