Bugun...


ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ

facebook-paylas
Firavunun rüyası, Yusuf’un yorumu; önce Küresel Isınma - Kuraklık, sonra Buzul Çağı!
Tarih: 12-01-2020 11:32:00 Güncelleme: 12-01-2020 11:32:00


Çocukluğumuzda pazar yerlerinde çarşıda destancılar vardı. Bu destancılar acı verici olayları şiirleştirirler, yanık sesleriyle insanın yüreğini dağlayan tonda türkü söylerler ve matbaada tab ettirdikleri, yani sarı saman kağıda bastırdıkları tek sayfalık bu destanları cüzi fiyata satarlardı. Köyden kente göç eden aile olduğumuz için nene ve dedelerimiz köydeki toprak damlı kerpiç duvarlı evlerde kalmışlardı, ölümü bekliyorlardı ve bize bu hikayeleri anlatacak kimse yoktu. Allah’tan radyo vardı ve Demirbank'ın  iyi günler dilediği Cuma sabahları, yedi haberlerinden sonra Radyo programlarında halk hikâyelerini sabırsızlıkla beklerdik. Derdiyok ile Zülfü Siyah, Tahir ile Zühre, Ercişli Emrah, Arzu ile Kamber, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha Aşık Garip, Karacaoğlan ile İsmikan Sultan, Köroğlu, Aşık Kerem, Aşık Garip, Kaçak Nebi, Kirmanşah, Yaralı Mahmut,Şah İsmail ve Bey Böyre halk hikayelerinin en tanınmışlarıydı. Bu hikayeleri ya radyodan dinlemiş ya da abim sayesinde okuyabilmiştim. Daha şanslı olanlar halk hikâyelerinin basılı nüshalarına ulaşır, satın alır ve okurdu. O konuda şanslıydım çünkü bana okuma zevki aşılayan ağabeyim; emekli asker, araştırmacı yazar, gazeteci Necdet Çelikdönmez, harçlıklarıyla aldığı bu kitapları eve getirir, elma sandığından bozma kütüphanesinde muhafaza ederdi. Ona müteşekkirim. Hatırlamaya çalışıyorum da Abim, o yıllarda kaç yaşındaydı? Sanırım 14-15 olmalı. O yıllarda kilim bile çok lükstü ve hasır neyimize yetmiyordu. Kitaplığımız o nedenle elma sandığından bozmaydı.

Yusuf ve Züleyha, Türk Halk Hikayeleri’nin, Kur’an ayetlerinde anlatılan kıssasının halkın hayal gücüne uyarlanan öyküsüydü. Yusuf ve Züleyha sadece Türkiye’de değil, Farsça ve Urduca olmak üzere Müslümanların konuştuğu birçok dilde sayısız defa söylenmiş ve anlatılmıştır. Bu hikâyenin en ünlü versiyonu, Molla Camî tarafından Farsça olarak yazılan Yusuf ve Züleyha mesnevisi kabul edilir. 

 

Yusuf’un Hikâyesi…

Abilerinin kuyuya attığı Yûsuf’u kurtaran köle tüccarları onu Mısır’a götürerek Firavun’un muhafızlarının reisi ve harem ağası Potifar’a satarlar. “Potifar” isim değil, unvandır. Yûsuf kısa zamanda Potifar’ın güvenini kazanır. “Potifar” kelimesi Mısır dilinde “Pa-di-pa-re” şeklindedir ve “Tanrı Re’nin bahşettiği kişi” anlamına gelir. Tevrat’ta Potifar, İbrânîce “harem ağası” anlamında “saris” ve “muhafızlar reisi” anlamında “şar hattabbahim” unvanlarını içerir. Rivayetlerde Potifar’ın evli olmasına bakılarak Mısır Firavun Sarayı’nda harem ağalığının olmadığı bu nedenle ismiyle özdeşleşen unvanının “saray görevlisi” anlamına geldiği anlaşılmaktadır.

Yûsuf, Mısır’a geldiği sırada Kral Aphophis (Mısır kaynaklarında Apopi) hüküm sürüyordu.Potifar’ın karısı Zuleika (Züleyha) çok yakışıklı olan Yûsuf’a karşı arzu duyar ve ona beraber olmayı teklif eder. Yusuf reddeder. Ama Potifar, Yûsuf’un suçsuzluğunu bildiği halde onu hapse attırır. Yusuf hapisteyken Mısır kralının başsâkîsi ile ekmekçisi de hapse girer ve hapiste rüya görürler. Başsâkî rüyasında; tomurcuklanıp üzüm veren üç dallı bir asmanın olgun üzümlerini Firavun’un kâsesine sıkarak ona sunar.  Yûsuf rüyayı yorumlayıp üç gün sonra serbest bırakılarak tekrar Firavun’a sâkîlik yapacağını söyler ve ondan hükümdarın yanında kendisini anmasını ister. Yusuf, diğer mahkum Ekmekçi’nin rüyasını da asılacağı şeklinde yorumlar. Firavunun rüyasında yedi cılız inek, yedi semiz ineği, yedi cılız başak da yedi dolgun başağı yer… Rüyaların yorumu Yûsuf’un dediği gibi çıkar.  İki yıl sonra da Firavun iki rüya görür.  Rüyasında, yedi cılız inek yedi semiz ineği, yedi cılız başak da yedi dolgun başağı yemektedir. Mısır’ın bilge kişileri bu rüyaları yorumlayamaz. Tevrat dışı rivayetlere göre ise Firavun iki yıl boyunca her gece aynı rüyaları görürse de sabah olunca bunları hatırlayamaz. Nihayet Yûsuf’un hapisten çıkacağı gün rüyasını hatırlar. 

Mısır’ın bilge kişileri, tapınak görevlisi kâhinler, bunun için farklı yorumlar yapar: Yedi semiz inek Firavun’un doğacak yedi kızına, yedi zayıf inek de onların öleceğine; yedi dolgun başak yedi memleketin fethedileceğine, yedi zayıf başak da yedi eyalette isyan çıkacağına işarettir.  Diğer bir yoruma göre ise yedi dolgun başak inşa edilecek yedi şehri, yedi zayıf başak da bu şehirlerin yıkılacağını ifade eder. Kral bu yorumların hiçbirini kabul etmez.  Bu sırada başsâkî, Yûsuf’u hatırlar ve krala ondan bahseder. Yûsuf, zindandan çıkarılarak kralın yanına getirilir ve onun rüyalarını tabir eder. Kral, onun tabirinden de şüphe edince Yûsuf, kendisine hamile olan karısının bir oğul doğuracağını ve tam buna sevinirken iki yaşındaki büyük oğlunun öleceğini bildirir.  Gerçekten olay bu şekilde cereyan eder. Bunun üzerine kral Yûsuf’a inanır ve onu ülkesini yönetmekle görevlendirir.  Mısır’da iş başına geçtiği sırada otuz yaşında olan Yûsuf, bütün ülkeyi dolaşarak tedbir alır ve yedi bolluk yılında buğdayı depolar, sonraki yedi kıtlık yılında ise bunu dağıtır.

 

Mitoloji çağında değil, Bilgi devrindeyiz!..

Mitoloji çağında değil, bilgi devrinde yaşıyoruz.  O nedenle Firavun ve Yusuf hikayesinin çağa uyarlanması belki analojik olabilir.  Günümüzde kim Firavun, kim Yusuf!..  Rüya nasıl!..  Kehanet ne?  Merak ediyorsanız sabırla okuyun. 

 

Önce Küresel Isınma Kuraklık sonra Buzul Çağı…

Güneşin manyetik dalgalarının azalmasıyla 2021-2050 yılları arasında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşün görüleceği, bunun da 1600 ve 1700'lü yıllardaki gibi küçük buzul çağı dönemine benzer bir sürecin yaşanmasına neden olacağı tahmin ediliyor. Dünyada yaklaşık her yıl ortalama 410 milyon insanın etkilendiği meteorolojik kaynaklı afetlerden 7 bin 600 civarında insan öldüğü gibi ayrıca doğal kaynaklı afetlerin yüzde 6'sı can kaybına, yüzde 16'sı yaralanmalara neden oluyor.  Dünya, ısı ihtiyacını güneş aktiviteleri sonucu  karşılıyor. Uzmanlara göre normalde dünyanın 300 milyon yılda, 1 derece sıcaklığı artıyor veya azalıyor. Sıcaklık artışına "küresel ısınma" düşüşüne "buzul çağı" deniliyor. Sera etkisi yaratan karbondioksit salınımının sanayileşme sürecinde bilinçsizce artışı yüksek ısıyı ortaya çıkarıyor ve ozon tabakasındaki delik her geçen gün biraz daha büyüyor. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda feci çevre felaketleri kapıda. Isı artışı, ekvatordan kutuplara doğru basamak basamak yükseliyor.  Sanayi devriminden sonra insan faktörü nedeniyle bu süreç bin kat arttı ve hızlandı.

Sonuç ne dersiniz? Tabii ki buzulların erimesi. Biliminsanlarına göre, bu ısınma etkileri bu yıl, 2020’de belirgin olarak yaşanmaya başlanacak. 2020’den itibaren daha az yağmur görülecek ve derecelerdeki farklılıklar yansımalarını gösterecek. Mesela Lagos 2029, Meksika 2031, Kahire  şehirleri 2039’da birebir sorunlarla baş etmek zorunda kalacaklar. Son 15-20 yılda, sonbahar ve ilkbaharda 25 güne varan düşüşler görülüyor. Yaz mevsimi geçmiş yıllara göre uzadı.

 

Türkiye’nin Küresel Isınma ve Buzul Çağı hazırlığı…

Sanayi devriminden sonra 2 derecelik sıcaklık artışıyla hızlanan ve Türkiye'nin iklimini de değiştirerek meteorolojik  afetlerin şiddetlenmesine neden olan küresel iklim değişikliği, ne yazık ki ülkemizi teğet geçmeyecek.  Şimdilik küresel ısınma ve kuraklık kapımızda. Bu iklim değişikliğinin gelecek yıllarda beklenen "mini buzul çağı" ile yavaşlaması  öngörülüyor. Küresel ısınma ile Türkiye'nin iklim kuşağı da değişmeye başladı. Adeta tropikal iklime doğru gidişat yaşanıyor. Düşünsenize Türkiye'nin birçok yerinde özellikle Anamur ve Antalya arasında, Ege ve Karadeniz kıyılarında hatta İstanbul'da bile hortumlara sıklıkla rastlanabiliyor. Küresel ısınmayla ilerleyen süreçte Karadeniz'in büyük bölümünde ve İstanbul'da narenciye yetişebilecek. Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliği bizleri önce kuraklıkla tanıştıracak. Sonrasında herbirimiz Eskimo akrabalarımıza dönüşeceğiz. Buzul çağıyla beraber ise bitki örtüsü gerilemeye başlayacak. Ortadoğu’nun en büyük tahıl ambarı Konya'da belki buğday yetişemeyecek. Türkiye’nin barajları, kuraklık zamanları için su topluyor…

Biraz coğrafya bilgisine ne dersiniz? Türkiye'de DSİ tarafından yapımı gerçekleştirilen ve işletilen 706  adet baraj var. Bu barajların 203 adeti, büyük çaplı baraj diğerleri ise gölet şeklinde. Türkiye’de göllerin toplandığı başlıca dört bölge Göller Yöresi (Eğirdir, Burdur, Beyşehir ve Acıgöl), Güney Marmara (Sapanca, İznik, Ulubat, Kuş Gölleri), Van Gölü ve çevresi, Tuz Gölü ve çevresinden oluşuyor.  Türkiye’deki göllerin bazılarının derinliği 30 m’den fazla bazıları ise sadece birkaç metre derinlikte.  Van Gölü’nün derinliği 100 m’den daha fazladır. Köyceğiz Gölü gibi denizle bağlantısı olan göller az tuzludur. Tabii göller dışında Türkiye’de 706 adet baraj gölü mevcut. Bunlardan bazılarının yüzey alanı; Atatürk Barajı 817 km2, Keban Barajı 675 km2, Karakaya Barajı 268 km2, Hirfanlı Barajı 263 km2, Altınkaya Barajı 118 km2’dir. Türkiye göllerinin yanı sıra akarsuları açısından da zengin bir ülkedir.  Kaynakları Türkiye topraklarında olan birçok akarsu değişik denizlere dökülür.  Karadeniz’e Sakarya, Filyos, Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh ırmakları; Akdeniz’e Asi, Seyhan, Ceyhan, Tarsus, Dalaman ırmakları; Ege Denizi’ne Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Meriç nehirleri; Marmara Denizi’ne Susurluk/Simav Çayı, Biga Çayı, Gönen Çayı dökülür. Ayrıca Fırat ve Dicle nehirleri Basra Körfezi’nde, Aras ve Kura nehirleri ise Hazar Denizi’nde son bulur. Kızılırmak 1.355 km, Yeşilırmak 519 km, Ceyhan Irmağı 509 km, Büyük Menderes 307 km, Susurluk Irmağı 321 km, Suriye sınırına kadar Fırat Nehri 1.263 km, Dicle Nehri 523 km, Ermenistan sınırına kadar Aras Nehri 548 km uzunluğundadır. Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm.  Bu, yılda ortalama 501 milyar m3 su demek.  Bu suyun 274 milyar m3’ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönüyor. 69 milyar m3’lük kısmı ise yeraltı suyunu besliyor. 158 milyar m3’lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalıyor. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m3’lük suyun 28 milyar m3’ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılıyor. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize yılda ortalama 7 milyar m3 civarında su akıyor. Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 milyar m3'e ulaşıyor. Yeraltı suyunu besleyen 41 milyar m3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 milyar m3.  Ancak günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli maksatlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere,  yılda ortalama toplam 98 milyar m3’tür.  14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3 olup, 44 milyar m3’ü kullanılmaktadır. Kötü günler için birkaç damla su…

Yanisi şu; Türk üst aklı, 70 sene öncesinden  baraj planlaması ile Türkiyenin kendi bölgesinde en büyük su havzası yani deposu olmasını sağladı. Türkiye’nin büyüyen nüfusu, tarımsal ürün ve enerji gibi gereksinimleri göz önüne alınarak yapılan barajların planlayıcısı merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve DPT ile DSİ ekibidir. Geçmişte baraj yatırımları, Türkiye’nin yatırım bütçesinin çok önemli bir kısmını kapsasa da günümüzde elektrik üretimi, tarım alanlarının sulanması ve su canlıların üretilmesi gibi önemli ihtiyaçların karşılanması açısından ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.  Bununla birlikte Devlet Su İşleri (DSİ) barajları su kaynaklarının daha verimli bir şekilde yönetildiği bütüncül su havzası yönetimi yaklaşımına bir an önce geçilmesi elzem. 

 

Küresel ısınma kuraklık, kuraklık ise kıtlık demek… 

Küresel ısınmada kademeli sıcaklık artışı ile meteorolojik kaynaklı tabiat olaylarında artış başlıyor ve değişim sıklaşıyor. Sıcaklık artışı sonrası kuraklık maalesef trajik son. İklim değişikliği ile kıtalar felaketlerden farklı şekilde etkilenecek.  Sonuç  ise kelimenin tam anlamıyla bir facia. Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki geçiş koridoru özelliği, bu iki kıtadaki değişimden nasıl etkilenebileceğini göstermesi açısından bir fikir verebilir diye düşünüyorum. Nitekim buzulların erimesine bağlı olarak Asya'yı sel felaketleri bekliyor. 2050 yılına kadar beş milyar insan, su sorunuyla karşılaşacak. Buna göre Güney ve Doğu Asya'da tarımsal ürünün yüzde 20 oranında artacağı tahmin edilirken, Orta Asya'da yüzde 30 oranında azalması bekleniyor. Orta Asya’daki ürün azalmasının açlık ve kıtlık sorununa yol açması ayrıca kolera gibi hastalıkların artması söz konusu. Avrupa'nın tüm bölgeleri iklim değişiminden ve bunun ekonomik yansımalarından etkilenecek.  Seller artacak. Kar yağışı gittikçe azaldığı gibi bir çok hayvan ve bitki türü iklim değişmesine uyum zorluğu yaşayacaklar.  Güney, Doğu ve Orta Avrupa kuraklık sorunuyla karşı karşıya gelecek. Kuzey Avrupa ise sel baskınları ve ekolojik sistemin dengesini yitirme tehlikesi başgösterecek. Küresel ısınma nedeniyle yaşanacak kuraklığın 21. yüzyılın sonuna kadar buğday tarlalarının yüzde 60'ını tahrip ederek gıda kıtlığı ve istikrarsızlığa yol açması söz konusu. Dolayısıyla Türkiye Coğrafyası Asya ile Avrupa arasında en güvenli, en büyük su ve beslenme deposu olarak ortaya çıkacak.

 

Türkiye, hem tahıl/hububat yetiştiriyor hem de ithal ediyor…

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), ekmek, erişte ve tahıl gibi temel tüketim maddelerinin kaynağı olan buğdayın dünya çapında insanların tükettiği kalorinin yaklaşık beşte birini karşıladığını açıklaması önemli.  FAO, buğdayın herhangi bir diğer ticari üründen daha fazla arazide yetiştiğini ve küresel ihracat değerinin 50 milyar dolar olduğunu söylüyor. Örgüte göre küresel buğday talebinde, başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, 2050'den itibaren yüzde 43'lük bir artış bekleniyor. Bütün bu gelişmeler gıda güvensizliğini ve sonuç olarak da siyasi istikrarsızlık ve göç gibi sorunları beraberinde getirecek.

 

Küresel Isınma sonrası Buz Devri…

Dünya genelinde kuraklık ve çölleşme nedeniyle her yıl yaklaşık 12 milyon hektar toprak yok oluyor. Nitekim yaklaşık 170 ülke çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık eşiğinde.  Orman yangınları, sıcak hava dalgaları, kitlesel göçler, su baskınları, deniz seviyesinin yükselmesi, gıda ve su güvensizliği kuraklığı tetikleyen önemli etkenler. Geçmişte küçük buz devri diye adlandırılan çeşitli dönemler tesbit edildi. Mesela 1420 ile 1570 arasında Kuzey Atlantik’te Grönland’daki Viking Koloniler inin bulunduğu verimli topraklar devasa buzul kütlelerine dönüşmüştü. Yine 17. yüzyılın ikinci yarısında kuzey yarıküreyi etkisi altına alan soğuk, hayatı büyük ölçüde değiştirmiş, bunu fırsata dönüştüren Fransız ordusu, donan nehirlerin üzerinde yürüyerek Hollanda’yı kuşatmıştı.  Hatta bu soğuk hava dalgasında İzlanda’da nüfusun yarısı soğuktan donarak ölmüştü. Türkiye buzul çağı öncesi hazırlıksız yakalanmamak için Kutup bölgelerinin dünyanın en zorlu coğrafya ve iklimine sahip alanlarında araştırmalarını sıklaştırdı.

 

Antarktika'da kurulan Türk Bilimsel Araştırma Kampı…

 Amaç, Türkiye’nin buzul çağına adaptasyon imkanı ve becerisini geliştirmek. Türkiye’nin canlı hayvan ve tahıl / hububat  ithalatına takılıp kalmayın. Kötü birşey değil bu. Zor günler için tabiatı canlı et deposuna dönüştüren Türk üst aklı, firavunun rüyasından da Yusuf’un yorumundan da haberdar!





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 33 29 1 3 77 21 90 +56
2 Fenerbahçe 33 27 1 5 87 30 86 +57
3 Trabzonspor 33 17 12 4 56 43 55 +13
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Başakşehir FK 33 14 12 7 44 38 49 +6
6 Çaykur Rizespor 33 14 13 6 43 49 48 -6
7 Kasımpaşa 33 13 13 7 55 59 46 -4
8 Antalyaspor 33 11 10 12 38 38 45 0
9 Alanyaspor 33 11 10 12 43 46 45 -3
10 Sivasspor 33 11 10 12 40 45 45 -5
11 Adana Demirspor 33 9 10 14 49 44 41 +5
12 Samsunspor 33 10 14 9 37 43 39 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 33 10 13 10 37 47 37 -10
15 Konyaspor 33 8 13 12 34 47 36 -13
16 Gaziantep FK 33 9 17 7 37 50 34 -13
17 Fatih Karagümrük 33 8 16 9 37 42 33 -5
18 Hatayspor 33 7 14 12 37 46 33 -9
19 Pendikspor 33 7 17 9 37 68 30 -31
20 İstanbulspor 33 4 22 7 26 61 16 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 31 22 6 3 70 27 69 +43
2 Göztepe 31 19 6 6 54 19 63 +35
3 Çorum FK 31 16 8 7 52 31 55 +21
4 Sakaryaspor 31 15 7 9 45 31 54 +14
5 Bodrumspor 31 14 7 10 39 21 52 +18
6 Kocaelispor 31 15 9 7 45 35 52 +10
7 Bandırmaspor 31 12 8 11 46 27 47 +19
8 Gençlerbirliği 31 12 8 11 37 30 47 +7
9 Boluspor 31 13 10 8 28 32 47 -4
10 Erzurumspor FK 31 11 9 11 28 27 41 +1
11 Ümraniyespor 31 10 14 7 34 42 37 -8
12 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
13 Keçiörengücü 31 9 13 9 28 38 36 -10
14 Şanlıurfaspor 31 8 13 10 28 33 34 -5
15 Tuzlaspor 31 8 14 9 32 46 33 -14
16 Adanaspor 31 9 17 5 24 44 32 -20
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 31 2 25 4 13 65 7 -52
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 34 24 5 5 76 29 77 +47
2 Van Spor FK 34 23 5 6 57 33 75 +24
3 Bucaspor 1928 34 20 5 9 51 24 69 +27
4 1461 Trabzon FK 34 19 6 9 64 35 66 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 34 16 8 10 47 29 58 +18
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 34 13 10 11 40 32 50 +8
8 Ankara Demirspor 34 14 15 5 37 38 47 -1
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 34 13 14 7 42 36 46 +6
10 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
11 Diyarbekir Spor 34 11 14 9 36 37 42 -1
12 Altınordu 34 10 13 11 40 34 41 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 34 10 13 11 24 34 41 -10
14 Serik Belediyespor 34 10 14 10 29 37 40 -8
15 Nazilli Belediyespor 35 11 16 8 38 57 38 -19
16 Zonguldak Kömürspor 34 9 17 8 35 54 32 -19
17 Kırşehir Futbol SK 34 5 21 8 32 68 23 -36
18 Bursaspor 34 5 21 8 24 62 20 -38
19 Adıyaman FK 34 3 24 7 24 61 16 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 27 21 2 4 63 16 67 +47
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 27 14 6 7 39 25 49 +14
4 İnegöl Kafkas GK 27 13 6 8 35 26 47 +9
5 52 Orduspor FK 27 13 7 7 39 28 46 +11
6 Edirnespor 27 13 9 5 45 27 44 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
8 Mardin 1969 Spor 27 11 11 5 36 32 38 +4
9 Artvin Hopaspor 27 9 11 7 33 28 34 +5
10 Karabük İdmanyurdu Spor 27 10 13 4 26 43 34 -17
11 Talasgücü Belediyespor 27 9 14 4 30 42 31 -12
12 Kırıkkalegücü FK 27 8 14 5 28 36 29 -8
13 Gümüşhanespor 27 4 13 10 23 45 22 -22
14 Malatya Arguvanspor 27 3 20 4 18 53 13 -35
15 Tarsus İdman Yurdu 27 2 22 3 19 82 9 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
 27/04/2024 Kasımpaşa vs Samsunspor
 27/04/2024 Sivasspor vs Konyaspor
 27/04/2024 Fenerbahçe vs Beşiktaş
 27/04/2024 Hatayspor vs Başakşehir FK
 28/04/2024 Alanyaspor vs İstanbulspor
 28/04/2024 Pendikspor vs Kayserispor
 28/04/2024 Çaykur Rizespor vs MKE Ankaragücü
 28/04/2024 Trabzonspor vs Gaziantep FK
 29/04/2024 Fatih Karagümrük vs Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
 28/04/2024 Boluspor vs Altay
 28/04/2024 Erzurumspor FK vs Çorum FK
 28/04/2024 Giresunspor vs Sakaryaspor
 28/04/2024 Göztepe vs Gençlerbirliği
 28/04/2024 Keçiörengücü vs Ümraniyespor
 28/04/2024 Kocaelispor vs Bandırmaspor
 28/04/2024 Şanlıurfaspor vs Eyüpspor
 28/04/2024 Tuzlaspor vs Bodrum FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Diyarbekir Spor vs Bursaspor
 28/04/2024 Ankaraspor vs Nazilli Belediyespor
 28/04/2024 Esenler Erokspor vs Adıyaman FK
 28/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Bucaspor 1928
 28/04/2024 Karacabey Belediye Spor vs Altınordu
 28/04/2024 Van Spor FK vs Ankara Demirspor
 28/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 28/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Kırşehir Futbol SK
 28/04/2024 1461 Trabzon FK vs Serik Belediyespor
 28/04/2024 Ankaraspor - Nazilli Belediyespor Ankaraspor ligde evindeki son 17 maçında hiç kaybetmedi  Ankaraspor yenilmez
 28/04/2024 Esenler Erokspor - Adıyaman FK Adıyaman FK ligdeki son 19 maçında hiç kazanamadı  Esenler Erokspor yenilmez
 28/04/2024 Van Spor FK - Ankara Demirspor Van Spor FK ligde evindeki son 9 maçını kazandı  Van Spor FK kazanır
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. vs Kırıkkalegücü FK
 27/04/2024 Artvin Hopaspor vs 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Edirnespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor vs Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor vs İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Karabük İdmanyurdu Spor
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI