Bozuk olunca maya; Ne ar tanır ne de haya diyor Hz. Mevlana, İnsanın sermayesiz sahip olabileceği tek kazanç edep ve hayadır; Boğaz içi üniversitesi rektörünü bahane ederek Bulanık suda balık avlamaya çalışanlarda ne ar, nede haya, Gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanları dahil olmak üzere son Necdet Sezer’ döneminde üniversitelere atanan  rektörlere bir baksınlar,  çoğu  CHP‘li ve neredeyse hepsi dönem sonu CHP’den milletvekili olmuşlardır,  bey zadeler kafalarına göre atamışlar ve hiçbir  kimsenin gıkı çıkmamıştı.

Yazacaklarımın muhatapları her seçimde iktidar olacaklarını ifade edip fakat  girdikleri  her  seçimde yüzde yirmi-yirmi beş oy almış, İncenin deyimiyle, çıkmış, çikmiş yenilmiş CHP’ nin namı değer Özgür Özelin’de deyimiyle Atatürk’ün koca çınarın gölgesinde bir yerlere gelmiş, kendileri gibi düşünmeyen yüzde 60-70 halkı yok sayan, taşıdıkları sıfat ve kullandıkları erkle ayrıcalık kazanmış, devlet ve millet için değil de ideolojilerini hakim kılmak devlet yanında millet üzerindeki hekomonyalarını sürdürmek adına çalışanlardır; Bunlar ki  her fırsatta ülkenin istikrar ve düzenini bozmaya kalkışanlardan medet uman ve her daim kol kola olanlardır.

AK Parti iktidar olsa da düzen öyle işliyor’ ki mevcut sistem bunlara yıllarca her tür fırsatı vermiş. Sistemden beslendikleri içinde kim sistemi değiştirmeye kalkarsa kıyamet koparılıyor. Çünkü sistemden beslenenler sistemin değiştirilmesini istemezler. Merhum Menderes halkın çoğunluğunun oyunu alarak seçilmiş bir Başbakandı. Merhum iktidar olmuştu ama muktedir olamamıştı. Halkın çogunlugu oy da verse kendilerini devletin sahibi sanan söz konusu bu zümrelerin tahakkümü altındaydı ve muktedir olanlarda bunlardı. O dönem Ordu, Yargı, Basın, Üniversiteler, Sendikalar, Sanatçılar, Yazar çizerler, Sanayici ve iş adamları  vesair hepsi de bunların  destekçileriydi…

 Bunlar gibi düşünmeyen örfünü, kültürünü yaşayan, ibadetini yapan her fert devlete karşı tehdit ve tehlikeydi. Menderes sistemi değiştirmeye ve halk gibi yaşamaya kalktı, halk içine karıştı, EZANI evrensel dilinde okuttu.  Türkiye’yi müstemleke gören ebedi hain Batı Avrupa yerine rotayı Dogu, Asya, Afrika, Ortadoğu ve Avrasya'ya  çevirdi. Köpek maması, talebe olayları iç huzursuzluk gibi saptan samandan bahaneler uyduruldu asıldı. Bahane neydi? İç huzursuzluk, gerekçe talebe olayları yani asayişe münhasır olaylar. Fakat ne hikmetse içişleri Bakanı asılmadı,  idam edilen maliye Bakanı. Dışişleri bakanlarıydı!!!;

Merhum Demirel defalarca iktidar olsa da nabza göre şerbet veriyordu. Aba altından sopa gösterildiği zaman da  şapkayı alıp gidiyor vaziyeti de idare ediyordu. Merhum Özal geldi dışlanmış yüzde seksen halkın örf, kültür ve değerlerini yaşatacak ortamı oluşturmaya, devletle milleti barıştırmaya kalkıştı. Devletin pasta payını üç beş kişinin kullanması yerine anadolunun iş adamlarına pay etmeye kalktı, serbest ekonomiden söz etti, ihracatı teşvik, ithalatın yolunu açtı  özel sektöre önem verdi... 

Dahası ne üretirsek alacaksın, ne kesersek yiyeceksin, ne biçersek de giyeceksin diyen ve yıllarca devletin imkanlarını tek başına kullanan,  koça kuzuya, danaya anaya, anadolunun kaplanları dediği girişimcilere paya etti. Malum hazır kıtalar hemen sopayı aldı devreye girdi, davulcu damat, papatya avrat, devleti soyan evlat,  yetmedi irtica hortladı, laiklik tehlikeye girdi, Cumhurbaşkanı namaz kılıyor, Türkiye İran oluyor, Cumhurbaşkanı Cumaya gidiyor denildi.  Özal sistemden beslenenlere kafa tuttu ama oyuna geldi ve sonunda öldürüldü.

Cumhuriyet Hükümetleri içinde performans açısından en başarılı hükümet Erbakan Hükümeti iken Erbakan’ın da başına gelmeyen kalmadı. Merhum sisteme yenik düştü havluyu attı eve gitti yattı…Aynı oyunlar ilk gününden itibaren AK Parti hükümetine de oynandı. Hız kesmeden de devam ediyor. Post dost darbe, muhtıralar, 365 mecburiyeti- Gezi olayları, din bezirganı papaz destekli on beş Temmuz olayı, patates, soğan hedef  AK Parti değil R. T. Erdogan! Erdoğan’dı ama geçti Borun pazarı...  

Günümüzde Boğaziçi üniversitesi ve  atanan  rektör. İzlediğimiz eski filimler. Bugüne kadar sanki ögretim üyeleri izin veriyor, talebeler rektör atıyordu da! Bugün Cumhurbaşkanı ilk defa rektör atıyor!  Konuyla ilgili Kılıçdaroglu bey zade çıkıyor, örgenciler istemiyor, ögretim üyeleri de istemiyor. Rektör bey yiğitlik yapsın istifa etsin diyor, yani devlet taviz versin şer otaklarından izin alsın istiyor! Yürüyüş yapan memleketin çocuklarını görüyoruz! Aynı günler aynı memleket evlatlarının Yunanistan da da yürüdüğünü görüyoruz.

Pekala Beyzade Halk da seni istemiyor. Eğer istemiş olsaydı yapılan  her seçimde kazanır ve  seçimleri kayıp etmez kazanırdınız. Gel bir yiğitlik yap o koltugu bırak örnek ol. Koca çınar dediğiniz CHP’ den istifa eden millet vekilleri için ağaçtan düşen üç beş yaprak diyor dalları ve kökünün sağlamlığından söz ediyorsunuz. İstifaları da AK Partinin oyunu olduğunu söylüyorsunuz ama çınarın özünden koptunuz gölgesinde yatıyor, Atatürk’ün ruhunu taşıyanları da partiden atıyorsunuz…