Ah geleneklerimiz  aha delikanlıya  sordum kaç yaşındasın ben 37 yaşındayım askerlik yaptınızmı  uzman çavuş olarak yaptım evli misin sordum hayır efendim evlenemedim henüz.

Neden evlenmediniz? Oysa ki gençsiniz yakışıklısınız kariyer sahibisiniz, neden evlenmediniz. Aman ablam ben gencim güzelim kariyer sahibiyim doğrudur ama ben kafama göre kadın aileme göre dost bulamadım.

Bu yüzden bekarım. Bu nasıl bir şey oluyor? Kafama göre kadın aileme göre dost bulamadım! Ablam ben bir kızı sevdim. Askerden önce gittik kıza nişan yaptık. Asker dönüşü düğün yapacaktık. Kızın babası kızıma daire al dedi olur efendim, biz alırız beraber otururuz diye hiç itiraz etmedim. Kızın kardeşi bana bir silah alacaksın! Kızın annesi kızıma 20 tane Erzurum burması alacaksınız. 22 gramdan yanına bir takım set alacaksınız. Bana da bir süt hakkı ayakkabı alacaksınız. Kız kardeşi kına gecemin elbisesini sizin almanız gerekiyor. Nede olsa baldızınızım.

Ben hep dinliyordum.

Ben bunları neden almak zorundayım.

Oysa ki ben kendime bir eş istiyordum. Seveceğim kadın güveneceğim kadın.

Elini öpeceğim annesi babası.

Onların sevgisini duasını alacağım kişiler abisiyle zaman zaman sohbet edip zaman zaman kahkahalar atmayı düşünuyordum.

Düğünümüzde güzel el ele kokulu oynamayı çok istiyordum. Benim önüme çıkacak bu kadar zorluğu hiç düşünmemiştim.

Ben neden kızın abisine silah alayım. Ben neden kızına daire alayım. Zaten evleneceğiz.

Biz beraber illa ki de bir yerde yaşayacağız. Derken benim o günkü bütün hayallerim suya düşmüştü.

Ben bu yükün altından kalkabilir miyim? Varsay ki kalktım bu kadını sevebilir miyim diye kafama soru işareti geldi.

O gün babama söylemiştim babacığım her ne kadar ben bu kızı istediysemde ne şu anda bunu askıya alalım dedim.  Ben askerliğimi yapıp dönmek istiyorum. Döndükten sonra bakarız babam. Olmaz oğlum biz onurlu kişileriz bir kişinin kapısına gittiğimizde onun istedikleri bizim istemedikleri miyiz diye vazgeçemeyiz.

Sen bu kızı istemiyor muydun? Baba ben kızı istiyorum ama velakin abisine o silahı almayacağım kızına da o evi almayacağım. O elbiseyi almayacağım.

Ben sadece Allah’ım bana emrettiği kadını alırken ona mehir alıp vereceğim. Hepsi bu kadar. Bunu kabul ediyorsanız asker dönüşümde evlenmek isterim. Sevdiğim kadına çok üzülmüştüm. Ben daha 20 yaşındayım. Benden bu kadar şey nasıl istenir. Ben bir mutluluk istiyorum. Onlarsa karşılığında daireler, evler, silahlar, kıyafetler bu nasıl bir alışveriş ! Bunun üzerinde nasıl bir mutluluk olabilir?

O genç aklımla azda olsa orada frene basmıştım. Ben asla bunların dediğini yapmayacam.

Sevdiğim kız elimi tutarsa ölene kadar ona bakarım diyerek uzaklaştım. Askere gittim. Asker dönüşünde geldiğimde sevdiğim kıza zengin bir koca talip olmuş. Babası vermiş. Benden istediklerini ona yaptırmışlar. Gitmiş başkasına yar olmuş.

Üzüldün mü dersen üzülmedim. Çünkü zaten ben eşi olamazdım. Ben sevgi arıyordum. Alışveriş üzerine sevgi olmaz. Sevgi yürekte olur. Gözler de olur, kalplerde olur. Cüzdanda olmaz. Onun için üzülmedim ve bir daha da evlilige cesaret edemedim. Anlatabildim mi ablacığım. Anladım anladım teşekkür ederim. Umarım bahtın tekrar açılır iyi bir insanla karşılaşırsın diyerek oradan ayrıldık.