(İKİNCİ VE SON BÖLÜM) 

Gelelim Çimimizin biçilmesi-bakımı makinelerin genellikle tümü, parça dâhil ithal benzin/elektrik işçilik ve bakım masrafları, Çimlerimiz için gübre, ilaç uygun ortam sağlanması, Toprak ph, su kalitesi çok önemli. Bu yazıyı yazarken şunu düşündüm acaba en basit Domates, biber veya elma ağacı yetiştirmek için kaliteli ve bol ürün alabilmek adına çimlerimize verdiğimiz önem gibi yüzde kaçımız araştırma yaparak, ekim dikim yapıyor? 

Tatlı suyun en çok, en gereksiz kullanıldığı alanlardan biri, Çim ekili alanlar, özellikle büyükşehirlerde her geçen yıl çim alanların miktarları artırılmaktadır. Büyükşehirler derken sadece İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Bitlis, Ağrı, Van, Elâzığ kısaca güzel Türkiye'mizin her yerinde çim modası var. Özellikle büyük kentlerde birçok yer çimle kaplı. Golf sahaları dekarlarca çim alandan oluşuyor. 18’lik golf sahalarının toplam uzunluğu normal olarak 5400 metreyle 7000 metre arasında değişiyor…  

Bir parça toprağı olan herkes çim ekiyor. Genelde çimleri sulamak için şebeke suyu kullanıyor. Bazı konutlar kuyu sularıyla sulama yapılıyor. Çiftçilerimiz köy ve beldelerinde ürünlerini sulayacak “Tatlı SU” bulamayıp ürünleri dalında kururken, bizler göz zevkimiz için Çim ekiyor/ektiriyoruz. Büyükşehir belediyelerimiz halka susuzluk yaşatmamak için gece gündüz çalışmakta İzmir için bildiğim kadarı ile Ödemiş'ten Gördes'ten kaynaklardan İzmir’e kilometrelerce uzaklıktan su aktarmakta, bunun için emek, enerji, mühendislik, çok yüksek meblağlarda para, işgücü say say bitmez kaynak aktarılmakta. Köylerimizde su kuyularında artık 300Mt'relerde tatlı Su bulunmadığı herkesçe bilinen gerçeğimiz.(Arabistan’ın bazı bölgelerinde neredeyse Petrol çıkıyor) Şaka tabii ki. Oralarda da Petrol artık daha derinlerde. Tatlı suların çok büyük bir kısmı tarımda ve sanayide, çok küçük bir bölümü konutlarda kullanılıyor. Yeraltı sularının yok edilmesi derelerin çayların ve nehirlerin zayıflamasına ya da tamamen kurumasına ve çevrelerindeki ekosistemin de ölmesine neden oluyor… 

Bizlere düşen, Ne yapmalı? 

Susuz bir yaşam mümkün değildir ve bütün canlıların suyu kullanma hakkı vardır. Bazı insanların tatlı su kaynaklarını hoyratça kullanarak tüketmeye hakkı yoktur. Kimse “Param var, elektriği ben ödüyorum, bahçemde kuyum var, istediğimi yaparım” diyemez, zira yer altı ve yerüstü kaynakları ülkemizde yaşayan herkesindir. “Çim alanlarda piknik yapıyor, masa kurup yemek yiyoruz, vazgeçemeyiz” diyorsak hepimiz biraz gelecek kuşakları çocuklarımızı, torunlarımızı susuz bırakmamak adına, Bin yıllardır sular tükenmeden bu günlere kadar gelmiş, biz de gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız. Bu hepimizin sorumluluğudur. Değerli okurlarım bu nedenle özellikle büyük kentlerde bütün bu maliyetler göz önüne alınarak çim alanları yerine sık, kısa yoğun çalı ve ağaç dikim alanları oluşturulmalıdır. Damla sulama ile sulama yapılıp salma sulama sisteminde 59,2 mm su gerekliyken damla sulama sisteminde 8,3 mm’ ye düşmüştür. Yani bu parselde damla sulama sisteminde diğer yöntemin yaklaşık 1/7 ‘si kadar su kullanılmaktadır. Küçük bir bilgi: (Tarımda kullanılan suyun yüzde 75'i salma sulama, yüzde 17'si yağmurlama ve yüzde 8'i damla sulama şeklinde kullanılıyor.) 

Üç kişiden biri su kriziyle karşı karşıya kalacak. Tatlı Su, sadece azalmıyor aynı zamanda var olan su kaynaklarımız tuzlu su oluyor. Yâda kirlenip yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hepimiz biliyoruz ki önümüzdeki yıllarda insanlık en büyük sınavını ‘Su’ ile verecek…