İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 1 Mart 2018 tarihi itibari ile Türkiyede’ki biyometrik verileriyle kayıt altına altına alınan Suriyeli mülteci sayısını açıkladı. Açıklamaya göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı bir önceki aya göre 74.385 kişi artarak toplam 3.540.648 kişi oldu. Bu kişilerin 1.919.285’i erkek, 1.621.363’ü ise kadın.19-34 yaş grubundaki erkek Suriye’li sayısı ise, 681.482.

Türkiye’de bulunan 21 kampta, 234 bin Suriyeli yaşıyor. 295 bin kapasiteli kamplarda halen 61 bin kişilik boş yer var.

Ülkemizde en çok İstanbul başta olmak üzere Suriyelilerin en çok yerleştikleri şehirler Hatay ve Gaziantep.

Şu ana dek 56 bin Suriyeli Türk vatandaşlığına geçti.

Bizim hastanelerde yatakta tedavi gören Suriyeli sayısı 1 milyon 460 bin.

Ameliyat olan Suriyeli sayısı 1 milyon 214 bin.

Bir Ankara Üniversitesi Hastanesinde bir ameliyat için Türk vatandaşından 3 bin 400 lira alınırken, Türkiye’de kaydı olmayan örneğin Kerküklü, Musullu, Telaferli Türkmen’den aynı ameliyat için 11 bin 200 lira tahsil edilirken aynı ameliyat için Suriyeli’ye tamamen ücretsiz.

Suriyelilerden sağlık hizmetleri için hiçbir ücret alınmıyor!

Bizlerse acaba ilaç parasını denkleştirebilecek miyiz diye çekinerek eczaneye girebiliyoruz.

Suriyeli öğrenciler sınavlara girmeden istedikleri okulları seçiyorlar.

***

 Bayram öncesi 300’er lira bayram harçlığı verilen Suriyeliler harçlıklarını alır almaz ülkelerine gidiyorlar ülkelerinde  birkaç gün kaldıktan sonra Türkiye’ye dönebiliyorlar. Eğer ülkelerine birkaç günlüğüne bile olsa gidip kalıp dönüyorlarsa, onlar mülteci midir?

Ülkemize yerleşen genç zengin Suriyeliler neden hâlâ buradalar? Ülkemizde 2. 3. eşlerini alarak günlerini eğlence içerisinde geçiren genç Suriyeli zenginler!..

***

Ve Afrin!...

Afrin Suriye’de değil mi? Bizim ülkemizden daha kaç genç canımız şehit düşecek onlar için?

Yapılacaksa bir savaş ve hem de onların ülkelerinin kurtuluşları içinse, neden sahil kenarlarında oturup, kızlarımıza göz dikiyorlar? Laf atıp, bacaklarını aça aça tüm bankları doldurup oturuyorlar?

Bizim yurdumuz dört bir yandan düşmanlarla çevrili iken Çanakkale’de, Afyon’da, Erzurum’da hınca hınç savaşırken bizim Ayşe teyzelerimiz, Ali dedelerimiz bile yurdumuzu terketmeden canları  pahasına savaşmış ve milyonlarca şehit vererek al beyaz bayrağımızı göklerde gururla dalgalandırabildiyseler, onların da aynı millî duygularla ülkelerini savunmamaları için ne gibi gerekçeleri olabilir ki?

Soruların cevapları yukarıda mı yoksa?