Bu ülkenin sahibi olduklarını düşünen, ama bütün siyasetlerini hainlerle, terör örgütleriyle onların siyasi uzantılarıyla ve müstemleke ülkeleriyle işbirliği üzerine inşa eden CHP, AK Parti seçmenlerine hep “koyun” der…

Bunlar (CHP yöneticileri ve seçmenleri) nasıl Atatürkçüdür, anlamak mümkün değil!

Bunlar Atatürk’ün bağımsızlık ve emperyalist ülkeler üzerine söylediği sözleri hiç mi aldırmazlar?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini sadece Ankara’nın insafına ve tasarrufuna bırakacağımız aşamayı geçtik" diyor.

Bu şahıs daha öncede "Kıbrıs'ı Kıbrıslılara bırakırsak, en doğrusu bu olacak. Ancak hiç bırakmıyoruz. Herkes Ada'nın bir tarafından çekiştiriyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Kıbrıs'ın jeopolitik önemini falan bir kenara koyup, adayı Kıbrıslılara bırakmak lazım.” Demişti. Yani adayı Rumlara ve Yunanistan’a bırakmalıymışız…

Bu nasıl bir hainliktir?  

Bunların hainliği hiç bitmiyor, bitecek gibi de değil, çünkü Tayyip Erdoğan düşmanlığı, kin ve nefreti bunları öyle bir hale getirdi ki, başta Atatürk, milli ve manevi tüm değerleri bir kalemde silip atıyorlar.

Buyurun bir başka hainlik daha:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim'de Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde terör örgütü PKK/YPG ile ilişikleri bulunmaları nedeniyle kayyum atanan HDP'li belediye başkanlarına bir kez daha destek çıktı ve dedi ki: “ Belediye başkanlarının görevden alınarak, yerlerine kayyım atanması ve bir kısmının tutuklanması özellikle hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir. Görevden alınmalar demokrasinin ilkelerine, mevcut hukuksal düzenlemelerimize ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere de uygun değildir."

Görüyorsunuz değil mi, aynı Seyit Rıza gibi ülkemizi müstemleke ülkelerine şikâyet ediyor ve açıkça müdahale etmelerini istiyor.

Dersim İsyanı'nın liderlerinden biri olan Seyit Rıza “Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim’e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı. Sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum.” 

Dediği için Atatürk tarafından asıldı. Yani hem isyan etti hem de müstemleke ülkelerle iş tuttuğu için asıldı.

Siz nasıl Atatürkçüsünüz?

Bence siz sadece Atatürk’ten geçinen ya da Atatürkçü geçinen aslında Atatürk’e dahi düşman bir güruhsunuz!

Bu güruh yıllarca AK Partinin açılım sürecini ve özellikle de Habur olayını dillerine dolamış, Tayyip Erdoğan’ı vatan haini ilan etmişlerdi. Peki, bu güruhun vatan hainliğinde geldikleri nokta ne biliyor musunuz? Söyleyeyim.

Bu CHP ülke gündemindeki yargı reformu paketiyle ilgili skandal bir çalışma yaptı. Cumhurbaşkanı’na ve Türklüğe hakaret suç olmaktan çıksın, F tipi yüksek güvenlikli kapalı cezaevi statüsü kaldırılsın ve böylece terörist başı Öcalan, tutulduğu İmralı cezaevinden normal cezaevine konulsun dediler. Ayrıca, terör örgütü propagandasından veya terör örgütü üyeliğinden mahkûm olanlara “infaz erteleme” imkanı da getirilsin dediler.

CHP’nin yargı reform taslağındaki bir başka detayı ise TCK 301. maddenin kaldırılması oluşturuyor. Bu madde “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü içeriyor. Teklifle, Cumhurbaşkanı’na hakaret de suç kapsamından çıkarılıyor.

Bitmedi!

HDP’ li belediye başkanlarının terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten yargılanmaları ile uygulamaya konulan “kayyum” icraatı da kaldırılıyor. CHP teklifinde “kayyum düzenlemesi kaldırılmıştır” deniliyor. 

Tayyip Erdoğan’ın terör bitsin diye çabaladığı açılım sürecini hainlikle tanımlayan CHP’nin vatanseverlikte (!) geldiği noktayı görüyorsunuz değil mi?

Şimdi soruyorum, asıl koyun AK Parti seçmeni mi, CHP seçmeni mi?