Bir değirmen taşı dönüyor ama kimi neyi öğütüyor daha belli değil. Türk kamuoyu  işi gücü bırakmış iç politikada CHP’li belediyeleri , hariçte ise Gazze ateşkes anlaşmasına odaklı. Oysa Türkiye’nin güvenliğini çok yakından ilgilendiren güneydogu sınıtlarımızda önemli gelişmeler, adeta baş döndürücü hızla yaşanıyor.  Okyanus ötesi güçlerin askeri  aktörleri burnumuzun dibinde cirit atıyor. 

 Mesut Barzani Mazlum Abdi buluşması

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çepeçevre kuşattığı, topçu ateşi ile nefes aldırmadığı PKK/PYD/YPG   mıntıkasında  sona geliniyor. Türk askeri yetkililer öncelikle silah bıraktırma çağrılarını sürekli güncelliyor. İkna etmek için askeri bir diplomasi teknigi kullandıkları söylenebilir.  Bu uzun soluklu ama kısa bir maraton. 

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin  başkanı Mesut Barzani’nin Temsilcisi Hamid Derbendi, Rojava kentlerini ziyaret  kapsamında  13 Ocak 2025 Pazartesi günü, Haseke’de YPG/SDG Genel Komutanı Abdi ile bir araya gelmişti. 

Mesut Barzani’nin temsilcisi Derbendi aracılığıyla Mazlum Abdi’ye ilettiği mesajda, Kürt halkı içinde birliğin ve Suriye’deki mevcut zorluklara karşı birlikte mücadele etmenin önemi vurgulanmıştı. Mazlum Abdi ise Suriye’deki mevcut aşamanın, barış ve istikrarı sağlamak, Kürdistan halkının çıkarlarını ve kazanımlarını korumak için Kürdistan’daki tüm tarafların çabalarını gerektirdiğini dile getirmişti.

Hamid Derbendi’nin, Rojava temaslarının Mazlum Abdi’nin Erbil’e davet edilmesine tonelik olduğu sonradan ortaya çıktı.  Suriye’deki siyasi karışıklığın bölgedeki Kürtler’i belirsizlikle karşı karşıya bıraktığı bir dönemde,  KDP lideri Mesud Barzani ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi 16 Ocak 2025 Perşembe günü Kuzey Irak’ta biraraya gelerek uzlaşma yönünde önemli bir adım attı.

Mesud Barzani’nin genel başkanı olduğu Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) üst düzey yetkililerinden Hoşyar Zebari, daha önce rakip olan iki Kürt grubun liderleri arasındaki görüşmeyi, Suriye’deki geçiş sürecinde “Kürtler’in birliğini ve konumunu güçlendirecek önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. 

Ayrıca Barzani ve Abdi arasındaki görüşmelerin “Suriye’deki Kürt varlığını birleştirmeye ve SDG’yi Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanan ayrılıkçı Kürt militan grubu PKK’dan ayırmanın yollarını araştırmaya odaklandığını”  belirtti.

Öte yandan Türkiye, ABD ve AB’nin terör örgütü listesinde bulunan PKK’dan bir yetkili  Mazlum Abdi’nin Erbilde bulundugu aynı gün yaptığı  açıklamada, ABD’nin müttefiki SDG’nin Suriye’de “önemli bir ortak liderlik rolü” üstlenmesi halinde, Suriye’nin kuzeydoğusundan ayrılmayı kabul edeceğini söyledi. 

Washington, Kürt müttefikleri için “kontrollü bir geçiş” çağrısında bulunmuştu ve SDG komutanı, Türkiye’nin ateşkesi kabul etmesi halinde PKK üyelerinin Suriye’yi terk edeceğini söylemişti. Örgütün Suriye’den ayrılması halinde durumu uzaktan izlemeye devam edeceğini söyleyen PKK yetkilisi, ABD’de Donald Trump’ın Pazartesi günü göreve başlamasına atıfta bulunarak, “Suriye’nin geleceği bu ayın 20’sinden sonra, Trump iktidara geldiğinde belirlenecek” dedi.

15 Ocak Türkiye toplantısı 

CENTCOM Komutanı Kurill’in Şam ve Ankara ziyaretinden önce, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin Ankara ziyareti dolayısıyla Dışişleri Bakanlığındaki 3+3 formatındaki toplantıya katıldı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğindeki toplantıya MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Suriye’deki Yeni Yönetimin Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Suriye’deki Yeni Yönetimin İstihbarat Başkanı Enes Hattab da katıldı.Bakan Yaşar Güler toplantının ardından Suriye’nin yeni Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ile ikili görüşme gerçekleştirdi.

Mazlum Abdi  Erbil’den alelacele Suriye’ye neden döndü? 

Çünkü ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla ve beraberindeki heyet, Ürdünden Suriye’nin başkenti Şam’a geçti.  Ancak ne Suriye  ne de ABD , Kurilla’nın Şam temasları hakkında açıklama yapmadı. Şam detayını sadece Mazlum Abdi ağzından kaçırır gibi paylaştı.  

Kurilla’nın Suriye ziyareti, Bahreyn, Suudi Arabistan, Kızıldeniz’deki uçak gemisi USS Harry S. Truman (CVN 75), Mısır, Lübnan, İsrail, Irak, Ürdün ve Suriye olmak üzere dokuz lokasyona yaptığı sekiz günlük gezinin son durağı oldu. 

Kurilla Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile bir araya gelmişti. Mazlum Abdi ile birlikte Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış ilişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ile Suriye Demokratik Konseyi (Suriye Demokratik Güçleri’nin sivil liderliği) Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı, İnşaat Mühendisi, Politikacı ve Yönetim ve Toplum Diplomasisi Uzmanı Hasan Muhammed Ali’nin de toplantıya katıldığı ifade ediliyor. 

İşin ilginç  yönü iki aktörün Suriye’deki  buluşması  Rojava’dan önce Şam da  gerçekleşmişti. Şam’daki toplantıya Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, Genelkurmay Başkanı Ali Nuraddin Nasan ile  Suriye’deki Yeni Yönetimin İstihbarat Başkanı Enes Hattab da  iştirak etti.  Birleşik Ortak Görev Gücü Doğal Kararlılık Harekatı (CJTF-OIR) Komutanı Tümgeneral Kevin Leahy ve Birleşik Özel Harekât Ortak Görev Gücü-Levant (CSOJTF-L) Komutanı Tuğgeneral Michael Brooks, Suriye’de (CENTCOM) Komutanı General Kurilla’ya eşlik ettiler.

Michael Erik Kurilla Şam’da Mazlum Abdi ne görüştü?

Mazlum Abdi, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, CENTCOM Komutanı General Kurilla ve beraberindeki heyetle Şam’da görüştüklerini bildirdi. Hol Kampı’ndaki ailelerin dönüşünü kolaylaştırmak için uluslararası çabaların öneminin ele alındığı görüşmede, DAEŞ/IŞİD mensuplarının tutulduğu cezaevindeki kontrol tedbirlerinin sıkılaştırılması konusu da masaya yatırıldı.

Ayrıca koalisyonun güçlendirilmesinin önemini ve ABD’nin kuzeydoğu Suriye’de kalıcı ateşkes sağlanması ve Suriye genelinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasındaki rolünü vurgulamışlar. Suriye’nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlanması ile Suriye genelinde güvenlik ve istikrarın sağlanması için ABD’nin rolünün önemine işaret etmişler

CENTCOM hesabından yapılan açıklamada  Şam’dan söz edilmeden, Uluslararası geri gönderme, rehabilitasyon ve yeniden entegrasyon çabaları olmadan, SGD’nin kontrol altında tuttuğu bu kampların yeni nesil DAEŞ’i yaratma riski taşıdığına işaret edildi.

 Ayrıca, 50’den fazla ülkeden 9 binden fazla DAEŞ tutuklusu, Suriye’de SDG tarafından korunan gözaltı tesislerinde kalmaya devam ediyor, bu da tam anlamıyla tutuklulardan oluşan bir ‘DAEŞ Ordusu’ demek.” ifadelerine yer verildi. Kurilla açıklamasında, “DAEŞ üyelerinin menşe ülkelerine nakledilmesi konusunda uluslararası toplumla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Suriye Ordusu bünyesindeki Askeri Operasyonlar Dairesi’ne bağlı güçlerin Suriye’nin kuzey doğusunda SDG kontrolündeki bölgelere doğru harekete geçmesinin ardından  Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra 10 Ocak 2025 Pazar günü yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeydoğusunda üslenen ABD destekli Kürtlerin ağırlıkta olduğu YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusu içinde özel bir blok oluşturmasının doğru olmayacağını söyledi.

General Kurilla, “Kişisel, yüz yüze etkileşim, ABD’li askerlerimizin ve ortaklarımızın günlük olarak karşılaştıkları zorlukları ve fırsatları anlamak için anahtardır. CENTCOM, misyonumuza, halkımıza, IŞİD’in kalıcı yenilgisine ve bölge genelinde ve ötesinde istikrara adanmıştır” dedi.

CENTCOM komutanı Ankara’ya geldi mi ?

Ankara diplomasi kulislerinde bu ziyarettten söz ediliyor. Lakin tıpkı Şam detayında olduğu gibi ne Türk yetkililer ne de Amerikalı sığır çobanları resmi bir açıklama yapmaktan kaçındılar. 

İddialara göre 18 Ocak 2025 Cumartesi günü Milli Savunma Bakanlığının Kızılay yerleşkesi önemli bir misafiri ağırladı.  Milli Savunma Bakanı  Yaşar Güler, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla ile görüştü.  

NATO Askerî Komite Toplantısına katılmak için Brüksel/Belçika’da bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin GÜRAK, bu görüşmede bulunamadı.  

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 10 Ocak 2025’te, daha önce Ankara’da başarısız büyükelçilik görevinde bulunan,  ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass’ı kabul etmışti.

Donald Trump CENTCOM’a söz geçirebilir mi?

ABD Başkanı Donald Trump’ın annesi Mary Anne MacLeod bir İskoç ve İskoçya’nın Lewis adasından. Donald Trump’ın annesi  ABD’de yeni bir hayata atılmak üzere 18 yaşındayken İskoçya’ya 40 mil mesafedeki Lewis adasından ayrılmış. 

Donald Trump’ın babasının babası Bavyeralı Friedrich Trump, Almanya’da askerlik görevini yapmadan 1885’te Amerika’ya göç etmiş. Friedrich Trump’ın, 12 yıl New York Manhattan’da berberlik yaptığı biliniyor.Trump; İskoç ve Alman kırması yani melez.Ancak Trump’ın anne ve babasının İskoç genleri baskın olmalı. Çünkü Bavyera 7. ve 8. yüzyıllarda İrlandalı ve İskoçyalı keşişlerin çabalarıyla Hıristiyanlaştırılmış bir bölge. 

Her neyse. İkinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump  sadece iş insanı veya siyasetçi değil. Askeri kolejde okumuş , eğitim almış birisi. 14 Haziran 1946’da New York City’nin Queens ilçesindeki Jamaica Hastanesi’nde Fred Trump ve Mary Anne MacLeod Trump’ın dördüncü çocuğu olarak doğan Donald,  yedinci sınıfa kadar özel Kew-Forest Okulu’na gitti . Zor bir çocuktu ve babasının işine erken yaşta ilgi gösterdi. 

Babası onu ortaokulu tamamlaması için özel bir yatılı okul olan New York Askeri Akademisi’ne kaydettirdi.New York Askeri Akademisi (NYMA), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eski askeri okullarındandır. New York Askeri Akademisi, 1889 yılında Amerikan İç Savaşı gazisi ve New Hampshire’lı eski okul öğretmeni ve yakındaki Peekskill Askeri Akademisi’nin eski Kadet Komutanı Charles Jefferson Wright tarafından kuruldu.

Ne mi? Trump Pentagon’un adamı. Askerin dilinden anlar. Asker de onun dilinden. Bakalım bu körler sağırlar birbirini ağırlar diyaloğundan Türkiye  nasıl bir strateji geliştirecek?