İYİ Parti'nin İzmir'deki aday tanıtım toplantısı bugün Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu'nun katılımıyla Kültürpark'taki İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. 31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile iş birliği sürecinde olan İYİ Parti Kiraz ve Tire'de aday çıkarırken, Karşıyaka, Selçuk ve Urla'da ise her iki parti de kendi adayıyla sandığa gidecek. Parti, Kiraz’da Mehmet Emin Avşar, Tire’de Salih Atakan Durukan, Karşıyaka’da Mehmet Yıldırım, Urla’da Hasan Hüseyin Akgül, Selçuk’ta Levent Görür’ü aday gösterdi.

Toplantıya; İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti Part iGenel Başkan Yarıdımcısı Aytun Çıray, İYİ Parti ilçe başkanları, Gençlik Kolları,  CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'i vekalaten Azmi Kumova ve çok sayıda partili katıldı.

"HALKIMIZ ELİNDE BİR LİSTE İLE SEÇİME GİDİYOR"

Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başknı Hüsmen Kırkpınar; "CHP - İYİ Parti iş birliği ile İzmir'e büyükşehir belediye başkan adayı İYİ Parti olarak çıkarmadık. Demokrasimize ve seçim tarihimize bir ilk olması nedeniyle 3 ilçede CHP ile birlikte yarışa giriyoruz. Selçuk, Urla ve Karşıyaka'da CHP ile yarışacağız. Kiraz ve Tiremizde de CHP desteği ile sçeime giriyoruz. 31 Mart pazar günkü seçime az bir süre kaldı. Halkımız 31 Mart'a giderken elinde bir liste ile gidiyor. Bu liste ülke insanının içinde bulunduğu 16 17 yıllık AK Parti iktidarının bugüne kadar kendi yönetim biçimi ile meydana gelen sorunlarla ilgili bir liste ile seçime gidiyor. Sağlık var, eğitim var, adalet var, demokrasi var. Liste uzun. Bu listedeki sorunların çözümü açısından 31 Mart'taki seçimlerde başta İzmrimiz olmak üzere AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakını bir kulak çekme ikazında bulunacaktır." dedi.

"16-17 YIL BU ÜLKENİN KAYBIDIR"

Bu ikazdan çıkan sonucu takip edeceklerini vurgulayan Kırkpınar; "Milletimizin elinde bir sorun listesi var. 31 Mart'ı bir çözüm günü olarak görüyor milletimiz. Geldikleri günde söyledikleri işi bırakacakları gün ile aradan geçen 16-17 yıl bu ülkenin kaybıdır. Biz işbirliğine girdiğimizde, 30 ilçeyi ittifak alırsa, büyükşehiri de aldığımızda, pazartesi konuşulan şey Ankara ve İstanbul dışında biz konuşulacağız. Inanarak basarsanız suya, yürür giderseniz. Burada mucize olan yürümek değil inanmaktır. Biz inandık ve diyoruz ki başaracağız başaracağız başaracağız." dedi.

"BU HÜKÜMETE ÇADIR HKÜMETİ DEMEK LAZIM"

Kırkpınar'ın ardından konuşma yapan Aytun Çıray; "Türk demokrasisi öğrenerek yürümeye devam ediyor.  Siyasetin bir seviyesi var. O siyasetin seviyesinde bir şey söylenirse onlara cevap verebilirz. O nedenle o seviyesi düşük beyanlara cevap vermemeyi tercih ediyoruz.Söyleyecek şeyleri bitince bir şeye sarılmaları gerekiyordu. Fabrikalar, barajlar kurduk diyemiyorlar. Köprü ile övünüyorlar. 
Türkiye'de köprü ile övünemezsiniz onu aşmanız lazım. Söyleyecek sözleri olmayınca Türkiye'nin Amerikan amborgasuna bağlı kaldığı o kuyrukları geri getirdiler. Bu hükümete çadır hükümeti demek lazım. Çiftçimizi, halciyi, hırsız ilan ettiler ve domates biber patlıcan çadırı kurdular. 21. yüzyılda da yerli ve milli otomobilden yeri ve milli kabzımallığa başladılar." dedi.

"ESKİ VEKİLİ REKTÖR YAPARSANIZ..."

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde tanzim satış manavı kurulmasını da eleştiren Çıray; "Eski vekili üniversiteye rektör yaparsanız ne emrederseniz onu yapar." dedi.

"Söyleyecek lafları olmayınca beka diye bir şey ortaya attılar." diyen Çıray; "Benim ve 320 arkadaşımın imzası ile beka konusunun araştırılması için önerge verdik. Olur ya bildikleri br şey vardır, açık toplantıda konuşamazlar kapalı bir toplantıda konuşalım anlatsınlar. Kapalı toplantıda konuşulanları 10 yıl anlatamıyoruz. Bizim önergemzi reddettiler. Türk tarihine baktığımızda beka sorunlarımız oldu. Buda Osmanlının yıkılışı idi. Sonunda da yeni bir devlet kuruldu. Türkiye'de hep tehdit vardır. Bu topraklarda yaşamanın bir bedeli vardır. Hangi hükümet geldiyse bununla mücadele etmişitir. Tehditlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Beka sorunu yoktur Türkiye'nin. MHP ve AKP'de bunu mecliste verdikleri oylarla teyit etmişlerdir." dedi.

"MİLLET İTTİFAKINI DEMOKRAS ADINA KUTSAL İTTİFAK OLARAK GÖRÜYORUM"

Çıray sözlerinin devamında; "Hani başkanlık sistemi geldiğinde beka sorunu kalmayacaktı, ekonomik sorunumuz kalmayacaktı uçacaktı? Türkiye özgürlüğü konuşmayı ve konuşan Türkiye'yi aramaya devam edecektir. Millet İttifakı'nı demokrasi adına kutsal ittifak olarak görüyorum. Bir demokrasi ortak mücadelesi vardır. Bu mücadeleyi ilerde çocuklarımıza anlatırken gurur duyacağız. İyi ki Millet İttifakı var." dedi.

Çıray'ın ardından konuşma yapan Müsavat Dervişoğlu; "31 Mart akşamı sandık açıldığında Allah'ın izni ile bambaşka bir Türkiye'ye uyanacağız. Çıktığımız yolculuğun ve takip ettiğimiz doğru stratejilerin olumlu sonuçlar taşıyacağı kanaatindeyim. Toplumsal barışı zedeleyecek siyasi adımları atmaktan geri durmuyorlar. Bizi bu yola çıkarken ne ile karşılacağımızı önceden kestirmiş ve tedbir almamız hususunda da özel görüşmelerimizde, siyasi ehliyeti tartışılmayan insanlarla bir sonuca vardık. Muhattap alınmaması lazım bunların. Çünkü bir iftira ile karşı karşıya iseniz o iftiraya karşı kendinizi savunamazsınız. Başka bir yolu var ama terbiyenizi bozamazsınız." dedi.

"DEVLETİN EN ÜST MAKAMINDA BULUNAN ADAMA ŞEREFSİZSİN UTANMAZSIN MI DİYELİM?"

"Şimdi ne yapalım? Bizim beka problemi varmış." diyen Dervişoğlu ; "Millet değil zillet ittifayımışız. Buna ne diyelim. İttifakta biz CHP ile anlaşmışız ama farklı unsurlarla da beraberliğimiz varmış. Türkiye'nin iyiliğine hizmetlerde bulunmak için kurulduk. Bizim Türkiye'nin birliğini bozacak herhangi bir şeyle yan yana gelmeyeceğimizi sağır sultan bile duymuşken devletimizin en üst makamında bulunan adama şerefsizsin, alçaksın utanmazsın mı diyelim? PKK ile İYİ Parti iş birliği yapıyormuş. Ama buna cevap vermeden de duramayaız.  Biz ne dağdaki eşkıyadan ne de pensilvanyadaki sümüklüden korkmayız. Ama şimdi Türkiye'nin başka gerçekleri de var. Siyasi partilerin konumlarının doğru değerlendirilmesi lazım. Siyaset yapıyoruz biz. Bu adamlar mekan ile siyaset yapıyorlar biz sizlerle irfan ile siyaset yapmaya çalışıyoruz. Çok kolay bir iş değil bu. Türkye'nin, bir güneydoğu sorunu var. O terör gruplarına terörsit diyemediği için bazı sancılar var" dedi. 

 

"AKP'YE OY VERİNCE SEVGİLİ KÜRT KARDEŞİM,

BAŞKASINA OY VERİNCE PKK'LI OLUYOR"

"TBMM'de temsil edilen bir partinin meşryutiyetini tartışıyor değiliz." diyerek sözlerine devam eden Dervişoğlu; "Dağda eşkıya var. Sende buna eşkıya de, Türkiye partisi ol diyoruz ama yok. Bunu bir oy deposu olarak görülmesi siyasette neşet ediyor. CHP'ye bazı yerlerde oy verme eğiliminde bulunuyorlar, bazı yerlerde AKP için. Ama burada biz İYİ Partiyi destekliyoruz diyip oy vermiş değiller. Kürt ne kadar kürt ise ben de o kadar kürdüm, Türk ne kadar türkse bende o kadar türküm diyen bir gelenekten geliyorum. Kendini Kürt hisseden bir seçmen kitlesi AKP'ye oy verince sevgili Kürt kardeşim oluyor, başka partiye oy verdiği zaman PKK'lı oluyor. Ben bunu hazmedemiyorum. Toplumsal gerginliğe yol açan söylemleri hazmedemiyorum." dedi.

"BEN ERDOĞAN'IN YERİNDE OLSAM..."
 
Dervişoğlu; "17 seneden beri bu ülkeyi İYİ Parti mi CHP mi yönetiyor? Ben Erdoğan'ın yerinde olsam Bahçeliye haddini bil derim. Beka tehdidi vardır demek attığın yanlış adımlarla ülkeyi felakete sürükledin demektir. Erdoğan bunu nasıl kaldırıyor? Biz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tehlikeye sokmayız. 31 Mart'ta halk doğru bir uyarı mesajı verirse, bizden önce Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini erdoğan tartışmaya açacaktır bizden önce. Yanlış bri yola sürüklediniz, sizi uyardık. Bu Türkiye'de tek adamlığa gidiş dedik. Bazılarının aklına yeni gelmiş olabilir ama Türkiye bu tartışmaları uzun zamandır yapıyor. Beka tehlikesi bu coğrafyanın avantajlarından yaralanmayı bilmez iseniz yaşanır. Biz etrafı denizlerle çevrili bir adada değil, ateşlerle çevrili bir coğrafyada yaşıyoruz. Ve Türk olduğumuz için tutunmayı başarıyoruz. Beka tehdidi osmanlının son döneminde yaşandı. Cumhuriyet kurudu. Atatürk, yurtta sulh cihanda sulh diyerek bir politika kurdu. 17 seneden beri maceranın peşinde koşarsanız elbette beka tehdidi olacaktır bize niye soruyorsunu sorumlusu sizsiniz." dedi.

"15 SENE KOCAOĞLU İZMİR'i YÖNETTİ BEKA TEHDİDİ OLMADI"

Belediye başkanları üzerinden yapılan beka sorunu tartışmalarına cevap veren Dervişoğlu; "15 senedir Aziz Kocaoğlu yönetti, beka tehdidi oluştu mu? Sizin gibi adamlar 25 yıl Ankarayı yönetti de beka sorunu olmadı, iyilerin kurduğu ittifak mı beka sorunu olacak?" dedi.

"SİYASETİN TANSİYONUNU DÜŞÜRDÜK"

"CHP ile bir araya geldik. İyi ki de geldik." diyerek sözlerine devam eden Dervişoğlu; "Büyük bir sinerji oluştu. Bu ittifak olmasaydı, İstanbul'un kazanılabileceği konuşulamazdı. Adana'nın, Ankara'nın Bursa'nın kazanılacağı konuşulamazdı. Santrançtan İYİ Parti taşını alırsanız ne hale gelecek oyun görürsünüz. Siyasi atmosferin tansiyonunu düşürdük. Yan yana gelmesi muhtemel olmayan siyasi partilerin birbirleriyle rakabet edebilmesini sağladık. Benim bulunduğum yerle ilgli zerre tereddütüm söz konusu değildr. Demokrasiyi yaşatmak aıdna gerçeleştirdiği ittifakın içinde olmaktan şeref duyuyorum. Kimileri yaraları kaşımak istemedi mi? İstedi. Kimileri durduk yere dert çıkarmak istedi. Sizden aldığımız destekle, her sorunu aşmayı becerebildik. Doğruları söyleyerek yaptık. Kapı arkasında pazarlık yapmak yerine şeffaf olduk.  Iki partinin seçmen kitlesine sıcak gelecek adayları bulmak adına gerekli uyarıları karşılıklı olarak gerçekleştirdik. Karşılıklı siyaset nezaket anlayışı ile yaptık. Büyük bir kazançtır bu iki partinin iş birliği. İzmir'de bazı ilçelerde CHP ile rekabet ediyoruz. Bazı ilçelerde biz aday çıkarmadık, bazı ilçelerde de İYİ Parti olarak biz aday çıkardık, CHP bizi destekleyeceğini açıkladı. CHP elbetteki, teşkilat yapısı itibari ile siyaset hakimiyeti ile, gerek vekiller, teşkilatlar açısından İYİ Partiye sıcak yaklaşmıştır. Az yerde seçime gidiyoruz. Bu yarışma Türkiye genelinde oluşturulmuş Millet İttifakı'na zarar vermeden devam edecektir. " dedi.

"BİRBİRİMİZE EMANETİZ"

Dervişoğlu; "Şuradan açıkça ilan ediyorum, seçime girdiğimiz girmedğimiz ilçelerde karşılıklı olarak CHP ve İYİ Parti adayları aynı partilerin seçmen kitlelerine emanettir. Birbirimize emanetiz. Başkaları gibi değil." şeklinde konuştu.

"Herkese nazik olacağız diyoruz da sayın Tayfur Çiçek'e nezaketimzi mi bozacağız." diyen Dervişoğlu;"Benim belediye başkanım Atakan Duran kazandığında, helalleşmek için gidecek, belki de elini öpecektir. Ortamı böyle yumuşatacağız. Siyaseti geren iki adam var. Biz ona cevap vererek gerginliğin bir parçası olmayacağız. Adamlar Denizli'den İzmir'e aday getirdi. Eski bakanımız saygı duyuyoruz. İl Başkanımız bir itirazda bulundu. Bu adam resmi görevli. İstifa etmeden bir itirazda bulundu. Başkan Kırkpınar beni aradı, üzülerek 'adam istifa ettim diyor' diye. Dedim ki üzülme, adam İzmirli değil, biz nereden bilecektik" dedi. 

Konuşmaların ardından, belediye başkan adayları ve belediye meclis üyesi adayları tek tek tanıtıldı.