29 Ekim Salı günü Cumhuriyet’in İlanının 96. Yılı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanacak. Bu anlamlı günde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 67. Hükumetin Bakanlar Kurulunda bazı değişikliklere gidebileceği öngörülebilir. Bu demektir ki 68. Hükümetin eli kulağında.  Hatırlarsanız; 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri sonrası oluşturulan 67. Hükumet Bakanlar Kurulunda, TBMM dışından bazı isimlerin  atanması çok konuşulmuştu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni kabinesinin iç siyaset, dış politik ve ekonomik parametreleri… AK Parti tabanında 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde kaybedilen büyükşehirlerin ardından “değişim” beklentisinin oluştuğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine ve MYK’de kısmi değişime gidebileceği aslında hep gündemde.  Değişen siyasi ve ekonomik koşullara uygun yeni bir kabinenin kaçınılmazlığının Erdoğan gibi deneyimli siyasetçi ve tecrübeli devlet adamı tarafından fark edilmemesi mümkün değil.  Barış Pınarı Harekâtı ile Suriye sınırında terör koridorunun yok edilmesinde, ABD ve Rusya ile Başkanlar düzeyinde başarılı mutabakat sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan; bakanlar kuruluna müdahale zamanının geldiğini düşünüyor olmalı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakanlar Kurulu değişikliği soruları”ndan hoşlanmıyor! Ne zaman, Kabinede revizyon yapılacağı ve bazı bakanların değişeceği iddiaları gündeme gelse Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''-Böyle bir şey yok'' der, işin içinden çıkar. Hatta birkaç ay önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin kabine revizyonu sorusuna ''-Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Siparişle bu işler olmaz. Hele hele bu vatanı sevenler olarak bunları gündemde tutmak şık degil. Dışarıdan dayatmayla kabine değişikliği olmaz'' demişti. Bir kaç aydır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu huyunu bilen medyanın Kabine Değişikliği iddialarını küllendirmesi Erdoğan açısından uygun zaman olabilir. Varan birrrr… 

Milliyetçi Hareket Partisi’nin kabine değişikliğine bakış açısı… MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önce aynı soruyu kendisine yönelten gazetecilere "-Ne yapacağız her gün bakan mı değiştireceğiz" sözleriyle tepki göstermişti. Bir süredir konuşulan kabine revizyonu tartışmalarına değinen Bahçeli, "Bakanlar kurulunda 'şunlar değişsin' gündemini taşırsanız muhalefet unsurları olarak, siz de 'muhalefetin bu isteğine cevap veriyorum' derseniz iki yanlışı birlikte yaparsınız.  İki yanlıştan da bir doğru çıkmaz. Hangi bakan bir şey söylemişse muhalefet ‘istemezük’ der. Ne yapacağız her gün bakan mı değiştireceğiz?" demişti.  MHP’nin bu konuda resmi sayılabilecek görüşü; “Sayın Cumhurbaşkanı’nın kabineye dair tasarrufları tamamen kendilerine aittir ve öyle olmalıdır. Bu durum, açıklamasında mevcuttur. İcra erkinin doğası da budur, gereği de…” ifadeleriyle kamuoyuyla paylaşılmıştı.  AK Parti’nin son Kızılcahamam Kampı’nda Kabine değişikliği İçin nabız tutuldu… Parti yöneticileri ve milletvekilleri ile yapılan toplantılarda en çok şikâyet edilen konulardan biri; "Parti teşkilatlarının ve milletvekillerinin bakanlara ulaşmakta güçlük çekmesi." Milletvekilleri bunun nedeni olarak atanmış bakanların “siyasetçi” olmamasını gösteriyor. Yeni sistem nedeniyle Meclis dışından atanan bakanların, parti politikalarına ve siyasete yeterince uyum sağlayamaması, bürokrasinin hantallaşması, milletvekili-Bakan iletişiminde  yaşanan kopukluk, seçimlerde beklenilen başarının altında kalınması, değişimi tetikleyen etkenler. Teşkilatlarda göreve getirilecek isimler için parti yönetimine talimat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, adalet timsali İslam halifesi Hz. Ömer'i kastederek "Öyle isimler bulun ki, o ilin Ömer’i olsun. Sözüne güvenilen isimler olsun. Şaibesi olmasın." sözleri halen güncelliğini koruyor.  Nitekim Erdoğan, AK Parti Kızılcahamam Kampı 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda bu değişimin sinyallerini verdi:"Yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak icraatlar ortaya koyacağız.Her vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız." Demek ki bakanlar kuruluna da “Ömerler” aranıyor. Benim adım; Ömür değil Ömer olsaydı, belki şans yüzüme gülerdi. Ne dersiniz!.. AK Parti Kızılcahamam Kampı 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın asıl amacı, tabii ki mevcut hükümetin icraatlarını milletvekillerine anlatmak değildi.   Bu bir yerde “Müslüman’ın Müslüman’a dini anlatması” gibi bir şey. Kızılcahamam Kampı, milletvekillerinin nabzını tutmak, mevcut bakanların milletvekilleri nezdinde itibarını gözlemlemek ve milletvekillerinin bakanlara verdikleri başarı notunu belirlemek için düzenlenmiş olabilir mi? Bence olabilir! Kızılcahamam’daki AK Parti kampının son gününde bakanlar ve bazı parti yöneticilerinin yaptığı sunumların ardından vekiller sıkıntılarını dile getirmedi mi? Getirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın sunumunun ardından söz alan milletvekilleri, bakanlara ulaşamadıklarından yakınarak “Bazen muhalefet milletvekilleri yakınıyor, ama biz de yakınıyoruz. Arıyoruz, telefonlara çıkmıyorlar”  dediler mi? Dediler! Sistem tartışmalarının da gündeme geldiği toplantıda bir milletvekili, “Cumhurbaşkanımız çok çalışıyor, ancak bakanlıklar 5’te kapanıyor” diye konuştu mu? Konuştu!  Bir milletvekilinin, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Aile Bakanlığı’ndan çok kadın bakanlığına dönüştürüldü. Erkek ve çocuklar ihmal edildi” demesi üzerine Erdoğan, “Ayrıca bir kadın bakanlığı kurmamız gerekecek” açıklamasını yaptı mı?  Yaptı! Erdoğan’ın bu sözleri, vekiller tarafından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın birbirinden ayrılacağı şeklinde yorumlandı mı?  Yorumlandı! Sonra ne oldu? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinden sonra milletvekillerinin en büyük eleştirisi “Bakanlara ulaşamıyoruz”da yoğunlaştı.  AK Parti’nin, Kızılcahamam kampında da aynı eleştiri devam edince “Nöbetçi bakan” formülü geliştirildi ve uygulama başladı. AK Parti Grubu, Salı, Çarşamba ve Perşembe günü birer bakanın Meclis'te olacağı program hazırladı. Varan ikiiii…  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP Lideri Bahçeli’yi evinde ziyareti, “Geçmiş Olsun”dan öte anlam taşıyor!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli’yi evinde ilk kez 31 Temmuz 2019'da ziyaret etmişti. Erdoğan bu ziyaretinde eli boş gitmemiş, Bahçeli'ye tutkusu olan köstekli saat ve özel yapım tesbih hediye götürmüştü.  Hatta hediyesini Bahçeli'ye takdim ederken "Zaman ve sabrı temsil ettiği için bu iki hediyeyi tercih ettim" demişti.  Acaba 'Zaman ve Sabır' kavramlarıyla formüle edilen çözüm neydi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi ziyareti, siyasi kulislerde, kabine değişikliğinin işareti veya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerindeki değişiklik hakkında Bahçeli’yi bilgilendirme olarak  yorumlanmıştı.  Zaman ilerledi.  Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Ekim 2019'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi evinde ikinci kez ziyaret etti. Tedavisinin ardından taburcu edilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, istirahat ettiği evinin kapısında  karşıladı. Erdoğan'ın geçmiş olsun ziyaretine sivil plakalı araçla gelmesi dikkat çekti. Bahçeli’nin Beştepe’deki evine giden Erdoğan’ın ziyareti, yaklaşık 40 dakika sürdü. Erdoğan ile Bahçeli'nin görüşmesinde, güncel siyaset ve dış politika konuları ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyaretinde Putin’le temasları hakkında, ABD ve Rusya ile varılan mutabakat hususunda Bahçeli'yi bilgilendirdiği söyleniyor.  Tüm bunlar konuşulmuş olabilir.  Ama ana akım medyanın gözünden kaçan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la MHP lideri Bahçeli'nin kabine değişikliğini değerlendirmeleri. Varan üççç..  Kabine değişikliği… Ne olur…Nasıl olur?  AK Parti kaynaklarına göre değişecek bakan sayısı altı. Yine aynı kaynaklar, dört yeni bakanın, partinin TBMM grubundan, diğer iki bakanın da TBMM dışından olacağını belirtiyor.  AK Parti kulislerinde konuşulanlara bakılırsa, cumhurbaşkanı yardımcısı sayısını artırmayı planlayan Erdoğan, Binali Yıldırım’ı yetkili ve etkili bir görevle yanına alıyor. Yıldırım’ın Saray’da odası bile hazır. Ne diyor Mustafa Kemal Paşa; "Cumhuriyet fazilettir ve Türk Milletine lâyıktır."  Merakımdan 29 Ekim’i iple çekiyorum. Gün ola hayr ola!