“Venceremos”, “kazanacağız” anlamını taşıyan ve Güney Amerika'da sıkça kullanılan bir sözcük. Venceremos, Viktor Jara'nın ölümsüz şarkısı. Trump'ın savaştığı, ABD derin devleti “CIA - FBI-NSA” şeytan  üçlüsünün (Triumvirlik / triumviratus) desteklediği, Augusta Pinochet'nin 11 Eylül 1973’te Şili'de gerçekleştirdiği faşist darbeden bir kaç gün sonra, 16 Eylül 1973 günü emperyalizme karşı sol yumruğunu havaya kaldırarak “Venceremos” diye seslenen Victor Jara katledildiğinde, vücudunda 44 kurşun deliği tespit edilmişti. 

Şimdi Amerika halkı fabrikalardan, pamuk ve mısır tarlalarından, gettolardan küreselci şeytanların tapınağı kapitole, Kongre binasına 'Venceremos-kazanacağız' haykırışıyla yürüyor. Bu bir devrimdir! ABD’nin vatansever halkının, kırmızı urbalı uzun bacaklı sarı çıyanların başını çektiği küreselci, emek düşmanı, şatanist pedofili sapkınların piramitlerini yıkma devrimidir. New World Order/Yeni Dünya Düzeni orta sınıf, esnaf küçük işletme, işçi ve köylü düşmanı…

Yeni Dünya Düzeni projesini ilk, üniversite yıllarımda duymuştum. Gerçi Milli Görüşçüler, Ortanın Solu'ndan esinlenen “ne ezilen ne ezen, adil devlet, adil düzen” sloganı ile kendilerini “New World Order” karşıtı bir cephede konuşlandırmışlardı. Washington, Londra, Berlin hatta Paris merkezlerinden beslenen Türk solu, anti komünist tezlere “gönüllü bodyguard” olmayı tercih etmişti. Çünkü CIA destekli Alman Vakıfları, George Soros'un ağzını açtığı kesesi, Kraliçe’nin itibar cellatları çoktan bu kaleyi teslim almışlardı. Milliyetçiler ise anti-sovyetik genleri sayesinde küreselcilere hizmet etmeyi vatanseverlik algısı ile sürdürdüler. Trump ne yapmalı, nasıl yapmalı? Ne yapacağını nasıl yapacağını mutlaka biliyordur, yoksa kendisini ve ailesini, yeryüzünden silip süpürecek bu işe kalkışmazdı? Bizim buradan akıl verecek ne zekamız, ne pozisyonumuz var? 

ABD halkını sömüren, kanını emen küresel ahtapota savaş ilan eden Pentagon, 2014'ten beri küresel emperyalizmin taktığı boyunduruğu  kırmak için uğraşıyor. Trump’ı, “politik aktör” statüsünde sahaya süren güç Pentagon. Sadece Amerika’ya değil tüm dünyaya hükmeden şeytani odağa karşı yıllardır hazırlandılar. Şimdi işi şansa bırakma niyetleri yok. İşte o nedenle Washington DC, tarihinde görülmediği kadar ortalık Amerikan askeri  kaynıyor. En büyük düşmanları, iblisin gönüllü köleleri…Küresel sermaye sahipleri ve onların medya tetikçiliğini yapan altı büyük şirketten oluşan küresel medya kartelinin ipini çekmek için gün sayıyorlar. Sonraki aşama, tüm ülkelerdeki networkunu çökertmek.  Çünkü bu şeytani medya, bütün dünyaya iyiyi kötü, kötüyü iyi olarak pazarlayarak, “NWO” yani Joshua Projesi'ne giden yolların taşlarını döşüyor. 

Gusan Yedic, “asfaltını döküyor” ifadesini tercih etmiş. O da olmasa Türkiye’de gerçeğin peşine düşen hikmet avcıları, iç çekip duracaklar. İyi ki var.  Gusan Yedic tarafsız gözlemci ve iyi bir analist. O nedenle yazdıklarını takip etmeye çalışıyorum. Diyor ki; “özellikle Londra Bankerleri ve Illuminati ailelerine dikkat edin, Rockefeller ailesi ABD'de ne ise, Li Ailesi de Çin'de o...

Maalesef hâlâ herkes Çin'i komünist sanıyor oysa bu gezegendeki en büyük emperyalist güç Çin. Çin'in yüzünden orta sınıf ortadan kalkıyor dünyada… "New World Order/Yeni Dünya Düzeni Trump, New World Order/Yeni Dünya Düzeni ekolünden gelmiyor. Ne de olsa İstanbul’a gelmişliği var. Ahmet Ertegün gibi bir Türk’ün  hasbelkader yanında bulunmuş. 

Trump, bu şeytani düzene karşı çıktığından ABD ordusu anakaraya dönsün istiyor. İngiltere ve Avrupa Birliği'nin koruyuculuğunu bırakmaktan yana. Trump'ın posta koyduğu Yeni Dünya Düzeni, monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir tek dünya devleti kurmayı planlanıyor.  Rockefeller ailesiyle özdeşleşen Illuminati; zihin kontrolü ve bilinmeyen ya da gizli olan sistemleri uygulayarak, hükûmetleri ve kuruluşları ele geçirerek yeni dünya düzeni kurmayı istiyor. 

Demek istediğim Türkiye’de, Trump düşmanı, sapık Joe Biden hayranı kesilen siyasi -bazı/pek çok- İslamcılar, Kraliçe’den icazetli sözde ulusalcı milliyetçi Kemalistler, paçanız sıkıyorsa New World Order/Yeni Dünya Düzeni ile savaşın da görelim.  Gelelim “Joshua Projesi”ne…

Joshua Projesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin Colorado Springs şehrinde bulunan ve misyoner örgütlerinin çalışmalarını evanjelik Hıristiyanlığın en az takipçisi olan dünyanın etnik gruplarını vurgulamak için koordine etmeyi amaçlayan bir Hıristiyan kuruluşu. Hıristiyan misyonlarını istihbarat bilgileri ile donatmak için etnolojik verileri  hazırladıkları biliniyor.  Etnik kökene odaklanan Joshua Projesi ile ülke ve dile göre listelenen "ulaşılmamış halklar" veritabanını oluşturuluyor. 2010 itibariyle 9803 etnik grup listeliyorlar. 

Bunlar ayrıca ülkelere göre 16.350 adede bölünmüş ve ulusal azınlıkları 236 ülkenin her biri için ayrı ayrı sayıyorlar, bunlardan 6.642'si "ulaşılmamış halklar" olarak sınıflandırılıyor. Etnik gruplar hiyerarşik olarak 251 "İnsan Kümesi" olarak düzenlenmiştir ve bunlar sırasıyla 16 "Afinite Blokları"na (Arap Dünyası, Doğu Asyalılar, Avrasyalılar, Afrika Boynuzu- Kuşitik, İran-Medyan, Yahudiler, Latin-Karayip Amerikalılar, Malay halkları) bölünmüştür.  Kuzey Amerika halkları, Pasifik Adalılar, Güney Asyalılar, Güneydoğu Asyalılar, Sahra Altı Afrikalılar, Tibet / Himalaya halkları, Türk halkları ve Sınıflandırılmamış. Her etnik köken, 6.510 dilden en az birini konuşuyor olarak listelenmiş. Ya Yeni Dünya Düzenine, Joshua Projesi'ne boyun eğersiniz boynunuza haç, vücudunuza çip takılır, Joe Biden ve diğer Demokratlar, küreselci şeytanlar sizi de Jeffrey Epstein -Little St. James- adasına götürür ya da insanlık onuru ile “iblislere merhamet, mazlumlara ihanettir” dersiniz? Tercih sizlerin! ABD’de çok ilginç gelişmeler oluyor!..

Trump, 15 Ocak Cuma günü hiçbir kamu görevi ve vasfı olmayan, iş insanı, evanjelik Hıristiyan, eski uyuşturucu ve alkol bağımlısı, MypillowUSA yastık firması CEO’su Michael J. Lindell’den Beyaz Saray’da ulusal güvenlik konusunda isyan yasası ve gerekirse sıkıyönetim ilan edip görevde kalmayla ilgili brifing aldı. Neden bu isim? Michael J. Lindell bir aracı. Trump’ı destekleyen yerli ve ulusalcı güç odaklarının elçisi. Bir nevi postacı. Ayrıca mensubu olduğu kilise takipçilerinin Vatikan merkezli yapılanmasına karşı Trump’a ikonik bir destek sunucusu. 15 Ocak 2021'de Lindell, “Sıkıyönetim ve Ayaklanma Yasası”na atıfta bulunan dosya ile Beyaz Saray'ın Batı Kanadında görüldü.  MyPillow CEO'su Mike Lindell'in, CIA Direktörü Gina Haspel'in yerine Trump'a sadık Hint kökenli Kash Patel'in (Kashyap Pramod Patel) getirilmesini önerdiği söyleniyor. Bu bir anlamda Çin ile savaşın kapıda olduğunu gösteriyor; çünkü Kash Patel, bölge ülkeleri ile sıkı bağlantıya sahip. Trump yönetimi, görevi sözde devretmesine çok az bir zaman kalmasına rağmen, sanki hiç iktidardan gitmeye niyeti yokçasına Çin’e karşı yeni ekonomik yaptırımlar uygulamaya ve Çin-Tayvan ilişkileri ve Uygur meselesi başta olmak üzere Çin'i rahatsız eden konularda tavır almaya devam ediyor.  

İlginç değil mi?  İnsan sormadan edemiyor; adamlar kalkmış yedi ceddine saydırıyor, size ne oğlum, çok bilmiş PKK sevicisi Joe Biden ve ekibi ne yaparsa yapsın?  Ne derece doğru olduğunu bilmemekle birlikte, Pekin yönetiminin Türkiye’ye aşı gönderme konusunda isteksiz davrandığı, Ankara'nın Pekin'i ikna edemediği malumatını sizlerle paylaşmalıyım.  Mesele duygusal yani para değilmiş. Çinliler, savaş tamtamları çalan Trump yönetimine karşı, Türkiye’den açıklama yapmasını istemişler.  ABD, Corporation/ Şirket'ten Republic / Cumhuriyet'e geçiyor…

Trump, sermaye sahibi devrimci. Kapitalist sistemi değiştiriyor. Bu bağlamda yönetimsel değişiklik kaçınılmaz. Corporation/ Şirket felsefesi ile kurulan The United States of America değişimi solukluyor.  Beklenen vakit geldi. Sular mecrasını bulacak. Trump, arkasındaki güçlerle The United States of America’yı, “Republic” / Cumhuriyet olarak dönüştürüyor.  Böylelikle, ABD'nin bankerlere olan tüm borçları “iflas” gerekçesi ile reddedilecek.  Bu hazırlığı fark eden Londra, Zürih ve New York bankerlerinin çıldırması boşuna değil.  Ellerinden de bir şey gelmiyor. Her gün yeni bir hamle yapsalar da  avuçlarını yalayıp kıçlarının üstüne oturuyorlar. Demokratlar’a yaptırabilecekleri bir şey de kalmadı.  Gusan Yedic'in dediği gibi söylenecek tek şey, ABD üstündeki hegemonyalarının bitmekte olduğu gerçeğidir.  İtalyan Leonardo Şirketi'nde çalışan bir mühendis itirafçı oldu…

İtirafları İtalya ile ABD arasında savaş çıkarır. Neler yapmamışlar ki? 

Amerikan seçimlerine doğrudan müdahele etmişler, operasyonu, Roma'daki Amerikan elçiliğinde çalışan Amerikalılar yönetmiş, bazı yerlerde toplam seçmen sayısından daha fazla oy girişi yapılmış. Trump’ın “oylarımızı çaldılar” sözü demek ki boşuna değilmiş.  İtalyan Leonardo Şirketi kimin nesi, kimin fesi? ABD başkanlık seçimlerine müdahale eden Leonardo Şirketi havacılık, savunma sistemleri üretiyor  ve Türkiye’de de oldukça aktif. Leonardo S.p.A. (eskiden Finnmeccanica), İtalya merkezli bir havacılık ve savunma şirketi, 1948 yılında kurulmuş, 2014 yılı itibarı ile dünyanın dokuzuncu büyük savunma sanayi tedarikçisi. İtalyan devletinin sahibi olduğu şirketin merkezi Roma'da.  Şirket, Türkiye ile içli dışlı. Sanki “yedi yirmi dört”, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çalışıyor. Ankara Gölbaşı'nda tesisleri mevcut.  “LEONARDO TÜRKİYE”nin ürün ve hizmet portföyünde neler yok ki? - 

Hava ve Kara Platformları için Dahili & Harici NVIS Aydınlatma Sistemleri ve NVIS Dönüşümleri - Hava ve Kara Platformları için Kontrol Panelleri-Hava Platformu Haberleşme Ürünleri & Çevre Birimleri - Kara & Deniz Haberleşme Sistemleri, Ürün ve Çevre Birimleri - Askeri Mesaj İşletim Sistemi (MİS) - Entegre Güvenlik & Acil Durum Haberleşme Sistemleri - Askeri Standartlara Sahip Rak Tipi/Mini Bilgisayar Sistemleri Pentagon, Trump'a uğurlama töreni yapmıyorsa? Son 40 yıldır her başkanı kapıdan bir veda, övgü programı ile uğurlayan Pentagon; ordunun eski başkanlar için düzenlenen ve Beyaz Saray protokolüne yerleşmiş veda içerikli geleneksel başkan uğurlama törenini, Başkan Donald Trump'a düzenlemeyeceğini açıklamış. Daha doğrusu gazeteciler sorunca söylemişler.

Aklıma gelmişken sorayım; Trump, Beyaz Saray'ı terk edecek olsaydı, Pentagon her başkan için yapılan “Beyaz Saray'a Veda Töreni”ni yapmaz mıydı? Demek ki askerlerin Trump'ı göndermeye gönülleri razı değil! ABD anayasasına göre, Kongre binasının korunmasından “National Guard” yani “Ulusal Muhafızlar” sorumlu. Aynı yasaya göre National Guard'ın komutanı Trump. O halde Trump, isyanı bahane edip, her yere asker yığmışsa, yarın birgün kalkıp, “ben gitmiyorum” derse onu oradan hangi güç çıkarabilir?