Dünya ticaretinin 'Boğazı' olarak ifade edilen Kızıldeniz, Çin'in 'Deniz İpekyolu' projesinde stratejik bir geçiş yolu. Türkiye, gün geçtikçe önemi artan ticari koridorda denizaşırı Sevakin hamlesi yaparak bölgede adeta 'ben de varım' mesajı verdi.

Türkiye’nin Sevakin Adası hamlesi Kızıldeniz’de oyun değiştirici bir etki yapacak. Akdeniz ile Hint Okyanusu arasında köprü görevi gören Kızıldeniz, stratejik bir alan. Çin’in Deniz İpekyolu'nun geçtiği bölgede yeni bir güç savaşı yaşanıyor. Dünya ticaretinin ‘boğazı’ olarak nitelendirilen Süveyş Kanalı merkezli yeni bir değişim söz konusu. İsrail, Süveyş Kanalı’na paralel yeni bir güzergah açma peşinde. Israil’in ‘Çılgın Projesi’ olarak ifade edilen çalışma ile yeni bir ticari koridor oluşturulacak. Plan kapsamında İsrail, Kızıldeniz’den Akdeniz’e açılan yeni bir ticari hat kuracak. İsrail, proje ile Akabe Körfezi’nde yer alan Elat Limanı’ndan Akdeniz sahilinde yer alan Aşdot Limanı’na kadar uzanacak koridorda Süveyş’e rakip yeni bir kara ve demir yolu ağı inşa edecek.

KITALARARASI TİCARET YOLU OLMASI İSTENİYOR

Yaklaşık 350 kilometrelik yolun kıtalar arasında yeni bir uluslararası ticaret kanalı olması hedefleniyor. İsrail, özelde bu hat ile Doğu Akdeniz yataklarında çıkaracağı doğalgazı büyük enerji talebi olan Çin’e ve Hindistan’a ulaştırmayı planlıyor. Proje ile İsrail, Süveyş Kanalı’na olan bağımlılığını sıfıra indirerek bölgede daha rahat hareket alanı oluşturmak istiyor. İsrail, Çılgın Projesi’ni güvence almak için bölgede stratejik adımlar attı. Osmanlı döneminin önemli üssü Dahlak Adaları’nda konuşlandı. Kızıldeniz’in en stratejik noktalarından biri olan Dahlak Adaları Eritre açıklarında yer alıyor. Osmanlı döneminde Sevakin’den sonra ikinci hareketli alan olan ada stratejik yapısıyla da dikkat çekiyor. İsrailin adımları bununla da bitmedi. Somali’den Somailand ve Puntlent Adaları’nı 25 yıllığına kiraladı. Daha sonra Somali merkez hükümeti bu anlaşmaları iptal etti.

S.ARABİSTAN- BAE’NİN ADIMLARI

Bölgede diğer oyuncu Suudi Arabistan. İsrail ile yakın ilişkiler kurma dönemine giren Suudi Arabistan, İsrail’in Çılgın Projesi için hayati bir noktada yer alan Kızıldeniz’in kuzey çıkışında önemli bir adımlar attı. Ülke Mısır’dan Sanafir, Tiran Adaları’nı aldı. Bölgede diğer bir oyuncu da İsrail’le paralel politikalar izleyen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. Abu Dabi yönetimi Yemen krizini fırsat bilerek, büyük meblağlar ödeyerek Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyılarına girdi. Kızıldeniz’in giriş noktası Bab’ül Mendep’de adımlar attı. Sokotra Adası’nı devrik lider Mansur Hadi’den 99 yıllığına kiralandı.

TÜRKİYE BÖLGEDE GÜÇLENİYOR

Kızıldeniz’de tüm bu gelişmeler yaşanırken Sevakin hamlesi bölgedeki dengelere Türkiye lehinde bir katkı yaptı. Gelecekte Türk gemilerinin güvenliği için yapılmış denizaşırı hamle, bölgedeki dengeleri de etkiledi. İsrail’in Kızıldeniz’de kuzey ve güneyinde oluşturduğu güvenli bölge dizaynda Türkiye adeta ‘bende burada varım’ dedi. Kızıldeniz’in tam göbeğinde yeralan Sevakin Adası ile Türkiye, Akdeniz ve Hint Okyanusu’na açılacak gemiler açısından stratejik bir konum elde etmiş oldu.

Deniz İpek Yolu’nda stratejik adımlar

Uluslararası denizler konusunda çalışmaları bulunan Dr. Hakan Arıdemir şu açıklamalarda bulundu: "Deniz İpek Yolu projesinde Kızıldeniz’in önemi her geçen gün artmaktadır.

Kızıldeniz, zengin kaynakları ve stratejik konumuyla önemli ekonomik bir potansiyele sahiptir. Sevakin Adası jeopolitik ve jeostratejik konumu itibariyle Kızıldeniz’den geçen ticari deniz trafiğini en önemlisi Doğu Afrika ve Hicaz bölgesinde yürütülecek stratejik hareketleri kontrol altına almak için önemli bir bölgedir. Türkiye açısından Kızıldeniz’in ticari ve askeri açıdan güvenliğinin sağlanması Deniz İpek Yolu'nun dolayısıyla Doğu Akdeniz’in ve Ege’nin güvenliğini etkileyecek bir jeopolitik hattın güvenliğinin sağlanması olacaktır. Buradan hareketle bölgedeki hertürlü denklemde Türkiye’nin varlığı önem kazanmaktadır."