Safları sıklaştırınız demek; gruplara ayrılmayınız, mümkün olduğu kadar birbirinizle iletişimde, bağlantıda kalın demektir.

Bugün okuduğum bir köşe yazısında adeta saflar ayrılmış pekiştirmek istercesine açık acık yazılmış.

Oysa ki ülke  hepimizin. Hepimiz ayni gemideyiz. Ülkenin iyiye gitmesi için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız bunu yapabilmek için illa ki belli mevzilerde mevkilerde olmamız gerekmez. Her ne hal de isek yine de yapabileceğimiz olumlu bir şeyler vardır.

Kimimiz fiziki gücümüzle kimimiz fikri gücümüzle katkı sağlayabiliriz.

Herbirimiz bir işte çalışıyoruz. Eğer yaptığımız işe saygı duyar karşımızda ki kişiye değer vererek işimizi yaparsak elimizden gelen en iyisini yapmış oluruz. Her birimiz yaptığımız işin uzmanıyız, gelen vatandaşa bilgilerimizi kullanarak yardımcı olmalı işini en iyi şekilde halletmeliyiz.

Karşımıza gelen kişi bizim işimizi bilmek zorunda değil, belki ilk defa dışarı çıkıyor, belki okuma yazması yok, belki tam o sırada tansiyonu yada şekeri  yükselmiş olduğu için gergin.

Bunları göz önüne almalıyız hangi safta olduğunu düşünerek değil. Saflarımızın neresi olduğu en önce oy verirken kendini gösterir. Onun dışında her birimiz; birbirimizin komşusu, iş arkadaşı, esnafı, okul arkadaşı, çocuğumuzun okul arkadaşı, hatta belki aynı toplu taşımayı kullandığımız birisi...Yani illa ki iletişim içinde olduğumuz yada belki de aynı kaderi paylaşma ihtimaliniz olan birisi. Düşünün aynı marketteyiz ve birden bir deprem oluyor ve aynı kaderi paylaşıyoruz, ya da bir asansörde iken elektrikler kesiliyor. Kapılar kilitleniyor içeride kalıyoruz ve işte yine aynı kaderi paylaşıyoruz. Ne yapacağız senin safın benden başka deyip oksijeni paylaşmayacak mıyız?  Bu mümkün mu?

Makul olmalıyız. Sapla samanı karıştırmamalıyız.

Bazen karşımdakini yanlış anlamış olabilirim diye tekrar sorarım sonra kafamda ne anlamda demiş olabilir diye düşünür ona gore tepkimi vermeye çalışırım. Acele edip yalan yalnış tepki vermektense bir kaç saniye düşünmek daha iyidir.

Karşımdaki acaba bu sözü söylerken gerçekte ne dedi diye düşünmeli ve mümkünse öncelikli olarak olumlu taraftan değerlendirmeliyiz. Sözler bazen çarpıtılmaya müsaittir. Bu tip durumlarda hüküm vermeden önce gerçekte ne demek istediği sorulmalı acele edip hemen cevap verilmemeli.

Bize garip ya da sorunlu gelen bir cevap ise kendi kafamızda şunu demiş olmalı diyerek tahmin yürütmektense karşımızdakine ne demek istediği daha açık sorulmalıdır.

Bu tarz yalnış anlasılmaların oldugu durumlarda safları birleştirmek için arabuluculuk yapmalıyız. Yapana da destek vermeliyiz. Arada ki mesafe fiziksel olarak algılanmamalı iletişim olarak algılanmalıdır. Yani iletişim kopukluğuna izin vermemeliyiz. Birbirimize küsmemeliyiz. Karşı cephe almamalıyız.

Küslük safların ayrışması demektir.

Aksi halde safların arası açılır oysa ne demiş Hz. Muhammed: safları sıkı tutunuz.

Selam ve saygılarımla.