Rastgele çekilen fotoraflar daha güzel çıkar, tesadüfen tanışılan insanlarla daha mutlu oluruz. Kıyıda köşede uyuyakalmak uykunun en keyiflisidir. Plansız hadi denilerek yapılan seyahat ve aktiviteler daha eğlenceli ve keyiflidir. Her şeyin ‘kendiliğinden’ olanı güzeldir. Kimleri okur öğrenir, Kimileri yaşar-gezer öğrenir. Sizler için derlediğim Türkiyemiz’in en popüler tarihi yerleri işte başlıyoruz….

Yıllar boyunca doğusundan batısına birçok medeniyeti ağırlamış ve onlardan miras kalan birbirinden değerli tarihi ve doğal güzelliklere sahip cennet ülkemiz Türkiye’deki tarihi yerler

Efes Antik Kenti, İzmir

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yerini almış bu antik kentte özellikle Hıristiyanların sıkça ziyaret ettiği Meryem Ana Evi dışında Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Ashab-ı Keyf Mağarası, Çukuriçi Höyük, Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Camii ve Hamamı sizleri bekliyor.9000 yıl boyunca Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde sık sık birbirinden farklı yerleşimler görmüş ve bu değişimi havasından mimarisine kadar her şeye yansıtmış Efes görülmeye değer.

Xanthos ve Letoon Antik Kentleri, Antalya

Şimdiki durağımız Fethiye’ye 46 km uzaklıkta ve Kınık Köyü yakınlarında bulunan, 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’nde giren Xanthos ve Letoon Antik Kentleri.Bu iki güzelliğin hikayelerine bakıldığında Xanthos’un milattan önce 8. yüzyıla kadar uzandığı ve şehrin o dönemde çok önemli bir kültürel ve siyasi merkez olduğu, Letoon’un ise milattan önce 7. yüzyıla kadar uzandığı ve Zeus’tan hamile olan Leto’un adına kurulduğu iddia ediliyor

Aspendos, Antalya

Akdeniz bölgesinde en iyi korunmasıyla ünlü bu Roma tiyatrosu, mimarisiyle dönemini öyle güzel yansıtıyor ki. Sadece tiyatrosu da değil, Aspendos sizi sur duvarlarıyla çevrelenmiş tepenin üzerindeki agorayı, bazilikayı, anıtsal çeşmeyi, anıtsal takı, meclis binasını, caddeyi ve Helenistik tapınağı görmeye davet ediyor!

Myra Antik Kenti, Antalya

“Yüce Ana Tanrıçasının yeri” anlamına gelen ve Likya kenti olduğu için orijinal ismi “Myrrh” olan Myra Antik Kenti Aziz Nikolaus Kilisesi, tiyatrosu ve kaya mezarlarıyla ünlü. Aziz Nikolaus ismi tanıdık geldi değil mi? Yurt dışında “Santa Klaus” olarak bilinen ve “Noel Baba” diye tabir ettiğimiz kişi Aziz Nikolaus’un Anadolu’da yaşayan bir din adamı olduğuna inanmak zor değil mi?

Bu kadar detay size yeter, artık sıra sizde, istikamet Myra!

Kız Kalesi, Mersin

Antalya’dan yola çıktıysanız, doğu yönüne doğru yol alın ve sırada Mersin var!

İstanbul’daki Kız Kulesi’ni hepimiz biliyoruz, peki ya Kız Kalesi’ni? Deniz Kalesi olarak da bilinen ve küçük bir adacığın üzerine kurulu olan Kız Kalesi’ne girişte Müzekart’ın geçerli olduğunu unutmayın.

Hasankeyf, Batman

Günümüzde ne yazık ki Ilısu Barajı’nın altında kalmaya mahkum olmuş bu yerimizle ilgili bilmemiz gereken çok şey var. “Mağaralar Şehri” veya “Kayalar Kenti” isimleriyle de anılan Batman’da bulunan Hasankeyf, içinden geçen tarihi ticaret yolu sayesinde birçok egemenliğin odak noktası olmuş ancak deprem gibi doğa olayları yüzünden çoğu mimari eserini bugüne ulaştıramamış.Günümüzde Hasankeyf Kalesi dışında camileri, türbeleri, köprüsü ve sarayı bulunan ve hala kazı çalışmaları devam eden Hasankeyf’te bu çalışmalar her yıl 15 Mart ile 15 Aralık arasında gerçekleşiyor.

Zeugma Antik Kenti, Gaziantep

Halen devam eden kazılarla Roma Villa’larının küçük bir kısmının ortaya çıkarıldığı Zeugma Mozaik Müzesi, yapısal kompleksi ve barındırdığı eserler ile dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fırat Nehri’nin kıyısında bulunan Zeugma Antik Kenti’nde heykeller, kabartmalar ve mezar stellerinin yanı sıra sanat harikası mozaikler sizi bekliyor. Çingene Kızı adı verilen mozaiğe de ev sahipliği yapan ören yeri sizleri bekliyor.

Balıklı Göl, Şanlıurfa

Peygamberler Şehri Şanlıurfa, Urfa Kalesi’nin hemen önünde yer alan Balıklı Göl, Şanlıurfa’nın en çok turist çeken bölgesi olarak biliniyor. Rivayetlere göre Hz. İbrahim’in ateşe atılmasından sonra kendisini çok seven Nemrut’un kızı Zeliha da kendisini ateşe atar ve düştüğü yer göle (Balıklı Göl) dönüşür. İçinde efsanelere konu olmuş sazan balıkları olan ve yerel halk tarafından avlanmayan Balıklı Göl’ün manzarası muhteşem…

Nemrut Dağı, Adıyaman

1987 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Nemrut Dağ, Antik mezarı, mimari kalıntıları, benzersiz manzarası ile doğu, batı ve kuzey terasları birbirinden görkemli ve iyi korunmuş anıtsal heykellerle donatılmış Nemrut Dağı görülmeye değer. Burayı gizemli yapan çok önemli bir detay var ki, varlığı bilinen kral mezarı hala bulunamamış.Gün doğumu ve gün batımının bir başka güzel olduğu Nemrut Dağı’ndaki teraslarda çok keyifli dakikalar geçirecek ve gökyüzünün kızılına hayran kalacaksınız!

İshak Paşa Sarayı, Ağrı

Sıradaki durağımız ülkemizin doğudaki en uç noktası sayabileceğimiz Ağrı Doğubeyazıt sınırları içindeki İshak Paşa Sarayı. Lale Devri’nde inşa edilmiş dönemin en modern yapılarından biri olan Ağrı’nın eşsiz tarihi eserini, anıtsal taç kapıları, yüzlerce odası, haremlik ve selamlığı ile deneyimleyerek görkemli bir tarihi koklama fırsatı buluyorsunuz.

Ani Harabeleri, Kars

Bizanslılardan Osmanlıya kadar birçok imparatorluğa tanık olmuş ancak günümüzde ise harabe olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor.

Kalıntı diyip geçmeyin, her birinde Ermenilerden Gürcülere, Ruslardan Selçuklulara kadar birçok devletin izi var. Özellikle Doğu Ekspresi turları ile daha popüler hale geldi.

 Sümela Manastırı, Trabzon

“Meryem Ana Manastırı” olarak da bilinen Trabzon‘daki Sümela Manastırı’nı rotanıza ekleyin mutlaka. Seyir terasları sayesinde kuş bakışı bir şekilde Sümela’yı izlemekle kalmayıp aynı zamanda Aya Varvara Manastırı’nda üç boyutlu Sümela Manastırı tanıtımı izleyebilirsiniz. Paraşüt, trekking gibi doğa sporlarını rahatça yaparken tadabileceğiniz yöresel lezzetler de cabası!

Hititlerin iz bıraktığı yerler sadece Hattuşaş’la sınırlı kalmıyor! Alacahöyük de Çorum’da yapılan ve halen daha devam eden kazılar sayesinde 4 uygarlığı ortaya çıkarmış bir yerimiz. Eski Tunç Çağı’ndan 13 kral mezarı, yöresel halı ve kilimler, dokuma tezgahı, ahşap tarım aletleri ve Osmanlı Dönemi’nden kesici, delici ve ateşli silahlar bulunuyor.

Hattuşaş, Çorum

1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş ve zamanında Hititlere başkentlik yapmış dönemin “Hattuşa’sını günümüzde “Hattuşaş” ismiyle biliyoruz. Ancak sadece Hititler değil, sonrasında Frigler, Medler, Galatlar, Romalılar ve Bizanslıların da hakimiyetine tanıklık etmiş ve her bir devletin kültürünün yansımasına izin vermiştir.

Safranbolu, Karabük

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren bir başka tarihi yerimiz, hepimizin şirin evleriyle bildiği Karabük’te bulunan Safranbolu.“En iyi korunan 20 şehir” listesinde bulunan Safranbolu; evleri, konakları, hanları, köprüleri ve çeşmeleriyle Osmanlı mimarisini yaşatmaya adeta ant içmiş.Safranbolu Evleri dışında Safranbolu Eski Şehir, Arastacılar Çarşısı, Tarihi Tabakhane, Demirciler Çarşısı, Hıdırlık Tepesi, Yörük Köyü, Kristal Teras ve Tokatlı Kanyonu, Bulak Mencilis Mağarası kesinlikle görülmeye değer.

Ihlara Vadisi, Aksaray

Tüm Türkiye’yi çevresel bir şekilde dolaştıktan sonra yavaştan iç kısımlara girme vakti geldi! Aksaray‘dayız Tarihi, sanatı, doğayı ve daha birçoğunu bir anda barındıran Ihlara Vadisi, içinden geçen Melendiz Çayı ile bambaşka bir manzara sunuyor.Kapadokya Tipi ve Bizans Tipi kiliseleri ve şapelleriyle, kanyon vadisiyle ve bitki örtüsüyle Ihlara Vadisi’ne giriş Müzekart da geçerli.

Ayasofya, İstanbul

Yapısında kullanılmış mermerler ve sütunlar ile Aspendos, Efes ve Tarsus gibi antik şehir kalıntılarından izler taşıyan bu dekoratif mimarinin içindeki tavan mozaikleri de bir o kadar göz banyosu görevi görüyor. İçerisinde minber, mihrap, vaaz kürsüleri, ahşap korkuluklar dışında kütüphane de barındıran ve 1 Şubat 1935’ten beri turistlere ziyarete açık olan Ayasofya 24 Temmuz 2020 tarihinden itibaren Camii olarak ibadete açılıyor.

Topkapı Sarayı, İstanbul

Zamanında Osmanlı padişahlarının yaşadığı ve 400 yıl boyunca devletin idari merkezi olarak kullanılmış Topkapı Sarayı, üç ana kapı (Bâb-ı Hümâyun, Bâbüsselâm, Bâbüssaâde), dört avlu, Harem, Gülhane (Hasbahçe) ve bahçelerden bir araya gelen ve mütevazilik içinde ihtişamı yaşatan Topkapı her bir köşesinde bambaşka bir anıyı barındırıyor.

Sultanahmet Camii, İstanbul

Yedi tepeli İstanbul’un ilk tepesi olan ve üç imparatorluktan miras kalan eserler ile mimariyi, kültürü, sanatı ve tarihi bizlere yansıtıyor.

Finalde benden size sıradışı bir yemek…KARPUZ BİFTEĞİ

Karpuzlar kızartıldığında veya fırınlandığında granüler yapılarını kaybederler ve 'karpuz bifteği' ismiyle et yerine yenilebilir. Karpuz mutlaka Adana KARPUZU olmalı, üçgen kalın dilimler halinde kesilerek ızgarada önlü-arkalı mühürleyerek pişirin sonrasında tabağa sıcak sıcak servis edin deneyin bakalım beğenecekmisiniz..

‘Hayat ya cesur bir maceradır ya da hiçbir şey!”