Yeni yüzyıl terimi olarak, ‘gaslighting’ ya da ‘Ghosting!’ nedir? 

Yanıt ve yanıtsızlık ifade edildiğinde mana içerir. 

Yanıt vermeyene —yanıt atmaya devam etmek delilik değildir.  Bakınız Allah kul ilişkisi… Bazen Devlet Vatandaş da bu kulvarda. Öyle ya dünyanın neredeyse tamamı deli o vakit ki değil. 

Asıl sorun şu: Yanıt düzenli atarken bir vakit, yanıtı nedensiz kesen ya da nedeni bildirme zahmetine katlanmadan kesen insanın dinamisi…Kadın Erkek farketmez.İnsan neden bu davranışı seçer ya da girer?O durum sorgulanmalıdır.. :) 

Delilik aranacaksa bu gibi durumlar daha uygun olguları içerir — ilkinin yaptığı —emeğe saygı veya hürmettir bazen, inanç da etkilidir öyle ya inanır yanıt bulacağına, bulmuştur belki zamanında — 

ikincisinin yaptığına ad koyulabildiğinde — işte o zaman — netlik sağlanır. Çünkü hayaletleşme meğilli olmak normal olmayabilir. Hele de canlı kanlı iken. Buna varlığın yokluğu denir. Mana biliminin geri evrimi. Manası olanın manasızlaşması… İçini dolduramadığın boşlukların çoğalması ile yok olma durumu. Yeni yüzyıl ‘ghosting’ diyor bu kurala.  Gaslighting de deniliyor. 1938’de bir Alfred Hitchcock filminden esinlenilmiş. O filmi ismi ‘ Gaslighting!’.  Bu aralar moda olan bu terimin Japonca karşılığı da yok. Her terimin Çince ya da uzak doğu kültüründe aranması da moda fakat bu terim orada yok.’ gasuraitingu!’ diye eklemişler. O eski korku filminde, kocası karısının mücevherlerini çalabilmek için alt katta gaz lambasının ışığını azaltıyor, ışığın azalmasını gören karısına da  güya koca inanmıyor. Bunu karısının hayal gücü olduğunu söylüyor koca ve onu delirtiyor. Böylelikle mücevherlerini çalar… 

Günümüzde çalınan mücevherden de pahalı şeyler; zaman ve kalp… Bunlardan biri geri gelmez. Zaman!  kalp ve sevgi — onlar o kişiyle kalabileceği için kayıp sayılmaz. Sevebilmek her zaman katma değerdir. 

Bu nedenle böyle durumlarda harcanan zaman karşı tarafın dertlendiği bir durumdur. Fakat düşünülmeli ki, karşılıklı kaybedilmiş ve içi boşaltılmış olarak hayalet kalan ya da zaten hayalet olan bir durumun kazananı veya kaybedeni yoktur. Fakat bu gibi durumlar kişilerin kendi gelişimleri için altın değerinde zamanlardır. Hayalet mi olunacak hayal edip daha mana katan durumlar ile dolu dolu bir hayat seçileceği kişiye kalacaktır.  Duygu manipülasyonu ile sizden çalınan zamanı geri alamayacaksınız. Bu nedenle bu gibi durumlardan ayılmak için gaz lambasını kökleyip etrafı bir temiz aydınlatmanız gereklidir.  Ve sonra lambayı da alıp uzaklaşmanız. 

Toplum, ruh bilimcileri içinde, sosyoloji toplum ruhunu anlamaya meğilli sosyologlar arasında insan ruhuna mana doldurmuş kişilikleri baştacı ederse — Alfred Hitchcock’un korku filmi gibi hayali şeylerin peşinde olmadan ve delirmeden gerçek olanla dengeli yaşarız.