Bugun...




facebook-paylas
R E S E N (*)
Tarih: 04-12-2022 16:41:00 Güncelleme: 04-12-2022 17:14:00


R E S E N (*)

Bedenimiz iki şekilde işlev görür;istem dışı ve istemli yönelişler. Beynimize bağlı sinirsel komutada   istem dışı işleyiş, insan bedeninin yüzde doksanı; istemli olanlar ise yüzde onu oluşturuyor. İç organlarımız, tükürük bezleri, hormonal salgılar; antikor üretimi, bağışıklık sistemimiz, dengeleme özelliğimiz…bunların hepsi, bilinen irademizden bağımsız işleyen özelliklilerimizdir.

Bizler bedenimizin dışında yaşamımızı ilgilendiren sorunlara çözüm arar, çeşitli engelli girişimlerle uğraşırken; onların baskısı, stresi ve yakıcı etkilerinin sirayet ettiği içimizin istem dışı işletimi; bedenin yüzlerce faaliyetini bozmadan, önlemler oluştururken, olası hasarları tolere etmek için organların rutin çalışmasına uyum sağlaması, insana özündeki  mucize olarak yeter (**).

*

Demek ki tolere etmek (tahammül; hoş görü değil!), özümüzde var. Fakat güç perestliğin haydutluğu, onu; insanın- insan,  insanın doğa ile ilişkisinde   çoğunlukla  bastırılmış durumda;  her şeye rağmen tolere etmek hala içimizde; bu yüzden, ‘kaybedilen erdemler yok olmuyor”,  desek yeridir.

Çoğunlukla içimizdeki mucizelerin farkında ve değerinde değiliz; saptaması, bizi doğal olarak dışımızdaki mucizelere inanmama eğilimine düşürüyor.İçimizin farkına varmadığımızdan, dışımızdakilere  özenli olmuyoruz.

*

Sağlığını yitiren insanların öğütleriyle değil; hastalandığımızda sağlığımızın kıymetini biliyoruz. Sonra yine sağlığına kavuşanların çoğunluğu, kazandıkları iç hassasiyetlerini yitirmeleri, iradi zayıflıklarından ötürüdür. Sağlıklıyken, sağlığımızın kıymetini bilmiyoruz. Çünkü içimizde neler olduğunu, içimizi “kime” teslim ettiğimizi bilmeden; dışımızda “fetihlere” koşturuluyoruz. Hepimiz bu koşturulmaları, tıpkı istemsiz sinir  işletimimiz gibi hem türlerimizin ele geçirdiği güç/kudret, ardından sökün eden arsızlık sarmalından kaynaklandığını biliyoruz.

Güç, kudret; tıpkı para gibi kimliğimizi doğrudan etkileyen enerjiye sahip; para çoğalıp ihtiyaçları, olası gelecek kaygılarını yatıştırıp aştıkça; kişi bireysel kaygılarını hakimiyet iştahıyla değiştirir. Ardından  çoğalttığı paranın  nesnesi, para ise kişinin sahibi olur.    

Ne hazindir ki idealin özneleşmesi gibi paradoksallık, dünyamızda çok yaygın. İnsanlığı aşan, onu nesneleştiren  ideayı; insanlığın önüne koyulması hep savaş sebebi olmuştur. Oysa bu tür yaygın idealar, güncel, insani, kişisel sorumluluklarımızın tehirinden kaynaklanıyor.‘Güncelin hakkını vermeyen,  ufuk icad edermiş’. Lakin hem güncel, hem de ufuk zamanını bekler; her ikisi de takdirle yerindedir; şimdinin hakkını vermeyen, ufuktakinin hakkını veremez.  

*

İnsan iradesi, canlı organizmalar için devrim hükmündedir.İrade maddenin milyarlarca yıllık “çabasının” billurlaşmış halidir. İnsanlık yer yüzünde, “küresel kazaya” uğramazsa iradi gelişimi sürecek. Bu belirleme, insan merkezlidir; yeryüzündeki diğer canlılara göre hiyerarşiktir. Kritik olan, insanın kıyaslayıcı aklı ve geliştirici zihinsel soyutlama yeteneğinin ortaya çıkması ve sürdürülmesidir.

*

Nietzsche,  ‘Tarihin Yaşam için Yararı ve Sakıncası’ eserinde ifade ettiği gibi: “Ot yiyerek  gelip geçen sürülere bakınca; onların ne dünün ne de bu günün ne anlama geldiğini bilmediği görülüyor. Onların belleği yoktur; tarihsizi bir şekilde yaşarlar. İnsan türünün belleğinde neşe , keder dolu uzun  bir tarih vardır. Bir toplum, tarihsel bilincin aşırı yüküne maruz kalırsa; bu o toplumun,  yaratıcılığını zayıflatır; diğer taraftan, tarihsel bakış açısından  yoksun ise bakış açısı ancak Alp Dağları’nın eteklerindekiler kadar olabilir. Gerçekten de tarihsel kültürümüze diyalektik açıdan bakmalıyız.”

Toplumların yaratıcılığını engelleyen acı dolu tarihleriyse; bundan en başta kendilerinin sorumlu olduğunu; yönetimlerinde, kişilerden bağımsız, kendiliğinden işleyen ortak ilkeler inşa edemediklerini; krallarının bu ilkesizlikle hükümran olduğunu; yapılması gerekenlerin; doğal, insani, adil, toplumsal gelişime yönelik olması yerine; tebanın el açmasına, boyun bükmesine, lütuf beklemesine bağlandığı coğrafyalardaki insan belleği; bilimsel soyutlama, çıkarsama yeteneği oluşturamayacak şekilde; yokluk, sömürü, acı, keder ile dolduğunu;koyun alegorisinden çıkaran  Nietzshe nin gözlemi, öyle çarpıcı ki bugün dahi, BM topluluğunun zorbalık karşısındaki  edilgenliğine, zulme uğrayanların el açarak teslimiyet göstermesi, insanlığın çözemediği düğümün(***)  hala aktif olduğunu göstermektedir.

*

İstem dışılık, varlığın somut olarak,  insanın gelişiminde ilk hız etkisine sahiptir.

Bu şu demektir: Atom ve altı evrenin kesiksiz devinimi, yeni elementlerin, yeni elementler yeni birleşimlerin, onlar da yeni organizmaların oluşumunu sağlıyor. Bu sağlama, basit canlı tipinden başlayarak; niteliksel sıçramalar ile bakteriler; böcekler, hayvanlar ve insana kadar kademeli şekilde gelişiyor.

İnsan mevcut haliyle, gezegenimizin sayılan bütün aşamaların zirvesini teşkil ediyor. Tabii ki bu süreç,  her zaman ve her yerde devam etmekte. Diğer taraftan, insanın kendi içinde varlığını sürdürmesi için  istem dışı faaliyetleri devam ederken; onların sağladığı ilk hızla dünyayı, çevresini, medeniyeti inşa ediyor. Bedenindeki yüzde doksan oranındaki istem dışılık; insanın doğaya  yönelik zihinsel, fiziksel ve kolektif faaliyetle tersine dönüyor; doğaya karşı istemli yani iradi faaliyeti sürekli artıyor.

*

İrade evrimseldir; varlığın, yeryüzünde bilinen boyut içerisinde  insanın, niteliksel düzeyini gösterir. İnsanın en önemli özelliği iradesidir. Bunun doğrulamasını, tüm olumsuz yöneliş ve eylemlerine karşın, kurup geliştirmekte olduğu medeniyetlerde  görüyoruz.  Öyle ki milyonlarca  bireysel iradenin; bütünlüğe, ortak ihtiyaçlara   yönelik organizasyon çabası, kırılmalara rağmen  kesilmeden sürüyor.

İrademiz her belirlemede, her kararımızda kendini aşamalı eğitime sokar. Böyle kişiler, geçici ve kalıcı yararları tecrübeyle bilir; iradenin olumsuz eğilimleri tehditkâr silaha dönüşür. Tersine olumlu eğilimler,   bütünlüğü kavrar, zamanın hakkını vererek,  uzağı şimdiden kurar.

Bu ayrım insanlığın neredeyse “makus talihi” kadar önemlidir.

Çünkü insanlığın her türlü kabiliyet ve kurgu yeteneği iradesinin sevkine   bağlıdır.

*

Çok bilinen,  fakat sosyal olumsuz sonuçlar zincirine yol veren  bir deyiş şöyledir:

Ağlamayan çocuğa meme vermezler!”

Bu söz  meşhur hatalarımızın başındadır.  

‘Neresi doğru ki’, diyerek;  önce, “ağlamadan, ağlatmadan”  başlayalım:

Ağlamak duygusal dışa vurumdur. Yoksunluk, kavuşma aşkınlığından kaynaklanır. Onu güncel taleplerimizi sağlayan karşılayan etmen olarak görmemeliyiz. Yanı sıra, ağlamayı güncelleştirme yani doğal yatağından çıkarıp, sahteliğe zorlama, maske olarak kullandırma   büyük hatadır.   

*  

Bir çocuk düşünün; şayet konuşamayacak durumdaysa; doğal ihtiyaçları “istemsiz” kendiliğinden, ebeveyni tarafından gözetilmesi gerekir. Bu rüşte sahip olmayanlar, ebeveyn olabilir mi;  olduklarında,  toplumlarına hatta kendilerine yarar sağlayabilir mi?

Gelin cevabı birlikte arayalım:

Evlenip, çocuk edinmek, hem toplumsal, hem ailevi, hem de  insani sorumluluk almaktır.

Ebeveyn çocuğunu beslemesi için onun ağlaması gerektiği çıkarımı; toplumun geleceği olan çocukları, bebeklikten başlayarak  istemeye, istekleri için yakarmaya koşulama değil midir?!

Diğer taraftan, ebeveynin çocuğuna süt verip beslenmesini; her şeyi ile aciz bebeğin, çalar saat gibi yakarmasına, ağlamasına bağlanması; annelik görevini böyle hatırlaması;  onun ve ileride toplumda yer alacak   çocuğun;  her türlü eğitimsel, mesleki girişimde öne çıkmak,  seçilmek, iş görmek için kan bağı kurmak (yakınlık, hemşerilik), aracı koymak, adam sokmak vs., gibi vicdani-adil toplum  oluşumunu engelleyen yönelimlerde bulunması;nböyle yönelimlerin kitleselleşmesi,ninsanlık ve toplumsal ülkü adına telafisi imkansız kayıplar doğurmaz mı?!

Toplumda bireysel hak edişlerin, yöneticilerin belirlenmesi, yardımlaşma etkinlikleri, her çeşit görevlendirme,  görev alma gibi faaliyetler; toplumun kolektif bilinç altında  “ağlamaya”, istemeye,…açıksa; kısaca liyakat dışılıktan etkileniyorsa; bu etkinin zararlar ve  yıkımları sayılamaz.

*

Her düzeyde görev , sorumluluk  en yalın şekilde liyakat  ile sağlanır.

Eğitim, bilgi, tecrübe; bunların uyumu ve paylaşımından güçlenerek ortaya çıkacak samimiyet, dürüstlük  değerlerinin toplamı olan liyakat; toplumsal organizasyonların, en alttan en üste kadar  tüm aşamalarında gerek yeter şarttır.

Özetle bütün toplumsal ilişkilerimizde,  ‘gerek’,  iradeyi;  ‘yeterlik’,  liyakati;  ‘şart’ ise resen(bağımsız başına)işlerliği yerleştirerek; güncel sorumluğumuzu dolayısıyla geleceğimizin hakkını vermiş olacağız.  

(*) Ar. r’san (zarf), kendi başına, baş, kafa, reis (Aram, re’şa; Akad, ra’şu)

(**)Tolere; hoş görü, müsamaha.Hedef anlam Fransızca tolerance, ‘tahammül’ etmek fiilinden+entia ekiyle türetilmiştir.Latince aynı anlama gelen tolerare fiilinden alıntıdır. Yunanca tello,tol, ’kalkmak, kaldırmak’, telos ‘vergi’.

(***) Gordiyon düğümü; Büyük İskender’e atfedilen bir söylencedir. Genellikle çözümü zor bir sorunun kaba kuvvetle halledilmesi metaforu olarak kullanılır. Köylü Midas’ın babası Gordiyos’un kağnısı insanlığın ilkel dürtülere teslimiyetinin sembolüdür.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 36 30 1 5 91 31 95 +60
2 Fenerbahçe 36 26 4 6 90 39 84 +51
3 Samsunspor 36 19 10 7 55 41 64 +14
4 Beşiktaş 36 17 8 11 59 36 62 +23
5 Başakşehir FK 36 16 14 6 60 56 54 +4
6 Eyüpspor 36 15 13 8 52 47 53 +5
7 Trabzonspor 36 13 11 12 58 45 51 +13
8 Göztepe 36 13 12 11 59 50 50 +9
9 Çaykur Rizespor 36 15 17 4 52 58 49 -6
10 Kasımpaşa 36 11 11 14 62 63 47 -1
11 Konyaspor 36 13 16 7 45 50 46 -5
12 Alanyaspor 36 12 15 9 43 50 45 -7
13 Kayserispor 36 11 13 12 45 57 45 -12
14 Gaziantep FK 36 12 15 9 45 50 45 -5
15 Antalyaspor 36 12 16 8 37 62 44 -25
16 Bodrum FK 36 9 17 10 26 43 37 -17
17 Sivasspor 36 9 19 8 44 60 35 -16
18 Hatayspor 36 6 22 8 47 74 26 -27
19 Adana Demirspor 36 3 28 5 34 92 2 -58
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 38 21 8 9 68 41 72 +27
2 Gençlerbirliği 38 19 8 11 57 34 68 +23
3 Fatih Karagümrük 38 19 10 9 55 36 66 +19
4 İstanbulspor 38 20 14 4 67 38 64 +29
5 Bandırmaspor 38 17 8 13 52 45 64 +7
6 Erzurumspor FK 38 19 12 7 53 31 64 +22
7 Boluspor 38 17 11 10 66 40 61 +26
8 Iğdır FK 38 16 12 10 57 33 58 +24
9 Amed SK 38 14 9 15 43 35 57 +8
10 Çorum FK 38 14 12 12 49 45 54 +4
11 Ümraniyespor 38 14 13 11 48 42 53 +6
12 Esenler Erokspor 38 13 12 13 53 50 52 +3
13 Sakaryaspor 38 13 13 12 48 54 51 -6
14 Keçiörengücü 38 14 15 9 60 53 51 +7
15 Manisa FK 38 14 18 6 50 52 48 -2
16 Pendikspor 38 13 16 9 45 51 48 -6
17 MKE Ankaragücü 38 14 18 6 49 48 48 +1
18 Şanlıurfaspor 38 11 20 7 45 55 40 -10
19 Adanaspor 38 7 22 9 32 75 30 -43
20 Yeni Malatyaspor 38 0 38 0 14 153 21 -139
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 34 25 2 7 80 22 82 +58
2 Batman Petrolspor 34 26 6 2 64 24 80 +40
3 GMG Kastamonuspor 34 19 3 12 57 29 69 +28
4 Adana 01 Futbol Kulübü 34 19 7 8 62 30 65 +32
5 Altınordu 34 16 7 11 57 35 59 +22
6 Beykoz Anadolu 34 15 11 8 47 46 53 +1
7 İskenderunspor A.Ş. 34 13 10 11 49 38 50 +11
8 1461 Trabzon FK 34 13 13 8 44 37 47 +7
9 Fethiyespor 34 11 13 10 32 40 43 -8
10 24Erzincanspor 34 10 13 11 45 52 41 -7
11 Kırklarelispor 34 10 14 10 42 44 40 -2
12 Sincan Belediye Ankaraspor 34 10 15 9 44 40 39 +4
13 İnegölspor 34 10 13 11 42 51 38 -9
14 Kepezspor FAŞ 34 9 16 9 37 46 36 -9
15 Isparta 32 Spor 34 7 15 12 33 51 33 -18
16 Karaköprü Belediyespor 34 7 19 8 39 52 29 -13
17 Altay 34 10 20 4 33 64 25 -31
18 Hes İlaç Afyonspor 34 0 33 1 6 112 5 -106
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 30 21 2 7 64 17 70 +47
2 Karşıyaka 30 18 6 6 56 28 60 +28
3 Muş Spor Kulübü 30 16 4 10 48 24 58 +24
4 Belediye Kütahyaspor 30 17 6 7 57 37 58 +20
5 Düzcespor 30 16 6 8 40 27 56 +13
6 Silifke Belediye Spor 30 14 9 7 51 36 49 +15
7 Anadolu Üniversitesi 30 13 9 8 39 32 47 +7
8 Artvin Hopaspor 30 10 11 9 26 30 39 -4
9 Tokat Bld Plevnespor 30 7 13 10 27 32 31 -5
10 Kahramanmaraşspor 30 8 16 6 28 39 30 -11
11 Bulvarspor 30 7 14 9 35 58 30 -23
12 Kırşehir Futbol SK 30 7 15 8 26 48 29 -22
13 Bornova 1877 30 6 14 10 36 53 28 -17
14 23 Elazığ Futbol Kulübü 30 5 14 11 18 31 26 -13
15 Kuşadasıspor 30 7 20 3 25 51 24 -26
16 Ergene Velimeşe 30 6 19 5 17 50 23 -33
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/08/2025 Gaziantep FK vs Galatasaray
 09/08/2025 Samsunspor vs Gençlerbirliği
 09/08/2025 Antalyaspor vs Kasımpaşa
 09/08/2025 Fenerbahçe vs Alanyaspor
 10/08/2025 Çaykur Rizespor vs Göztepe
 10/08/2025 Eyüpspor vs Konyaspor
 10/08/2025 Fatih Karagümrük vs Başakşehir FK
 10/08/2025 Kayserispor vs Beşiktaş
 11/08/2025 Trabzonspor vs Kocaelispor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 10/08/2025 Bandırmaspor vs Sakaryaspor
 10/08/2025 Bodrum FK vs Pendikspor
 10/08/2025 Boluspor vs Van Spor FK
 10/08/2025 Çorum FK vs Amed SK
 10/08/2025 Erzurumspor FK vs Sivasspor
 10/08/2025 Esenler Erokspor vs Adana Demirspor
 10/08/2025 Hatayspor vs Keçiörengücü
 10/08/2025 Iğdır FK vs Sarıyer
 10/08/2025 İstanbulspor vs Serik Belediyespor
 10/08/2025 Ümraniyespor vs Manisa FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 24/08/2025 Altınordu vs Erbaaspor
 24/08/2025 Batman Petrolspor vs İnegölspor
 24/08/2025 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs İskenderunspor A.Ş.
 24/08/2025 Elazığspor vs Adana 01 Futbol Kulübü
 24/08/2025 GMG Kastamonuspor vs Sincan Belediye Ankaraspor
 24/08/2025 Karacabey Belediye Spor vs Kepezspor FAŞ
 24/08/2025 Karaman Futbol Kulübü vs Bucaspor 1928
 24/08/2025 MKE Ankaragücü vs 24Erzincanspor
 24/08/2025 Şanlıurfaspor vs Beykoz Anadolu
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/09/2025 Beykoz İshaklıspor vs Yeşil Yalova FK
 07/09/2025 Çorluspor 1947 vs Bulvarspor
 07/09/2025 Etimesgut Spor vs Silivrispor
 07/09/2025 Galata vs Edirnespor
 07/09/2025 İnegöl Kafkas GK vs Çankaya SK
 07/09/2025 İnkılap FSK vs K.Çekmece Sinopspor
 07/09/2025 Polatlı 1926 Spor vs Bursa Nilüfer FK
 07/09/2025 1923 M.K.Paşaspor vs Fethiye İdman Yurdu
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI