Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) dillere destan bir genel başkanı vardı: Derviş Günday…2007 genel seçimlerinde CHP’den milletvekili olunca esnaf tarihinden silindi gitti, yani kendi kendini sildi.Kendisini Ankara Şoförler Odasında personel olarak gösterip emekli ettirmesinden tutunda, kendisi ve ekibinin, eşleri ve çocukları ile birlikte esnafın parasıyla ABD, İtalya, Fransa ve İskoçya'da tatil yapıp yaklaşık 200 bin dolar tutan gezi masraflarını da TESK'e fatura ettirmesine kadar bir dolu marifeti vardı.Tüm bu marifetleri belgesiyle tespit edilmesine rağmen maalesef bakanlık sadece seyretti, dedim ya adam kendi kendini sildi esnaf tarihinden…Bakanlık değil!

Peki, gerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve gerekse esnaf teşkilatlarıyönünden baktığımızda bugünkü durum nedir? Bence aynı. Yine benzer suiistimaller, mevzuatı arkadan dolanmalar, idareciliği iş edinip esnaf teşkilatlarından geçinenler, apartmanın dördüncü katında oto döşeme işi yapanlar, Pazar da yumurta satar görünüp ömründe bir yumurta satmadığı halde idareciliği iş edinip esnaf birliği başkanlığı yapanlar, hala mevcut ama bakanlık Derviş Günday’a yaptığı gibi bunları da seyrediyor.

Hatırlarsanız Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, gelen çok sayıda şikâyetüzerine Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesine hazırlattığı bir rapordan bahsetmiştim. Tekraren yine söylüyorum bence bu rapor kapsamlı ve hummalı bir çalışmanın ürünü, hatta bilimsel bir çalışmadır. Raporda yer alan tespitler adeta ‘on numara beş yıldız’…Neydi o tespitler bir hatırlayalım:

Esnaf ve sanatkarların oda ve birliklerin hizmetinden memnun olmadığı,

Parası ve siyasi gücü olanların yönetime geldiği,

Seçimlerin kuşkulu olduğu, yöneticilerin eğitimsiz, menfaat peşinde ve koltuk savaşında olduğu,

Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin tamamen esnaf ve sanatkâra hizmetten uzaklaştığı menfaat ve koltuk savaşı yapan kişilerden oluştuğu,

Fiiliyatta esnaflık niteliklerini kaybetmiş ancak oda üyelik kayıtları halen devam eden yöneticiler olduğu gibi daha bir sürü tespitler.

Bu raporu buraya taşıdım diye özellikle esnaf teşkilatı yöneticileri boş yere bana kızmasın, çünkü bu rapor bizzat kelli felli oda, birik ve federasyon yöneticileriyle topluca yapılan bir dizi çalıştaylardan sonra hazırlandı. Tabi ki, haksızlık olmasın diye esnaf içerisinde de anketler yapıldı.

İnanın bana bu iki üniversitenin böyle bir çalışmasından haberdar olsaydım 20 Mayıs 2017 tarihinde www.egelobisi.com internet adresinde ‘İdareciliği İş Edinmiş Baronların Arpalığıdır Esnaf Teşkilatları’ başlıklı yazımda ifade ettiklerimi belgesiyle birlikte anlatırdım onlara. Hazır o yazıma değinmişken orada İzmir Oto Tamircileri Odasının üniversite mezunu başkanı Necdet Heppekcan’a çok önemli sorular yöneltmiş cevap vermesini istemiştim, ÇIT YOK!

Değerli dostlarım bir oda başkanının odasının işlerinin takibini yapmak gibi asli vedoğal bir görevi olamaz. Oysa bu şahıs bu asli görevi için maaş ve harcırahlarının yanı sıra birde odanın kasasından her ay 100 litre benzin karşılığı para almaktadır, üstelik odanın üzerine tescilli bir araç olmasına rağmen.

Bre insafsız! Şahsi aracın LPG’ li, bari 100 litre LPG parası al!

Odasının genel kurul ve yönetim kurulu kararlarını kanunlardan üstün gören bu zat-ı muhterem, odalarda yasal olarak bir başkan vekili olması ve başkan vekiline başkan ücretinin 2/4’ü oranında (yani yarısı kadar) ücret ödenmesi gerektiği halde yıllarca başkan vekiline kendi maaşından fazla ödeme yapmıştır, gayet normal… Kılavuzu, yol göstericisi ve hocası 25 yıldır pazarlarda rastlayamadığımız ‘yumurtacı’ olunca bu gibi durumları normal karşılıyorum. Bu vesileyle Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü ile bakanlık Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı’na alenen ihbarda bulunuyorum, lütfen bu iddialarımı yerinde inceleyin!

İncelemeye gelen yetkililer benimle de görüşsün’ ki belgeleriyle esnafın alın teri el emeklerinin nasıl hiç edildiğini kurumların paralarının ali cengiz oyunlarıyla nasıl soyulduğunu göstereyim!