ENERJİ SANAYİCİLERİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ (ENSİA) YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALPER KALAYCI:

 “SON ON YILDA KURULU GÜCÜMÜZÜ İKİ KATINA ÇIKARDIK. ALDIĞIMIZ YOL ALKIŞLANASI BİR BAŞARIYI İFADE EDERKEN, ÜLKE POTANSİYELİ DİKKATE ALINDIĞINDA HENÜZ BAŞLANGIÇ NOKTASINDAYIZ.”

“SANAYİCİNİN KULLANDIĞI ENERJİ FİYATI SON İKİ YILDA 4 KATTAN FAZLA ARTIŞ GÖSTEREREK 20 DOLAR/CENT SEVİYESİNE YÜKSELDİ. 2023’TE 30 DOLAR/CENT SEVİYESİ ŞAŞIRTICI OLMAYACAK.”

2010-2020 YILLARI ARASINDA PEK ÇOK HAKSIZ ELEŞTİRİYE UĞRAYAN YEKDEM, BUGÜN TÜRK SANAYİSİNİ AYAKTA TUTAN SÜTUNLARDAN BİRİ.”

Yenilenebilir enerji sektörü, Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan jeopolilitik gerginliklerin olumsuz yansımalarına rağmen “başarılı” bir 2022 yılını geride bıraktı. Yıl sonu itibarıyla Rüzgar, Güneş, Jeotermal ve Biyokütle enerjisi kaynaklı temiz enerji kurulu gücü 25 bin Megavat seviyesine ulaştı.

2022 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, geride kalan yılın Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücünde 100 bin Megavat sınırını geçme başarısı gösterdiği bir yıl olarak tarihe geçtiğini belirterek, “Yıl sonu itibarıyla 104 bin MW seviyesine ulaşan toplam kurulu gücümüze ulaşmak için son 20 yılda üretim, iletim ve dağıtım alanlarına 100 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Çok önemli bir kısmı özel sektör tarafından yapılan bu yatırımın büyüklüğünü önemsememiz gerekiyor.” dedi.

“RÜZGAR VE GÜNEŞ’TE 20’ŞER BİN MW’A ULAŞABİLİRDİK.”

Türkiye’nin son on yılda kurulu gücünü iki kat artırdığına dikkat çeken Kalaycı, bu başarının altında gerek proje gerekse finansman modelleri ile çok iyi yönetilen enerji sektörünün bulunduğunu hatırlattı.

“Aldığımız yol gerçekten de alkışlanası bir başarıyı ifade ederken, ülke potansiyeli dikkate alındığında henüz başlangıç noktasında olduğumuzu söylemek gerekiyor.” diyen Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bugün Türkiye Rüzgâr ve Güneş’te en az 20’şer bin MW, Jeotermal ve Biyokütle’de ise 5’er bin MW kurulu güce rahatlıkla ulaşabilir noktada olabilirdi. ENSİA olarak tüm çabamız, ülkemizin ‘sınırısız’ kelimesi ile tanımlanabilecek yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarından çok daha fazla yararlanmasını sağlamak. 2022 yılının bizler için en önemli yanı, Türkiye’nin 75 bin Megavat kurulu güç potansiyeline sahip olmasına rağmen sıfır noktasında olduğu Denizüstü Rüzgar Enerji Santralleri ile ilgili farkındalığının artması oldu. Ekim ayında İzmir’de düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın ağzından bu farkındalığa tanık olmak bizleri mutlu etti. Ancak sektör temsilcileri olarak bizler, hükümetimizden ve bürokrasimizden çok daha büyük beklentiler içerisindeyiz.”

“2030’DA 30 DOLAR/CENT ŞAŞIRTICI OLMAZ”

Türk sanayicisinin kullandığı enerji fiyatının son iki yılda 4 kattan fazla artış göstererek 20 Dolar/cent seviyesine yükseldiğini kaydeden ENSİA Başkanı Kalaycı, bu yıl 30 Dolar/cent seviyesinin görülmesinin şaşırtıcı olmayacağı yorumunu yaptı.

2010-2020 yılları arasında uygulanan ve pek çok haksız eleştiriye uğrayan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında yapılan yatırımlar sayesinde bugün elektriğin olması gereken fiyatın yarısı seviyesinde tüketildiğinin altını çizen Alper Kalaycı, şöyle devam etti:

“JEOTERMAL VE YEŞİL HİDROJEN’DE FIRSAT BÜYÜK”

“O yıllarda eleştirilen YEKDEM, bugün sanayimizi belki de ayakta tutan sütunlardan biri oldu. Türkiye, ayağındaki onca prangaya rağmen tam bir başarı öyküsü yazıyor. Denizüstü RES’lerde 2030’a kadar en az 10 bin MW kurulu güce ulaşabiliriz. 2022 yılında yatırımların durma noktasına geldiği jeotermal enerjide mevcut bin 686 MW kurulu gücümüzü 5 bin MW’ın üzerine rahatlıkla çıkarabiliriz. Yeşil Hidrojen, bugün dünyanın en çok konuştuğu ve ‘geleceğin enerjisi’ olarak tanımlanan bir kaynak. Ve biz ülke olarak Yeşil Hidrojen ile dünyanın enerji ihracatçısı ülkeleri arasına girebiliriz.

Yurt dışında yaptığımız temaslarda, ülkemizin denizüstü RES’lerde stratejik hedeflerinin henüz açıklanmaması ve politika belgelerinin uluslararası yatırımlar için uyumlu olmaması temel eksiklik olarak sürekli karşımıza çıkıyor. Dünya devleri dört gözle bu hedeflerin açıklanmasını, mevzuatın uluslararası sisteme uyumlu hâle getirilmesini bekliyor. Dünyada yenilenebilir ve temiz enerjide söz sahibi ülkelerinin, maalesef bizim potansiyelimizi bizden daha iyi bildiklerini belirtmem gerekiyor. Başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere kamu otoriteleri ile bu düşüncelerimizi ve izlenimlerimizi paylaşıyoruz. Kısa sürede bu hedeflerin dünyaya ilan edilmesi noktasında umutluyuz.”