Kapitalizmin yeni pazarı sokak ve evcil hayvan sektörü…

Sokak hayvanlarının kontrolsüz çoğalması ve insanlar için tehdit oluşturması ve özellikle köpeklerin saldırganlaşması nedeniyle   toplumsal bir öfke, her geçen gün artarak büyüyor. İktidar ve yerel yönetimler bir tercih yapmak zorunda.

Ya halkın sağlığını ve güvenliğini dikkate alacaklar veya küresel emperyalizmin ileri karakolu köpek lobisine destek olacaklar. Hodri meydan!

Bıçak kemiğe dayandı, haberiniz olsun!

Neredeyse bir yıla yaklaşıyor.

“İsviçreliler kedi-köpek etine bayılıyor! Sahipsiz sokak hayvanları ihraç edilebilir!” diye yazdığımda, ne kadar köpekçi varsa üstüme geldi. Sosyal medya hesaplarından ölmüş anama küfrettiler. Akılları sıra beddua modunda beni ölümle tehdit ettiler.

“Hayvan düşmanı” ilan ettiler. Terbiye sınırlarını aşan ifadelerle demediklerini bırakmadılar. Hatta beni mahkemeye şikayet edeceklerini söylediler. Resmen bir ay boyunca kâbus yaşattılar. Maalesef bir Allah'ın kulu, çıkıp bu köpekçi çetesine bir kelam etmedi.

Adı geçen yazımın altında şahsıma yönelik yüzlerce hakaret ve tehdit içerikli sözde yorumlar daha duruyor. Okuyun ve nasıl bir travma yaşadığımı tahmin etmeye çalışın.

Evcil hayvan kültüründe “Türkiye-Avrupa” karşılaştırması…

15 Temmuz, 2 Ağustos 2019 arasında ailecek kendi aracımızla gerçekleştiğimiz Balkanlar ve Orta Avrupa gezimiz sırasında dolaştığımız çeşitli ülkelerde sokak köpekleri yoktu veya ben hiç görmedim. Sahipli köpek sayısı fazla. Sokak kedisi görmedik gibi bir şey. Sahipli köpekler de kimseye hırlamıyor!

Kapitalizmin yeni pazarı; evcil hayvan sektörü…

ABD ve Avrupa’da sokak hayvanı sorunu var mı yok mu? Sahipsiz köpek yok. Hatta köpeklerin şeceresini bile düzenliyorlar. Sahipleri kutiklerin bakımlarından sorumlu. Parası olan köpek besliyor. Öyle devletin milletin sırtından hayvanseverlik yapmıyorlar.

Adamlar kendi ülkelerinde hayvanların üremesini kontrol ediyorlar. Hatta hayvanat bahçelerinde sayısı fazlalaşan hayvanları itlaf ediyorlar. Benim itlaf dediğime bakmayın kibarcası; uyutuyorlar. Doğal ortama falan bırakmayı düşünmüyorlar.

Oysa Türkiye'de öyle mi?

Cins kedi besleyip, kızgınlık döneminde çiftleştirip yeni doğan kedi yavrularını fahiş fiyata pazarlayan bir sürü insan var. Bu onların ekmek teknesi olmuş. Böyle bir iş imkanının ellerinin arasından kayıp gitmesini hiç isterler mi?

Hadi bir-ikisini besle anlarsın ama bunlarınkini anlamak mümkün değil!

Avrupa’da kişi başı köpek sahipliği en az olan ülkeyiz. Millet, hayvan bakma zevkini sokakta gideriyor, maliyetini de başkalarına yüklüyor.

Türkiye'de 2011-2016 yılları arasında kedi gıda pazarı yüzde 56.8 oranında büyüdü. Bu sürede 3 milyon 263 bin kedi üzerinden 20 bin 233 ton mama satışı yapıldı ve 230 milyon 800 bin TL toplam ciro elde edildi.

Köpek gıda pazarında ise 2011 -2016 yılları arasında büyüme hızı yüzde 43.4 olarak gerçekleşirken, 1 milyon 113 bin köpek üzerinden 21 bin 794 ton mama satışı yapıldı. Köpek mamaları için bu yıllarda yapılan harcama 212 milyon 400 bin TL oldu.

Evcil hayvan sahipleri, mamadan oyuncağa, tişörtten galoşa, taraktan led ışıklı tasmaya kadar, hayvanlarının ihtiyaç ve konforu için aylık 1500 lirayı bulan harcama yapıyor.

Yeni bir istila ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin sokakları kedi-köpekten geçilmiyor. Bu hayvan nüfusu, kontrol altına alınmazsa, vahşi kapitalizmin bizleri, kedi köpek bakıcısına dönüştürmesine az kaldı.

Yerden mantar gibi biten hayvan hakları derneklerinin, hayvan aktivistlerinin ne yaptığını kim biliyor?

Yurt dışından fonlandıkları iddiası var. Sonuçta, Türkiye'de 450 milyon euro; kediye köpeğe yediriliyor.

Evcil hayvan edinme oranı her yıl yüzde 15 artıyor!..

Gıda, aksesuar, bakım, sağlık, eğitim derken evcil hayvan ekonomisinin dünyadaki büyüklüğü 256 milyar doları buluyor.

Türkiye’de sayıları 20 milyonu bulan sahiplendirilmiş evcil hayvanların, yiyeceği, içeceği, bakımı, sağlığı ve aksesuarları için yılda az-buz değil tam tamına 450 milyon euro harcanıyor.

Bazı ekonomistler, evcil hayvan sektörünün büyük bir fırsat olduğunu, evcil hayvan bakımının ciddi bir ekonomi doğurduğunu, evcil hayvan sektörünün 45 bin kişiye iş olanağı yarattığını falan söylüyor.

Araştırma verilerine göre Türkiye’de bu sektörde 6-7 bin şirket faaliyette. Bu şirketlerden 1.100’ü sağlık hizmeti veren klinik, 3 bin 500’ü pet satış mağazası, 6’sı mama fabrikası, 100’ü de aksesuar satıcısı.

Geri kalan işletmeler hayvan çiftlikleri, barınaklar ve pet otellerinden oluşuyor. Zengin ülkelerde 'pet-evcil hayvan' sayısı sınırlı bir şekilde artıyor.

Pet ürünleri ve hizmetleri sektörünün global büyüklüğü 150 milyar dolar civarında. Sektörde en büyük pay, 57 milyar dolarla aslan payı ABD'nin. Gelişmiş pazarlarda büyüme hızı düşerken yükselen ekonomilerde hızlanıyor.

Mesela 2003 yılından bu yana gelişmekte olan ülkelerde evcil köpek sayısı yüzde 51 artışla 243 milyona çıktı. Oysa aynı dönemde gelişmiş ülkelerde bu sayı yüzde 5 artışla 137 milyondu.

Kedi, Köpek, Kuş pazarı için ciddi pazar araştırmaları yapılıyor…

Kapitalizmin, işi şansa bırakmaya niyeti yok!

Adamlar en bilimsel metotlarla çalışarak en sağlıklı bilgiyi elde ediyor. Bu kapsamda 54 uluslararası lokasyondan toplanan veriler değerlendirildi. Aynı yıllarda gelişmekte olan ülkelerde kedi sayısı yüzde 49 sıçramayla, 126 milyona çıkmıştı.

Zengin bölgelerde ise kedi sahipliği sadece yüzde 5 artarak 15 milyon oldu. 2012 yılından bu yana, Japonya hariç Asya Pasifik'de evcil hayvanlara yapılan harcama yüzde 68 artarak 6.5 milyar dolara ulaştı.

Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika'da harcamalardaki artış yüzde 20-30'ları buluyor. Kuzey Amerika'da harcamalar sadece yüzde 12 artarken, Batı Avrupa'da artış yüzde 8 ve Japonya'da yüzde 1 civarında.

Evcil hayvan sahipliğinin orta sınıf arasında bir statü göstergesi olarak görüldüğü Hindistan'da da köpek besleyenlerin sayısı 2003 yılından bu yana yüzde 120 artmış. Kedi sahiplerinin sayısındaki artış, köpek sayısı kadar olmasa da yüzde 67 civarında.

Tayvan, Vietnam ve Tayland'da hem kedi hem de köpek sahiplerinin sayısı çoğalırken, en büyük patlama Güney Kore'de gerçekleşmiş. Güney Kore'de kedi sahiplerinin sayısında yüzde 617 artış var. Romenlerin kedi sevgisini çoğu kimse bilmez. Başkent Bükreş’te her yıl uluslararası kedi fuarı düzenlenir. Hane halklarının yüzde 47'sinin kedi sahibi olduğu Romanya bu alanda dünyanın bir numarası.

Türkiye’de toplam ne kadar sokak hayvanı var?

DSÖ'nün Sıfır Sokak Hayvanı Projesi ve Hayvan Evsizliği Endeksi raporuna göre dünyada tahminen 600 milyonu aşkın sokak hayvanı yaşıyor. Bu hayvanların bir kısmını evden kaçan ya da sokağa terk edilen sahipli köpekler ile sahipli köpeklerden doğup, terk edilen yavrular oluştururken önemli bir kısmını ise sokak hayvanlarından doğan yeni nesil oluşturuyor.

Türkiye’de sokak hayvanlarının sayısı sürekli değiştiğinden kesin bir tahminde bulunulamıyor. Ancak, çeşitli tahminlere göre Türkiye'de ortalama 150 bin ile 300 bin arasında sokak köpeği ve kedi bulunduğu düşünülüyor.

Ama BBC Türkçe servisine göre bu rakam; 10 milyon civarında. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, 2019 yılındaki tahmininde 8 milyondan bahsetmiş, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise 3 Şubat 2021'de yaptığı konuşmada, “Kısırlaştırılma yapılmazsa 10 yıl içinde köpeklerin 60 milyona ulaşması bekleniyor” demişti.

Köpek lobisinin küresel destekçileri Türkiye'nin güvenlik tehdididir!..

Türkiye’de çoğalmaları kontrol altına alınamayan sokak köpeklerinin insanlara saldırıları, son yıllarda gittikçe artıyor. Sokak köpekleri insanlara, özellikle de çocuklara saldırarak yaralanmalara, bazen ölümlere yol açabiliyor.

Düşünsenize; sadece 2022 yılında 13 vatandaşımız sahipsiz sokak köpeklerinin saldırısında hayatını kaybetmiş 307 kişi yaralanmış. Adlî ve Sağlık Bakanlığı kayıtlarına girmeyen yüzlerce olay var.

Sokak köpekleri yalnızca Türkiye'de yaşayanlarda endişe yaratmıyor. Bazı ülkeler, sokak köpekleri nedeniyle Türkiye'ye seyahat uyarısı yayınlıyor.

İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik seyahat uyarılarının “Emniyet ve Güvenlik” başlığının altında Suriye Sınırı, Doğu İlleri gibi alt başlıkların yanı sıra “Sokak Köpekleri” alt başlığı da bulunuyor.

Son 21 ayda 40'ı çocuk 92 kişi başıboş köpekler yüzünden hayatını kaybetti. Başıboş sokak köpekleri sorununun çözümü için bakanlıklar çalışmalarını sürdürüyor.

O çalışmalara ışık tutan etki analizlerinde çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Son 5 yılda başıboş köpekler yüzünden 3 binden fazla trafik kazası meydana geldi, bu kazalarda 67 kişi hayatını kaybetti.

2018 ile 2023 yılları arasında 3 bin 476 trafik kazası sokak köpekleri sebebiyle meydana geldi. Bu kazalarda 67 kişi hayatını kaybetti. 5 bin 200'den fazla kişi de sokak köpekleri nedeniyle gerçekleşen kazalarda yaralandı.

Analizlere göre; 2004 ile 2023 yılları arasında 2 milyon 450 bin 365 başıboş sokak köpeği kısırlaştırıldı. Bunlardan 529 bin 480'i de sahiplendirildi ancak yine de sokakların başıboş köpeklerden temizlenmesi sağlanamadı.

Çok geç kalınmadan bu sorun bir an önce çözüme kavuşturulmalı. Unutmayın önce can. Bu vahşi köpeklerin parçaladıkları masum çocukların, insanların hatırı için, bir şeyler yapılmalı.

İsteyen sahiplensin isteyen istediği sayıda sokak hayvanına, evinde bahçesinde baksın. Buna itiraz yok!.. Ama kimse kalkıp “hayvan hakları” falan demesin. Çünkü bu küresel köpek çetesinin arkasında hangi batılı ülkelerin istihbarat servisleri var biliniyor?