Türk mühendisleri yenilenebilir enerjide ABD ordusunu kıskandıracak teknolojiye imza attılar. Nasıl mı? İşte Hibrit Enerji Kulesi mucizesi…

Türk mühendisleri, yenilenebilir enerjide devrim niteliğinde yeni bir teknolojiyi geliştirmeyi başardılar. Güneş ve rüzgardan aynı anda elektrik üretecek teknolojiyi geliştiren projeye imza atan Türk şirketi SolarWall Enerji Sistemleri, Temmuz ayında üretime geçmeyi planlıyor. SolarWall Enerji Sistemleri, Trakya Üniversitesi Teknopark bünyesinde yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucunda Hibrit Enerji Kulesi’ni geliştirdi.Hibrit Enerji Kulesi, dünyada ilk kez rüzgaz ve güneş enerjisi ile tek bir platformda elektrik üretimini geliştiren bir teknolojiye sahip olunca, ABD ordusunun da dikkatinden kaçmadı. ABD ordusunun desteklediği Kanadalı şirket, hemen bu teknolojinin Amerika, Batı Avrupa’daki haklarını satın aldı. Türk mühendisleri yüzde 100 yerli olan bu teknoloji ile elektrik üretiminde gerçek yatırımı Temmuz ayında Kanadalılar’dan önce devreye almayı planlıyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİDE DEVRİM NİTELİĞİNDE

Hibrit Enerji Kulesi’nin yenilenebilir enerjide yeni bir dönemi başlatacağını belirten SolarWall Enerji Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Birol Mançuhan, şu bilgileri verdi: “Kanadalı Conserval Mühendislik şirketinin 1980’li yıllarda geliştirdiği SolarWall, iklimlendirme ve proses uygulamalarında kullanılan bir yenilenebilir enerji teknolojisidir. NASA başta olmak üzere Ford, Toyota, Tesco gibi dünya devi şirketlerinde uygulanan SolarWall için Kanadalılar ile 2015 yılında anlaşma imzaladık. Enerji verimliliği yanı sıra elektrik üretimi projelerini de sürdüren SolarWall Enerji Sistemleri şirketimiz, Bilim Teknoloji ve Sanayı Bakanlığı’ndan aldığı Teknoyatırım desteği sayesinde yepyeni bir elektrik üretimi teknolojisi geliştirdi. Trakya Üniversitesi Teknopark bünyesinde geliştirdiğimiz Hibrit Enerji Kulesi teknolojisini ABD ordusunun da desteklediği Kanadalı şirkete satmayı başardık. Onlar bu teknolojiyi Amerika ve Batı Avrupa’da kullanabilecek. Şimdi Temmuz ayında İstanbul Maltepe’deki kendi yerleşkemizin elektrik üretimini sağlayacak Hibrit Enerji Kulesi, dünyada bir ilk olacak. Bilimsel halini teknoparkta ispat ettik. Şimdi ticari halini Temmuzda ispatlayacağız.”

YATIRIMI GÜNEŞTEN DAHA UCUZ, ÜRETİMİ DAHA FAZLA

Mançuhan’ın verdiği bilgilere göre Hibrit Enerji Kulesi ile elektrik üretimi, güneşten elektrik üretimine göre çok daha ucuz. Ayrıca enerji kulesinde güneşe göre daha fazla elektrik üretilebiliyor. 1 megavatlık güneş enerjisinden elektrik üretimi kurulumu için yatırım maliyeti 1.5 milyon dolara kadar çıkabiliyor. İyi bir pazarlık yapabilirseniz bu yatırım maliyeti 1 milyon doların biraz altına çekmek mümkün. Bu yatırımı yaptığınızda da güneşten yılda 1.5 milyon kilovatsaat civarında elektrik üretebiliyorsunuz. Ayrıca 1 megavatlık güneş tarlası için 20 bin metrekareyi bulan alana ihtiyaç var. Güneş enerjisinden elektrik üretimi yatırımında kullanılan malzemelerin neredeyse tamamı ithal. Hibrit Enerji Kulesi ile tüm bu rakamlar neredeyse yarıya indriliyor. Mancuhan’ın anlattıklarına göre yüzde 100 yerli olan Hibrit Enerji Kulesi, yüzde 30 daha ucuz yatırımla gerçekleşirken, üretilen elektrik de yüzde 30 daha fazla oluyor. Ayrıca gerekli alan da 5’te bire iniyor. Güneş enerjisinde yatırım 6-7 yılda geri dönerken Hibrit Enerji Kulesi’nde geri dönüş 3-4 yılda sağlanıyor. Enerji kulesi, hem bakım gerektirmiyor hem de 40 yıla varan garantisi var. Enerji kulesi, rüzgardan elektrik tüketimi ile karşılaştırıldığında da çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. Rüzgar tribünlerinin çalışabilmesi için rüzgar hızının en az 3-4 metre/saniye, en fazla da 20-25 metre/saniye olması gerekirken enerji kulesi çok düşük bir rüzgar hızıyla çalışıyor ve rüzgar ne kadar güçlü olursa olsun durdurmaya gerek kalmıyor.

ATIK ISI VE JEOTERMALLE DE ÇALIŞIYOR

Enerji kulesini, atmosferik havanın bir kule içinde hareket ettirilerek elektrik üretimin türbinler vasıtasıyla gerçekleştiği bir sistem olarak tanımlayan Mançuhan, “Geliştirdiğimiz Hibrit Enerji Kulesi teknolojisi ile atık ısıyı da elektrik üretiminde kullanabiliyoruz. Ayrıca, elektrik üretimi için yeterli görülmeyen jeotermal kaynakların hepsi bizim teknolojimizle tekrar elektrik üretimi için kullanılabilir” diye konuştu. Mançuhan, Temmuzda ilk sayacı okuduktan sonra yüzde 100 yerli olan bu teknolojiyi ihraç etmeye başlayacaklarını da kaydetti.

SOLARWALL TEKNOLOJİSİ

Türkiye’de Tofaş, Ford, TAİ gibi birçok şirkete hizmet verdikleri iklimlendirme ve proses uyglamalarında kullanılan yenilenebilir enerji teknolojisi olan solarwall ile ilgili de Mançuhan, şu bilgileri verdi:“Kanadalılar’ın geliştirdiği bu teknolojiyi 2015 yılından bu yana Türkiye’de hizmete sunuyoruz. Solarwall, klasik iklimlendirme ve proses sistemlerinde tüketilen eneri miktarını yüzde 95’e varan oranda azaltıyor ve sera gazı emisyonlarını önlüyor. Bakım gerektirmediği gibi 40 yıldan fazla ömre sahip. Solarwall, bina duvarı veya çatısı ile güneş panelleri arasında hava boşluğu oluşturacak biçimde monte edilir. Solarwall’dan gelen sıcak hava kanallar vasıtasıyla yapının HVAC sistemine bağlanır. Solarwall’un çok gözenekli özel yapıya sahip yüzeyi, güneş ışınlarını absorbe eder. Soğuk dış hava, yüzeydeki mikro deliklerden geçerken güneş enerjisi ile ısınır. Isınan hava bir fan veya mevcut ısıtma sistemi ile bina içine kanallar vasıtasıyla dağıtılır. Yaz aylarında bir güneş perdesi gibi davranan Solarwall binanın aşırı ısınmasını önlerken, dış hava by-pass damperleri ile iç ortama sevk edilir ve pasif soğutma sağlanır.”