Marketlerde, her gün değişen aşırı yüksek fiyat farkları konusu Türkiye de yaşayan herkesin sorunu haline gelince, EGEPER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fevzi Başdaş ile görüşüp bu fiyat artışlarını soruyorum. Sohbet ilerledikçe Fevzi Başdaş, bilmediğimiz ilginç açıklamalarda bulunuyor…       

Başdaş, Perakende sektörünün yabancı fonların denetimine geçmeye başladı. Perakende sektörünün artık bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini belirterek, aynı gerekçelerle Fransızların ünlü markası Carrefour’un, Amerikalılara satışı iptal edildi.

Perakende sektörünün yabancı fonların denetimine girmesinin Türkiye de perakendeci firmaları arasında tehlikeli bir gelişme olacağını görüyoruz. Bu durum “Ulusallarda tekelleşme olabilir. Özellikle dışarıdan birileri gelip bu marketleri ve online satış yapan Pazar yerlerini topluyorsa bu riskli bir gelişmedir. Bunlar fiyatlarda tek başına belirleyici olabilir. Piyasaya hâkim olan bu büyük mağazalar yarın fiyat konusunda kendi politikalarını dayatabilirler. Bugün olmasa da yakın bir gelecekte bunlar bir ülke için büyük tehlike oluşturacaktır.” diye anlatıyor… 

İzmir Medya Platformu Gazeteci ve Yazarlara anlatan EGEPERDER Başkanı Mehmet Feyzi Başdaş, örnek; Geçtiğimiz sene Fransa’nın dünyaca ünlü markası Carrefour Amerikalılara satıldı. Ama Macron bu satışı onaylamadı ve iptal etti. Macron, ‘Carrefour’un paraya ihtiyacı varsa biz destek vereceğiz. Ama yabancılara satılmasına izin veremeyiz. Bu hareketi çok olumlu buldum. Türkiye de siyasilerimizi ülkemizdeki yerel perakendeye sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu sektör yabancıların eline geçmesin. Ulusal zincirlerin uluslararası fonların eline geçmesi risklidir. Ben bunu ülkemiz adına riskli buluyorum” diye konuştu… 

Başkan Başdaş; “10 sene önce ülkemizde Türkiye’de 180 bin market ve bakkal varken bu sayının 129 binlere kadar düştüğünü kaydeden Mehmet Feyzi Başdaş, Yerel zincirlerin devlete ulusal marketlerden daha fazla katkı sağladığını aynı zamanda bu ülkede üreticiler ile tüketicilerin sigortası konumundayız… 

TÜRKİYE’NİN ENFLASYONU, 36 

İZMİR’İN ENFLASYONU YÜZDE 32,5 

Bugün üretici enflasyonu yüzde 8'lerde iken tüketici enflasyonu yüzde 36 ise bunu durduran, karşısında duvar gibi duran yerel zincir marketleridir. Zam denildiğinde, en büyük direnişi biz gösteriyoruz. Oysa biz günah keçisi ilan ediliyoruz. Şu süreçte herkes haklı haksız fiyat güncellemeye gidiyor. Herkeste bir fırsatçılık var. Bu bizim sektörde de var. Ama bizi milyonlarca müşteri sürekli denetlediği için istesek de fırsatçılık yapamayız… 

ENFLASYONU KİMSE MARKETÇİLERDEN İYİ ÖLÇEMEZ 

TÜİK İzmir’de geçen yılbaşından beri bizden veri alıyor. İzmir’de EGEPERDER üyesi 5 tanınan market zincirinden fiyatlar alıyor. TÜİK’in yılbaşında belirlediği 260 kalem ürüne kod verdik. Hafta da bir olmak üzere ayda 4 kez sisteme bağlanıp veri alıyor… 

PİYASAYI BELİRLEYEN STOKÇULAR VAR 

Türkiye’de piyasadan ürün toplayan stokçular var. Bunlar piyasadan fabrikalardan hububat, şeker, yağ birçok temel tüketim maddesi toplar. Bunlara parasını da gönderseniz dahi istediğiniz zaman mal alamazsınız. Piyasayı bunlar belirler. Halk arasında stokçu diye tabir edilen bunlar… 

ULUSALLAR TEKELLEŞMENİN HESABINI YAPIYOR 

Biz yerel zincirler, ulusal zincir marketlere karşı nasıl ayakta duracağız hesabını yapıyoruz. Onlar tekelleşmenin hesabını yapıyor. Biz sürekli rekabet içindeyiz. Biz ulusallar ile daha çok fiyat rekabeti, taze meyve-sebze, et, peynir gibi ürünlerle yapıyoruz...  

Tarla da 1 TL markette 8 TL efsanesi çok konuşuluyor. Gerçekleri tam olarak yansıtmıyor. Çünkü kayıt dışı çalışanlar hal kayıt sistemine rüsum vergisini vermemek için ürünleri en alt fiyattan bildiriyorlar. Gerçek fiyatı 3-4 TL olan ürün Devletin kayıtlarına 1 TL diye kaydediliyor. Devletimiz kayıt dışıyla mücadele etmesi gerekiyor… 

Başkan Başdaş, anlattıkları çok ama daha sonra da bu konuyu yazamaya devam edeceğim. Sağlıkla kalın…