İnsan önce kendine bakmalı ve sormalı, sonra bir başkasında kusur aramalı,ben önce kusurum varmı diye şöyle baktım geçmişimi değerlendirdim. Geçmişte iktidar olan ANAPve Ak Parti’nin İzmir kurucuları arasında yer alıp, iktidar olan bu her iki partinin üç dönemde başkanlık divanında görev yaptım ogünleri de gözden geçirdim.Siyasi partiler halka hizmet, halkın hak ve hukukunu aramak için bir araçtır, -tabi ki yersen- denilse de bunun boş bir laf olduğunu gördüm.

Siyasi hayatıma ek olarak ayrıca esnaf teşkilatları olan bir meslek odasında 16 yıl başkanlık, üst kuruluşu olan Esnaf Odaları Birliğinde iki dönem yöneticilik ve iki dönemde yine mesleki bir Federasyonda başkan vekilliği yapıtım, bu süreçte içimde uhde bırakacak o kadar şeylerle karşılaştım ki mani olamadığım için kendimi hep suçladım ama bu ülkede yanlışları önleme ve çözme merci olarak da siyaset kurumları olduğunu gördüm. Dün olduğu gibi günümüzde de olumsuzlukları görmeyen dahası duyarsız siyasetçilerin karşısında çaresiz kaldım.

Geneli tenzih ediyorum, eğitimli kültürlü akıllı ayrıcalığı var dediğimiz o kadar akılsız ve izansız varki, bunlara engel olmak bu sistemle mümkün olmuyor. Okulların ve üniversitelerin eğitip   diploma verdiği ancak öğretemediği o kadar kişiyle karşılaştım. Dolayısıyla insanı okulların değil hayatın çok şeyler öğrettiğini, eğittiğini gördüm…Okullar eğitiyor hayat üniversitesi öğretiyor.

Hayat üniversitesinde okuyan birisi olarak sadece İzmir’in hukukçu milletvekilleri  desem de 28 milletvekiline yazımın devamında dile getireceğim konulara duyarsız kaldıkları için  bir vatandaş ve bir sanayici olarak verdiğim vergilerden milletvekili olarak  aldıkları 73.300 lira  maaşın sahsıma düşen payını haram, zıkkım ve zehir ediyorum ve  bu dönem listeye giremeyip de kısa sürede emekli olup ömür boyu bugün için 40. 300 lira emekli maaşı olan, yarın kaç liraya çıkacağı belli olmayan maaşları da haram ettiğimi bilmelerini istiyorum.

Beyler vekalet veren halktan zerre bir üstünlüğünüz dünde yoktu bugünde yok, yok ama vekalet veren halkın sorunlarıyla ilgilenme sorumluluğunuz var bugüne kadar bu sorumluluğu yerine getirmediniz, bundan sonrada bunun olmayacağını düşünüyorum, çünkü partilerin vekil adayları listesine baktığımda tam bir rezalet olduğunu görüyorum. Sağcı solcu, solcu sağcı, komünist milliyetçi, milliyetçisi de komünist olmuş. Bu milletin değerlerine hakaret edenler, milletin birlik ve beraberliğini bozmayı vazife edinenler adam yerine konulmuş, listelerde yer almış yani at izi it izine karışmış, bu sadece İzmir için değildir sanırım ülke genelin de aynı.

Sağcı solcu dedim ya soracağım konulara gelmeden bir örnek vermek istiyorum.Esnaf teşkilatları ve esnaf kredi kefalet kooperatiflerinden sorumlu bir genel müdürüm vardı, Necmettin Erkan. Kırşehir’den Ak Parti birinci sıradan milletvekili adayı oldu. Kırşehirli dostlara sordum nasıl gidiyor diye, vallahi etrafını sağcısı solcusu herkes sarmış, sanki beynelmilel bir aday gibi geziyor dediler. Ankara olmadı Kırşehir verelim denilen genel müdüre ayrı bir yazımda yer vereceğim.

Şimdi tekrar İzmir’e dönelim. Hukukçu vekil beylere sormak istediğim Mayıs 2022’de bütün siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla yapılan söz konusu Genel müdürün sorumluluğunda olan İzmir Esnaf Odaları Birliği kongresinde, kanun her bin kişiye bir sandık kurulur derken 28 ilçe oda ve üyelerinin oyunu ipotek altına alıp kontrol etme adına on beş sandık konularak yapılan oylamayı içinize nasıl sindirdiniz? Dahası kanun gereği gündemde yer alan 10 maddenin okunup raporlar hakkında üyelerin bilgilendirilmesi gerekirken, gelir ve gider hesaplarına dahi değinmeden yapılan o kongrede esnafa seçtirilen Zekeriya Mutlu ve kanuni hiçbir dayanağı olmadığı halde onursal başkanlık tezgahıyla esnaf birliğini babasının şirketi gibi kullanan eski birlik başkanı ve eski CHP milletvekili M.Ali Susam’ın bu hanedanlığını hiç mi görmüyorsunuz? Hadi CHP’li vekilleri bir kenara koyalım, İzmir’in Ak Partili vekilleri sizde mi görmüyorsunuz? Bu ne haldir, senin il müdürün buna nasıl göz yumar Necmettin Erkan diye hiç mi hesap sormadınız?

Hanedanlık ve hukuksuzluk hala devam ediyor, nasıl mı? Esnaf birliğinden CHP’den milletvekili aday adayı olmak için istifa ettiği halde hala bu kurumun imkanlarını kullanan bu beylerin hiçbir şey değişmemiş gibi alakaları kalmadığı halde 200 bin esnafın üyesi olduğu esnaf birliğinde saltanatlarını sürdürmeleri hepimizin malumudur.

Ayrıca bu zatlar esnafın geleceği olan BESAŞ’ı hisse alım satımlarıyla içini boşalttıkları için yolsuzluk, zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından beş yıl ceza aldığı halde Mehmet Ali Susam’ın ‘onursal başkanlık’ tezgahına nasıl müsaade edersiniz?Bunun da mı hesabını Necmettin Erkan’dan sormadınız?Esnaf teşkilatlarında bu ve benzeri bütün hukuksuzlukları bildiği halde müdahale etmeyen Necmettin Erkan, milletvekili olacakmış…Müdürken ki duyarsızlığı neyse milletvekili olduğunda da duyarsızlığına devam edecektir…Genel merkez neden bunları dikkate almaz anlamakta zorlanıyorum.

Suçu sabit, ancak zaman aşımından yırtan Zekeriya Mutlu aklandım paklandım diye ortalarda gezinmeyesin sakın, sen de sorumlusun!

M. Ali Susam ve Zekeriya Mutlu’nun hala birliğin araç, gereç ve her tür imkanlarını kullanarak, 28 İlçede esnaf kesesinden mübarek Ramazan’ı alet ederek her gün ayrı bir yerde binlerce kişiye yemek vererek o sahnelerde şov yapmaları ve hiçbir hukuki dayanağı olmadığı halde 200 bin esnafın hakkını yemeleri doğrumudur?

Ticari hiçbir faaliyetleri olmadığı halde muhtelif  odalara kendilerini üye yapmaları, M. Ali  Susam’ın onursal başkanlık tezgahıyla birlikteki saltanatına göz yumulması, bu şahsın hala Buca Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi başkanlığına devam etmesi, Zekeriya Mutlu’nun vekillik için İstifa ettiği halde tekrar birlik başkanı olmak için alakası olmadığı halde üye olduğu Manavlar Odasını Mayıs ayında olağanüstü kongreye götürerek seçilip, bu sefer birliğe olağanüstü kongre kararı aldırıp Haziran ayında yapılacak kongrede birlik başkanlığına tekrar gelmek için oynanan oyunlar kanunların arkasından dolanmak değil midir?

Sayın vekiller, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun seçilecek kişilerle ilgili şartının kişinin aktif ticari faaliyetinin olması gerektiğini bilmiyor musunuz? M. Ali Susam hangi ticareti yapan bir esnaf? Zekeriya Mutlu’nun mesleği pazarcılık. Pazarda bir gün dahi olsa bırakın mesleği olan yumurtayı bir limon bir maydanoz sattığını gören ve bilen bir milletvekili varmı? İdareciliği iş edinmiş bu zatlar gibi bunların destekçisi onlarca oda başkanının olduğunu biliyormusunuz? Eğer bilmiyorsanız duymadıysanız duyun ve sorduğum konuları araştırın ve kamuoyuna lütfen bir açıklama yapın, milletin vekaletini kullanıyorsanız millet adına açıklama yapmak için sorumlusunuz…