Türkiye’ de Yerel Yönetimler;

1. Belde Belediyesi,

2. İlçe Belediyesi,

3. Merkez İlçe Belediyesi,

4. İl Belediyesi,

5. Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 5 kategoriden oluşmaktadır.

İşlevleri ve harcamaları aynı, hatta hangi Partiye yönetiminde olursa olsun, hiçbirisinde uygulama fark görülmemektedir.

Şöyle ki;

Asli işleri dışında her işi yaparlar, Bakanlıkların ve diğer Kamu Kuruluşlarının görev alanlarına giren çok sayıda İş ve Hizmetleri yapmayı ASLİ GÖREV gibi üstlenirler, yaparlar.

Hatta bir öylesine bir şevk ile yaparlar ki asli işlerinin farkında bile değillerdir. Bu duruma çok sayıda örnek vermek mümkün;

Kültür ve Turizm Bakanlığı yerine her türlü Turizm ve Kültür işleri yaparlar,  yeme-içme işleriniz ziyadesiyle yaparlar. Muhtarları Yurtiçi ve Yurtdışı gezilerine götürürler, Vatandaşa bedava/ücretsiz tatil, Yüksek Faturalı Konserler ve Festivaller, Özel Gün Kutlamaları, Tarihi Eser Tamir ve Bakım işleri,  Vd.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yerine her türlü Sosyal Yardımlar, Vd.

• Gençlik ve Spor Bakanlığı yerine BURS, BEDAVA/ÜCRETSİZ TAŞIMA, ÇORBA, PAHALI KONSERLER, Vd.

• Tarım ve Orman Bakanlığı yerine Tohum, Gübre, Yem, Kuzu-buzağı dağıtımı, vd. her türlü Tarımsal Sübvansiyonları sağlarlar.

• Diyanet İşleri Başkanlığı yerine İbadethaneler açmak, Vd. Diyanet İşleri Başkanlığının faaliyetlerinden sitem ediyorlar da;  İbadet etmeyen, Kutsamadıkları mekânlara gitmeyen, gitmek istemeyenlerin payına düşen imkânları başkasına harcıyorlar, sunuyorlar, hem de borçlanarak yapıyorlar.

• Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ( DSİ ) yerine, devasa bütçesi olan DSİ’ nin işlerini yapmak isterler, ama paraları yokken, Bankalara borçlanarak;  Müteahhitlere yardım etmek için yardımseverlik duyguları depreşir.

• Milli Eğitim Bakanlığı yerine Okul yaparlar, Çocukları gezdirirler, Süt dağıtırlar, vd.

• Sağlık Bakanlığı yerine Sağlık Tesisleri İnşa etmek, Sünnetçilik yapmak, vd.

• Üniversitelerin devasa Bütçeleri varken Onların yapacağı faaliyetleri, inşaatları, etkinlikleri ve Yurtiçi-Yurtdışı gezilerini finanse ederler, bu da başka bir hizmet aşkı olsa gerek.

• Faaliyet alanlarına girmeyen daha birçok işler işler işler…

Ama bunları yaparken de BORÇ BATAĞINDA olduklarının herkes farkında ama bu borçtan kendilerine düşen bir payın olduğunu bilmemeleri mümkün değildir.

Belediyeler Halkın verdiği yetkiyi; Kabiliyet ve Yeteneklerini Öz Kaynakları ile faydalı/verimli hizmetler yapmak yerine, Asli ve Ana görevleri dışındaki yerlere harcayarak,  Ülkenin Bütçe Dengesine de olumsuz etki yapmaktadır.

• Kamu-Özel Bankalardan Yüksek Faiz ile Borçlanma,

• Belediyelerin varlıklarını satmak, ipotek vermek gibi yolu seçmek ne kadar gerçekçi, Vatanseverlik, Hizmet adamlığı olması düşünülemez.

Belediyeler;

Tüm bunları yaparken de Çalışanlardan adına her ay peşin kesilen Sigorta Primlerini, Vergileri, Sendika kesintilerini/aidatlarını, vd. ait borçları ödememeleri, görmezden gelmeleri anlaşılır ve izah edilecek bir yol değildir.

Bu durumun Devlet Bütçe AÇIĞINA OLUMSUZ ETKİ yaptıklarını bilmemeleri mümkün değil, yani Ülkeye yaptıkları kötülüğün farkında olmaları gerekir.

Boşa harcanan her kuruşun her kaynağın her değerin sorumsuzluğu, bilinçsizliği ile ilgili kimse de sorgulamaktan yana görünmüyor, toplumunda bunları sorgulama gibi bir farkındalığı maalesef yok!

Asıl olan Devlet Mali değil HALK’ ın Malı olduğu gerçeği ve Ülkenin Kaynaklarının sınırlı olduğu bilincini kazanmak, Ailenin verdiği/vereceği değer yargısı Onları böyle bir sorumsuzluğa itebileceğini bilmemiz gerekir.

***

Başkan Adaylarına ( Belde, İlçe, İl fark etmez ) seçim süreçlerinde;

Kaynağı belli olmayan harcamalarının nereden geldiğini soran olmaz, merak eden de olmaz!

Çocuğuna uzatılan bedava/ücretsiz bir Şeker’in, Oyuncağın!

Bedava/ücretsiz taşınan Öğrencinin-Yaşlının!

Bedava/ücretsiz dağıtılan üç-beş Lokmanın!

Saatlerce, günlerce, aylarca Sokak sokak, Cadde cadde, Mahalle mahalle, İlçe İlçe, İl İl dolaşan araçların harcadıkları yakıt, para, emeklerin kaynağını soran, merak eden olur mu? Olmaz tabii.

Çünkü paranın kendilerinden çıkmadığını düşünürler ama Ülkeye ne kadar zarar verdiğinin farkına varmamaları mümkün olamaz!

• Otobüs biletlerinin yüksekliğinden!

• İçmesuyunun Pahalı ve Kalitesiz olmasından!

• Zaruri altyapının ivedi yapılmasında!

• Kamu Hizmetlerinin yüksek fiyatla sunulmasından!

Hiç veya kısmen şikâyetçi olan, neden böyle olduğunu düşünen Vatandaş neden olmaz!?

***

Yenilikçi, Ergonomik ve Verimli Projeleri, Vizyonu, Ufku ve çeşitli öngörüsü olmayan Belediye Başkanları elbette ki asli işlerini bırakıp,

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ASLİ İŞLERİNE soyunmaları çelişkili elbette!

Aile Bakanlığının yetkisinde ve sorumluluk alanında olan çok sayıda hizmet ve yardımları Belediyeler, Belediye Başkanları üstlenmiş durumda.

Sigorta borçları, Vergi borçları, Kamu ve Özel Bankalara olan borçları, Yurtdışı borçları kısaca her yere borçları varken, Merkezi İdarenin yapması gereken hizmetleri Belediyeler yapmamalı, Asli ve öncelikli görev ve vazifelerini yapmalılar.

Belediyelerin öncelikli ve ilk görevi;

• Sokakları ve çevreyi temiz tutmak olmalı!

• Yaşanabilir ve güvenli bir ortam sağlamak olmalı!

• Park, Bahçe, Yeşil ve nefes alınacak yeni alanlar açma olmalı!

• Sokaklar birer Otopark yeri, mini Otogarlar oluşmuş durumda, yeni ve akıllı Otoparklar yapmak olmalı!

• Yeni yollar, yeni caddeler, yeni köprü ve tüneller açmak, Trafiği rahatlatmak olmalı!

• Kaliteli ve Ucuz SU hizmeti sunmak olmalı!

• Yenilikçi, temiz ve ucuz Toplu Taşıma hizmeti sunmak olmalı!

• Zabıta Personeli, Koruma Güvenlik Birimi ne iş yapar. Hepsinin görevleri Kanun, Yönetmelik ve Yönergelerde belli. Sokakları, Esnafı, sağlığa uygun olmayan ortamları Kontrol ve Denetim yapmak olmalı!

• Belediyelerin, Belediye Başkanlarının görevi İŞKUR ( İş ve İşçi Bulma Kurumu ) olmamalı!

• Belediyelerin görevi 3-5 Oy için sınırlı Bütçe ile vasıfsız eleman çalıştırmak olmamalı!

Dolayısıyla Belediyeler ve Başkanlar veya Kamu Hizmeti Sunan Yetkililer;

ASLİ ve SEÇİM İLE GÖREVLENDİRİLEN işlerini yapmalıdırlar.

• Gübresi ve Tohumu olmayan Çiftçi; Bunun hesabını Tarım Bakanına, Hükümete sormalı!

• Okulu olmayan Vatandaş, yeterli hizmeti alamayan Öğrenci-Veli Milli Eğitim Bakanına hesap sorsun, Hükümete sormalı!

• İşsiz kalan Vatandaş Hükümete hesap sormalı!

• BURS alamayan Öğrenci;  Gençlik Spor Bakanlığına, Hükümete hesap sormalı!

• Aç ve açıkta kalan Vatandaş Kaymakama, Valiye, Aile Bakanına, Hükümete hesap sormalı!

Ülkemizin Şehremini olan İnsanlar;

Müflis Tüccar gibi borçlanarak, elinde avucunda olanları satmak yerine, öz kaynakları ile Görev Tanımlarına uygun İş ve hizmetleri yerine getirmeleri Ülke için daha faydalı olur ki bu da Ülke Bütçesine olumlu etkileri olacaktır.

Bedava yemek, bedava taşıma, bedava tatil, bedava yurtiçi-yurtdışı gezileri, bedava kömür, bedava süt, bedava giysi, bedava Konser, bedava kuzu-buzağı, bedava tohum-gübre-yem, bedava arı, Vd. işlerin yapılması Ülke kaynaklarının heba olmasından öteye bir şey değildir.

Ticaret yapmak için kurulan Esnafa yardım değil Kolay ve Verimli Ticaret için işlerini kolaylaştırmalı! Müteahhitlere dolaylı destekler değil İşlerini zamanında ve Vatandaşı mağdur etmemeleri için Altyapı ve Kırtasiye işlerini kolaylaştırmalı!

Ülkemizin Şehremini Sayın Belediye Başkanlarının;

Birçoğu İş İnsanı iken, İyi bir Doktor iken, İyi bir Avukat iken, hatırı sayılır miktarda Zenginken, ileri yaşlarına rağmen, işleri güçlerini bırakıp Belediyecilik yapmaları ne kadar mantıklı,  Onlar için zorunlu veya zaruri değildir elbette.

Ülkeye HİZMET ve VATAN SEVGİSİ, Vatan Aşkının daha verimli, daha faydalı yolları da vardır elbette.

Ülkenin zararına olacak iş ve hizmetlerden uzak durmak, vesile olmamak Vatana en büyük ve birinci hizmettir.

Esen kalın… ( Aralık 2024 )

Özcan KANMAZ

( Kamu’ da Yönetici & İktisatçı )