Rum Yönetimi, uluslararası hukuku hiçe sayarak işgalci bir tutumla belirlediği 7 numaralı saha için uluslararası enerji şirketlerine davette bulundu. Dışişleri GKRY ve davete katılmayı planlayan ülkeleri uyardı. Sonbaharda planlanan sondaj faaliyetlerine karşı Türk donanması teyakkuzda tutuluyor.

Doğu Akdeniz’deki enerji sahalarında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) gaspı sürüyor. Sonbaharda Amerikan Exxon Mobil, Total, Shell, Eni, Qatar Gas, Noble Enerji, Kogas’ın sondaj faaliyetlerini başlatması planlanıyor. Adanın güneyindeki ruhsat sahalarını, Kıbrıs Türkü’nün haklarını gözardı ederek belirleyen ve adeta işgal parselleri oluşturan Rum yönetimi, son olarak, tek taraflı olarak sınırlandırdığı 7 numaralı sözde ruhsat sahası için uluslararası şirketlere davette bulunma kararı aldı. Bu karar, Türkiye’den büyük tepki gördü.

DIŞİŞLERİ İHLAL UYARISI YAPTI

Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki akşam yapılan açıklamada, GKRY’nin bu kararla, Türkiye’nin bölgedeki kıta sahanlığında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını ihlal ettiği vurgulanarak, “Karara konu 7 numaralı sözde ruhsat sahasının önemli bir bölümü, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığının BM nezdinde de kayda geçirilen dış sınırlarının içinde yer almaktadır” vurgusu yapıldı.

FIRSAT VERİLMEYECEK

Türkiye’nin 2 Mart 2004 ve 12 Mart 2013 tarihli notalarla kıta sahanlığı dış sınırlarını Birleşmiş Milletler’e bildirdiği vurgulanan açıklamada, “Ülkemiz, hiçbir yabancı ülke, şirket veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hiçbir şekilde fırsat vermeyecektir” denildi.

KKTC SAHALARINDA SONDAJ BAŞLIYOR

Gerek GKRY’ye gerekse ihaleye ilgi duyan ülke ve şirketlere uyarı niteliğindeki açıklamada, Türkiye’nin kıta sahanlığındaki bölgelerde sondaj faaliyetlerini yürüteceğine ilişkin planlamalar da açıkça ilan edildi. Dışişleri açıklamasında, “Ülkemiz, kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlerini korumak için gerekli tedbirleri almaya ve her türlü girişim ile sondaj dahil faaliyetlerini yürütmeye devam edecektir. Nitekim önümüzdeki yakın dönemde Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığımızda ve ayrıca KKTC’nin Türk Petrollerine verdiği ruhsat sahalarında sondaj faaliyetlerinin yapılması planlanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

DAHA ÖNCE İTALYAN ENİ’Yİ PÜSKÜRTTÜK

Doğu Akdeniz’deki işgale karşı uzunca bir süredir teyakkuzda bulunan Türkiye, özellikle sonbahardaki girişimlere yönelik de tedbirlerini alıyor. Bu yıl içinde Karpaz güneyinde bulunan GKRY’nin sözde 3 numaralı ruhsat sahasında sondaj faaliyetine başlamak için gelen İtalyan Eni, Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemileri tarafından püskürtülmüş, bölgede Türkiye’den izin alınmaksızın sondaj faaliyetinde bulunamayacağı konusunda diplomatik uyarı görmüştü.

ASKERİ BÖLGE İLAN EDİLEBİLİR

Akdeniz’de rutin devriye faaliyetlerini icra eden Türk donanması olası oldu bitti girişimlerine karşı teyakkuzda tutulurken, Türk kıta sahanlığında gerçekleştirilecek izinsiz herhangi bir faaliyete karşı Deniz Kuvvetleri tarafından uyarı ya da Türkiye tarafından, sorun çözülene kadar bölgenin askeri bölge ilan edilmesine varan ileri düzey tedbirler alınabileceği belirtiliyor.

Fatih Mersin açıklarında

Güney Kıbrıs Rum Kesimi, belirlediği sözde ruhsat sahaları için uzunca bir süredir AB gazeteleri üzerinden ihaleye çıkıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerekse Doğu Akdeniz’deki Türk askeri varlığı üzerinden GKRY’ye yönelik baskılar artmış durumda. Sonbaharda faaliyete başlaması beklenen Fatih sondaj gemisi de Mersin Limanı açıklarında bulunuyor. Gemi, derin deniz aramalarındaki kabiliyetiyle öne çıkıyor. Gerektiğinde 1 haftada hazırlanıp operasyona sokulabilecek imkan ve kabiliyette. Yetkililer, limanda demirlemiş de olsa günlük 165 bin dolar maliyeti olan kabiliyetin bir an önce görev başı yapması gerektiğine işaret ediyor. Türkiye, Barbaros sismik arama gemisi ile GKRY’nin ruhsat sahası ilan ettiği alanlar da dahil Akdeniz ve Karadeniz’de geniş araştırmalar yapmıştı. İngiliz ve İsrail Hava Kuvvetleri’nin dönem dönem tacizleri eşliğinde olsa dahi ısrarla gerçekleştirilen bu aramalardan elde edilen veriler TPAO’ya sunuldu. 3 yıl geçmesine karşın henüz TPAO’dan ruhsat sahalarına ilişkin bir rapor yayınlanmadı.