Ülkemizin en başta gelen sorunlarından biri “İşsizlik” ve sorunun  çözümü de dengeli istihdamdır.

1950-1960’lı yıllardan sonra başlayan sanayileşme, köyden şehre göçleri tetiklemiş ve sanayi toplumuna dönüşüm başlamıştır. Sanayileşme; iki önemli konuya büyük gereksinim yaratmıştır. Şehirlerde yerleşim ve nitelikli eleman gereksinimi. Bu iki stratejik unsurun yeteri oranda ve dengeli ölçüde oluşmaması iki büyük ülke sorununu  doğurmuştur. Gecekondu yerleşimi  ve istihdam dengesizliği sanayi için gerekli iş gücünün nitelik ve nicelik itibariyle arzu edilen boyutlara gelmemesi; sayısal işsizliğe rağmen sanayinin eleman ihtiyacı da karşılanamadı. Bu stratejik ihtiyacı karşılamak üzere açılan sanat okulları, çıraklık okulları, devrine markasını vurdu. Çok büyük bir eksikliği giderdi.

Nitelikli eleman, teknisyen, tekniker, teknik öğretmen ve mühendisler bir çok kuruluşun müteşebbisi oldu. Sanayimizin gelişmesinde taktir edilecek hizmetlere imza atıldı. Bu arada çoğu kamu işletmelerinin de yaşamında ve başarısın da merkezi “çıraklık okullarının” rolü büyük oldu.

Üzülerek söylemek gerekirse son yıllarda Endüstri Meslek Liselerinin geldiği durum, sevimsiz bir konum yarattı. MEGEP Projesi ile alınan mesafe mesleki teknik eğitim de sevinilecek bir gelişme olarak görmek mümkünse de  yeteri ölçüde genelleştirilemedi.

Sanayinin gelişmesi, sanayi işletme sayısının artması, teknolojik gereksinimler nitelikli elemana  ihtiyacı had safhaya getirdi.Nüfusun artışı, düz liselerden ve üniversitelerden mezun sayısı artmasına rağmen nitelikli eleman ihtiyacı giderilemedi.

Sanayi için şehirlere olan göç, zirai faaliyetlerin yeteri ölçüde desteklenmemesi; İşsizlik sorunu ile dengesiz yerleşim gibi sorunları istenmeyen boyutlara taşıdı.

Bugün Meslek liselerinde iyileşme eğilimi görülmesine rağmen, sanayinin, iş dünyasının nitelikli eleman ihtiyacı devam etmektedir. Bilgi çağı diye vasıflandırdığımız günümüzde; mesleklerin standartlar boyutuna getirilmesi de zaruri hale gelmiştir. Her mesleğin belli boyuta getirilebilmesi içinde mesleki eğitim ve kurslar şart olmuştur. Meslek standartlarının önem kazanması; mesleki eğitim kursları  ve mesleki eğitimin önemini ve gerekliliğini, öbür yandan AB projelerinin çoğunluğunun eğitimlere ayrılması konunun haklılığını ortaya koymuştur. Ayrıca bu tür proje ve uygulamaların sivil toplum kanadına verilmesi bir şans olup, bu şans sivil topluma  önemli bir sorumluluk yüklemiştir.

Bu amaçtan hareketle derneğimizin yapmış ve kazanmış olduğu AB/İŞKUR projesi ile 50 gence istihdam kazandırıcı kurslarımız bitmiş olup bu tür kurs ve projelerin çoğalması istihdamın yolunu açacak ve işsizliğin çözümü olacaktır.

Yeni yasalaşan ”İl istihdam ve mesleki eğitim kurullarının” faaliyete geçmesi de çok sayıda işsize istihdam kapısı açacağı inancıyla...